12 Eylül Faşizmi öncesi Pol-Der diye bir polis örgütü vardı ve bu örgüt, kendince, halka yararlı işler yapmaya çalışırdı. Bu örgüte üye olan bâzı arkadaşlarım da vardı. Bunlardan biri de, benim de içinde bulunduğum
"İstanbul Akademik Sanat Topluluğu" ve/ya Sağmalcılar'daki tiyatro çalışmalarına katılan bir emniyet emekçisiydi. Halka karşı son derecede bilinçli ve özenli bir dille yaklaşan bu arkadaşın adını bile anımsamakta zorlandığım için, yanlışlık yapmak istemediğinden adını veremiyorum.
Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz kitabı, Ramazan ayının ilk günkü iftar yemeğine "ortak / tanık" olmak üzere İstiklâl Caddesi'ndeki "Yeryüzü Sofrası"na gitmeden kısacık zaman önce uğradığım Coşkun Büktel'in evinin yakınındaki "Sahaf Lamelif"te gördüğümde ne kadar coştuğumu anlatamam. Bu kitabı görünce hemen elime aldığım ân, aynı tezgâhtaki kitaplara göz gezdiren ve inşaat işleriyle uğraştığını dile getiren birisine, içimdeki coşku selini akıtmaya çalıştım. Asla hiç tanımadığım ve o ânda rastlantı gereği orada bulunan insanla çok derin ve hoş bir sohbet ettik.
2 TL verip kitabı satın aldıktan sonra "Theope" yazarı Coşkun Büktel'in evine girer girmez, henüz bir sayfasını bile okumadığım kitap hakkında konuşmaya başladım. "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" ve "HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" ve bir de "GEZİ DİRENİŞİ" hakkında konuşulacak binlerce konu sıra beklerken, ben, heyecanla bu kitaptan bahsediyordum. Neyse ki, Büktel'le sohbetimiz ve "Yeryüzü Sofrası" süreci biter bitmez, bir taksiye atladığım gibi kitaba sarıldım. Gerçekten içinde insan sıcaklığı bulunan bu kitabı mutlaka okuyunuz...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Ayrıca bakınız:
Bir polis memurunun yazdığı yalın olduğu kadar düşündürücü bir kitap!
