Burjuvaziyle her alanda bilek güreşi yapıp birebir hesaplaşmak gerekir. Burjuvaziyle hesaplaşırken, sözcükleri birer siper yapıp ömür tüketmek yerine, tarihsel ve toplumsal sorumluluk bilincini geliştirmek gerekir... Bunu sağlayabilmek için de, hukuksa hukuk, tiyatroysa tiyatro, hangi alanda soluk alıp veriyorsak, o alanda devrimci tavır geliştirmek gerekir.
Ben, kendimi bildim bileli, sözcüklerin rahatlatıcı, yanıltıcı, yavaşlatıcı yumuşaklığına teslim olmak yerine, eylemin rahatsız edici, yanılmaya asla ve kesinlikle prim vermeyen, hızlandırıcı sertliğine başvuruyorum.
Bana karşı geliştirilen LİNÇ eylemine karşı, sözcüklerin soğuk ve soluk yüzlerine secde etmek yerine, eyleme eylemle karşılık vermeyi çok daha uygun gördüğümden, hiçbir zaman için de başım beladan kurtulmuyor. Başımın beladan kurtulmasını istemeyen en önemli kişi zâten benim!...
Bana karşı başlatılan iğrenç "HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI"
sürecinde ne tür belalarla baş başa kaldığımı öğrenmek isteyen okurlar, bu sitedeki yazıları okuduklarında, yeteri denli zengin bilgiye ulaşabilir. Ben, tarih nehrinin gürül gürül aktığı süreçte, nehrin kıyısında bekleyip sıcak çayımı yada soğuk biramı yudum yudum içemem. Ben, bu nehrin akışına kendimi kaptırmak yerine, bu nehrin akışını emekçilerden yana dönüştürme gayretimi hiçbir zaman için asla yitirmem. Bunu yaparken, ne "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" başlatan kişileri küçük görür, ne onları görmezden gelir, ne onları muhatap almazlık yaparım. Onlar, beni, halkımı, tüyü bitmemiş yetimi zehirlemek için eylemdeler!
Ben, yarın yine, "HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" zehri taşıyan gerici nehir korsanlarını ters çevirebilmek için, İstanbul Adalet Sarayı koridorlarından devrimci yürüyüşler ve sosyalist bekleyişler içerisinde yeniden büyüyeceğim. Ben, sadece kendime ve yalnızca halkıma değil, aynı zamanda tüyü bitmemiş yetime karşı da sorumluluk taşıyorum!...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
Ben, kendimi bildim bileli, sözcüklerin rahatlatıcı, yanıltıcı, yavaşlatıcı yumuşaklığına teslim olmak yerine, eylemin rahatsız edici, yanılmaya asla ve kesinlikle prim vermeyen, hızlandırıcı sertliğine başvuruyorum.
Bana karşı geliştirilen LİNÇ eylemine karşı, sözcüklerin soğuk ve soluk yüzlerine secde etmek yerine, eyleme eylemle karşılık vermeyi çok daha uygun gördüğümden, hiçbir zaman için de başım beladan kurtulmuyor. Başımın beladan kurtulmasını istemeyen en önemli kişi zâten benim!...
Bana karşı başlatılan iğrenç "HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI"
sürecinde ne tür belalarla baş başa kaldığımı öğrenmek isteyen okurlar, bu sitedeki yazıları okuduklarında, yeteri denli zengin bilgiye ulaşabilir. Ben, tarih nehrinin gürül gürül aktığı süreçte, nehrin kıyısında bekleyip sıcak çayımı yada soğuk biramı yudum yudum içemem. Ben, bu nehrin akışına kendimi kaptırmak yerine, bu nehrin akışını emekçilerden yana dönüştürme gayretimi hiçbir zaman için asla yitirmem. Bunu yaparken, ne "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" başlatan kişileri küçük görür, ne onları görmezden gelir, ne onları muhatap almazlık yaparım. Onlar, beni, halkımı, tüyü bitmemiş yetimi zehirlemek için eylemdeler!
Ben, yarın yine, "HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" zehri taşıyan gerici nehir korsanlarını ters çevirebilmek için, İstanbul Adalet Sarayı koridorlarından devrimci yürüyüşler ve sosyalist bekleyişler içerisinde yeniden büyüyeceğim. Ben, sadece kendime ve yalnızca halkıma değil, aynı zamanda tüyü bitmemiş yetime karşı da sorumluluk taşıyorum!...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz