Oyun'un notu: Tiyatro yazarı Melih Anık, yazılarından yalnızca 150 sözcüklük bir alıntı yapılabilmesine izin verdiği için, 150'nci sözcükten sonrasını okumak isteyen okurlarımız, en aşağıdaki linki tıklayabilirler!
***
Üniversite Tiyatrolarında Telif Ödenmesi - Hilmi Bulunmaz’a Cevap
Melih Anık
21 Mayıs 2013
Hilmi Bulunmaz ile bir araya gelmedim. Erbil Göktaş ile görüşürken onun Bulunmaz’ı araması nedeniyle Göktaş’ın telefonundan, kısa nezaket cümleleri ile bir konuşma geçti aramızda. Çeşitli konularda mesajlaştık. O Türkçeye dikkati ve hassasiyeti nedeniyle yazılarımda bulduğu ifade ve yazım hataları konusunda beni uyardı. Çoğunlukla hak verdim, düzelttim. Karşı çıktığı düşüncelerimi kendi sayfasında alenen eleştirdi. (Rosenbergler Ölmemeli) Mesajları cevaplamada hassasiyeti olduğunu biliyorum. Yazdığım mesajları belli bir süre içinde mutlaka cevapladı. Fikrî takip konusunda da inatçı bir kişiliği olduğunu anladım. Kendisini ilgilendiren konular dışında da tiyatroda olup bitene duyarlı, kafasına yatmadığına hemen tepki veren bir kişiliği var. Onun tepkilerinin tümüne katılmıyorum. Özellikle kendisine karşı açılan dâvâları bu kadar ciddiye almasını ve de karşı dâvâlar açmasını doğru bulmuyorum. Onun "linç kampanyası" dediği kampanyanın da ciddiye alınacak bir yanı yok (bence). İmza veren 1100 kişiye bugün sorsanız, neyi imzaladıklarını dahi hatırlamazlar. O kampanyaya imza atan bir topluluk temsilcisi adımı vermeden araya beni de sıkıştırmıştı. "Bu adamların yazı yazması önlensin" gibilerinden
(Kaynak: Günlük)
***
Ayrıca bakınız:
Bulunmaz, davalardan fırsat bulursa, Anık'ın sözlerini değerlendirecek!
Bulunmaz, çelebi tiyatro yazarı Melih Anık'ın şu sözünü değerlendiriyor!
Tiyatroyu hınç ve hırs aracı olarak görmeyen Anık, eleştiriye kızmıyor!
Okumadan linkini yayınladığımız yazıyı okur okumaz değerlendireceğiz
Bütün yazılarını okuduğumuz Anık'ın bâzı yazılarını önermeyi unuttuk!
***
Üniversite Tiyatrolarında Telif Ödenmesi - Hilmi Bulunmaz’a Cevap
Melih Anık
21 Mayıs 2013
Hilmi Bulunmaz ile bir araya gelmedim. Erbil Göktaş ile görüşürken onun Bulunmaz’ı araması nedeniyle Göktaş’ın telefonundan, kısa nezaket cümleleri ile bir konuşma geçti aramızda. Çeşitli konularda mesajlaştık. O Türkçeye dikkati ve hassasiyeti nedeniyle yazılarımda bulduğu ifade ve yazım hataları konusunda beni uyardı. Çoğunlukla hak verdim, düzelttim. Karşı çıktığı düşüncelerimi kendi sayfasında alenen eleştirdi. (Rosenbergler Ölmemeli) Mesajları cevaplamada hassasiyeti olduğunu biliyorum. Yazdığım mesajları belli bir süre içinde mutlaka cevapladı. Fikrî takip konusunda da inatçı bir kişiliği olduğunu anladım. Kendisini ilgilendiren konular dışında da tiyatroda olup bitene duyarlı, kafasına yatmadığına hemen tepki veren bir kişiliği var. Onun tepkilerinin tümüne katılmıyorum. Özellikle kendisine karşı açılan dâvâları bu kadar ciddiye almasını ve de karşı dâvâlar açmasını doğru bulmuyorum. Onun "linç kampanyası" dediği kampanyanın da ciddiye alınacak bir yanı yok (bence). İmza veren 1100 kişiye bugün sorsanız, neyi imzaladıklarını dahi hatırlamazlar. O kampanyaya imza atan bir topluluk temsilcisi adımı vermeden araya beni de sıkıştırmıştı. "Bu adamların yazı yazması önlensin" gibilerinden
(Kaynak: Günlük)
***
Ayrıca bakınız:
Bulunmaz, davalardan fırsat bulursa, Anık'ın sözlerini değerlendirecek!
Bulunmaz, çelebi tiyatro yazarı Melih Anık'ın şu sözünü değerlendiriyor!
Tiyatroyu hınç ve hırs aracı olarak görmeyen Anık, eleştiriye kızmıyor!
Okumadan linkini yayınladığımız yazıyı okur okumaz değerlendireceğiz
Bütün yazılarını okuduğumuz Anık'ın bâzı yazılarını önermeyi unuttuk!