17 Ağustos 2013 Cumartesi

Bulunmaz - Dizilerin halkı uyuşturduğunu söylediğim için saldırmışlardı!

Halkı uyuşturan dizi oyuncuları uyuşmak zorunda: "'İçiyoruz çünkü...'"

Birçok ünlü ismin "Dizi setlerinin ağır çalışma koşullarından dolayı bu günlerde kullanıyoruz. Bunlarla ayakta kalıyoruz" dediği öğrenildi.

(Kaynak: Milliyet)

***

"ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı, (dizileri eleştiren Hilmi Bulunmaz'ın tutumuna karşı) 17 Nisan 2007 günü şunu demişti:


Mehmet Akan yoğun bakıma alınmış...   


…Halkın ruhunu yok eden televizyon canavarına ruhunu teslim eden Mehmet Akan, yıllar önce ölmüştü. 67 yaşında bir ceset olan Akan’ın fiziksel ölümü pek bir anlam taşımıyor… (7.7.2006)


HİLMİ BULUNMAZ, sitelerinde önüne gelene küfredip, hakaretler yağdırırken, uzun süre ses çıkartmamış, bulaşmaya değmez demiştim.  Sonunda sabrım taştı. Sitelerini bir tarayayım dediğimde yukarıdaki habere de rastladım HİLMİ BULUNMAZ'ın sitesinde, İLK TEPKİM ANA AVRAT SÖVMEK OLDU!!!...

Tıklayınız: "H. HİLMİ BULUNMAZ ve COŞKUN BÜKTEL (1)"

***

"Biz aşağıda imzası olan kişiler olarak bu iki şahsı; Coşkun Büktel ve Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ı hakaret ve küfürlerinden dolayı kınıyor, ahlâki bir tutum geliştirmeye davet ediyoruz!..." 
(Kaynak: Coşkun Büktel)


Ben, uzun yıllardır televizyon izlemediğim için, aptal bir insan olarak değil, zekî bir insan olarak yaşıyorum. Televizyon insanı aptallaştırıyor!

Ben, televizyona karşı çıkarken, bu karşı çıkışımı içine sindiremeyenler var. Karşı çıkışı kendime saklamayıp, kitleye de yaymaya çalışıyorum...

Ben, televizyon dizilerinin halkı ve tüyü bitmemiş yetimi uyutmak için uydurulmuş gereksiz ve sentetik programlar olduğu düşüncesindeyim.

Ben, TV dizilerinin kökündeki kötülüğü, bu dizilerde oynayan kişilerin kötücüllüğünü anlatmaya çalıştığım ânda, karşıma "televizyona tutsak" olmuş kültür milisleri çıkıyor... Bunlardan biri: "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı. Önüne gelene hep küfür etmeyi alışkanlık hâline getiren "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı, yedi yıl önce, bana "ANA AVRAT SÖVMEK" eylemi gerçekleştirmiş biri olmasına karşın, Türkiye tiyatrosunun alçaklığından yararlanıp, balık hafızalı 1100 aşağılık kişiyi bir araya getirerek, bana karşı çok iğrenç bir kirli "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" başlattı. Bu kampanyayı yürütürken, benim "KÜFÜRBÂZ" olduğum "YALAN"ını üfürdü. Unutmadım, unutmuyorum, unutmayacağım... Yeni dâvâlarla, "DEMİRKANLI DÂVÂ REPERTUVARI" artacak!...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz 

***

Aşağıdaki yazıların, yukarıdaki konuyla hiç ilgisi yok!


***


Kendisi de avukat olmasına karşın, en basit bir dilekçeyi bile yazmaktan yoksun Eyyüp Fırat Kuyurtar, kendisine bir dilekçe yazması için Avukat Mesut Bulut'u tuttu... Avukat Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın bir dilekçeyi bile yazmaktan yoksun olduğunu anlayabilmek için, İstanbul 15. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı Sayın Abdurrahman Orkun Dağ'ın dilekçe yazmayı anımsatan, linkini verdiğimiz belgesini okuyup, yoksunluğu anlayınız:


Avukat Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın ceza hukuku usûlsüzlüğünü belgeliyoruz


***


Ayrıca bakınız:


Eyyüp Fırat Kuyurtar, dilekçe yazamadığı için Av. Mesut Bulut'u tutmuş.


Avukat Fırat Kuyurtar, kendisini savunması için Av. Mesut Bulut'u tuttu!


***


Oyun'dan önemli not: "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" nedeniyle, gayet yakıcı siyasal, tarihsel ve toplumsal olaylara müdahil olmakta olağanüstü boyutta zorlanıyoruz. Aşacağız!...