Hilmi Bulunmaz, Mehmet Esatoğlu, Erbil Göktaş birlikte! (Fotoğraf: Mesut Alptekin)
"LİNÇ KAMPANYASI" düzenleyen 1100 alçağın oluşturduğu koyun sürüsüne asla ve kesinlikle katılmayan kişiler, tüm çelişkilerine karşın, zaman zaman bir araya gelip "sanatsal" etkinliklerde bulunabiliyorlar...
Her fırsatta "Sosyalist Sanatçı" olduğunu vurgulayan ve kendisine çektirilen acılar sonucu, zâten bu sıfatı hak etmiş bulunan Bulunmaz, çok uzun yıllardır devrimci tiyatro sanatına hizmet sunmak ve tabiî ki LİNÇÇİ alçaklar ordusuna katılmamak için büyük bir mücadele veren Mehmet Esatoğlu, LİNÇ KAMPANYASI sürecinde kendince önemli bir saf tutabilen ve sadece bu nedenle bile çalıştığı kurum olan Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi yönetimine gammazlanan ve tüm bu gammazlamalardan yüzünün akıyla çıkabilmeyi becerip, 1100 alçak LİNÇÇİ kişinin suratına tükürmekten bile beter bir davranış geliştiren tiyatrocu Erbil Göktaş, Ortaköy Afife Jale Sahnesi'nde bir araya geldiler.
(Kaynak: OYUN)
***
Yukarıdaki yazı, yaklaşık olarak iki yıl önce yayınlandı. Yazı içeriğindeki öznelerden her ikisi de faşizme karşı olduklarını sandığım kişiler... Ben, sürekli bir biçimde bu kişilere karşı sıcak duygular besliyorum... Her ne denli bâzen uzlaşır çelişkilerimizin de uzlaşmaz çelişkiler hâline gelmesi söz konusu olsa da genel çizgiyi takip ettiğimde Erbil Göktaş'la Mehmet Esatoğlu'na sevgi beslediğimi dile getirmekte hiç sakınca görmüyorum!
Milis faşizmine ve resmî faşizme karşı düşünce geliştirip, bu doğrultuda söylemde bulunmak sakıncalıdır. Bilirim. Bu iki kişi de, söylemlerinden ziyade, eylemleriyle faşizme karşı olduklarını duyumsatabilen insanlar. Ancak, olağan faşizme karşı olmaktan çetin bir devrimci eylemlilik var:
Kültür Milisleri donanımıyla örgütlenen LİNÇ KAMPANYASI erleri, tarikatçılarının zehirli kovanlarına çomak sokarak, "ENTELEKTÜEL FAŞİZM EYLEMİ" sürecinde sürekli bir biçimde dimdik durabilmek.
Mehmet Esatoğlu, kendisine yönelik olarak örgütlenen Kültür Milisleri karşısında, "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" sürecinde tam anlamıyla dik duramadı!... Erbil Göktaş, kendisine karşı yapılan asılsız ihbarlar, bıçak bilemeler, gammazlamalar, tehditler, linç girişimlerinde bulunmalara gerçek anlamda net bir karşılık vermeyi bir yana bırakınız, savcılığa yaptığı suç duyurusunu bile asla doğru dürüst takip edemedi!
Bu "ikili"nin yaptıkları bu vurdumduymazlık karşısında öfkeleniyor muyum? Hayır, asla ve kesinlikle öfkelenmiyorum. Onlar, kendilerine karşı düzenlenen "ENTELEKTÜEL FAŞİZM EYLEMİ" sürecinde dik durabilselerdi, ben, bunca "DÂVÂ" ile karşı karşıya kalmazdım. Bu durumdan şikâyetçi miyim? Hayır, asla ve kesinlikle şikâyetçi değilim!
Durum saptaması yaparak, tarihe not düşüyorum... Şimdi nasip oldu!...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
"LİNÇ KAMPANYASI" düzenleyen 1100 alçağın oluşturduğu koyun sürüsüne asla ve kesinlikle katılmayan kişiler, tüm çelişkilerine karşın, zaman zaman bir araya gelip "sanatsal" etkinliklerde bulunabiliyorlar...
Her fırsatta "Sosyalist Sanatçı" olduğunu vurgulayan ve kendisine çektirilen acılar sonucu, zâten bu sıfatı hak etmiş bulunan Bulunmaz, çok uzun yıllardır devrimci tiyatro sanatına hizmet sunmak ve tabiî ki LİNÇÇİ alçaklar ordusuna katılmamak için büyük bir mücadele veren Mehmet Esatoğlu, LİNÇ KAMPANYASI sürecinde kendince önemli bir saf tutabilen ve sadece bu nedenle bile çalıştığı kurum olan Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi yönetimine gammazlanan ve tüm bu gammazlamalardan yüzünün akıyla çıkabilmeyi becerip, 1100 alçak LİNÇÇİ kişinin suratına tükürmekten bile beter bir davranış geliştiren tiyatrocu Erbil Göktaş, Ortaköy Afife Jale Sahnesi'nde bir araya geldiler.
(Kaynak: OYUN)
***
Yukarıdaki yazı, yaklaşık olarak iki yıl önce yayınlandı. Yazı içeriğindeki öznelerden her ikisi de faşizme karşı olduklarını sandığım kişiler... Ben, sürekli bir biçimde bu kişilere karşı sıcak duygular besliyorum... Her ne denli bâzen uzlaşır çelişkilerimizin de uzlaşmaz çelişkiler hâline gelmesi söz konusu olsa da genel çizgiyi takip ettiğimde Erbil Göktaş'la Mehmet Esatoğlu'na sevgi beslediğimi dile getirmekte hiç sakınca görmüyorum!
Milis faşizmine ve resmî faşizme karşı düşünce geliştirip, bu doğrultuda söylemde bulunmak sakıncalıdır. Bilirim. Bu iki kişi de, söylemlerinden ziyade, eylemleriyle faşizme karşı olduklarını duyumsatabilen insanlar. Ancak, olağan faşizme karşı olmaktan çetin bir devrimci eylemlilik var:
Kültür Milisleri donanımıyla örgütlenen LİNÇ KAMPANYASI erleri, tarikatçılarının zehirli kovanlarına çomak sokarak, "ENTELEKTÜEL FAŞİZM EYLEMİ" sürecinde sürekli bir biçimde dimdik durabilmek.
Mehmet Esatoğlu, kendisine yönelik olarak örgütlenen Kültür Milisleri karşısında, "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" sürecinde tam anlamıyla dik duramadı!... Erbil Göktaş, kendisine karşı yapılan asılsız ihbarlar, bıçak bilemeler, gammazlamalar, tehditler, linç girişimlerinde bulunmalara gerçek anlamda net bir karşılık vermeyi bir yana bırakınız, savcılığa yaptığı suç duyurusunu bile asla doğru dürüst takip edemedi!
Bu "ikili"nin yaptıkları bu vurdumduymazlık karşısında öfkeleniyor muyum? Hayır, asla ve kesinlikle öfkelenmiyorum. Onlar, kendilerine karşı düzenlenen "ENTELEKTÜEL FAŞİZM EYLEMİ" sürecinde dik durabilselerdi, ben, bunca "DÂVÂ" ile karşı karşıya kalmazdım. Bu durumdan şikâyetçi miyim? Hayır, asla ve kesinlikle şikâyetçi değilim!
Durum saptaması yaparak, tarihe not düşüyorum... Şimdi nasip oldu!...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz