Türkiye tiyatrosunun tartışmasız bir ceset hâline gelmesi ve tiyatronun hızla çürüyerek, şimşek hızıyla küflenmesi için, öncelikle korkunun ve yalanın imparatorluğuna ihtiyaç vardır. Türkiye tiyatrosunun helvasını yiyerek, onun arkasından zılgıt çeken LİNÇÇİ naylon tiyatro dergileri, yalan sözcüğünün içerdiği kavramlarla da tiyatro sanatını öldürüyorlar.
Ben, kapitalizmin kılcal damarlarına dek karşı olduğum için bu yalanın da her türlüsüne isyan ediyorum. Hayatları dezestetize eden LİNÇÇİ naylon tiyatro dergileri, ürettikleri yalanları, politikacıların yalanlarına ekleyerek, halkın birer uyuşuk hayvan gibi yaşamalarını emrediyorlar.
Ben, LİNÇÇİ ve naylon tiyatro dergilerinin yalanlarla halkımızı, tüyü bitmemiş yetimi uyutmaya çalıştığı eylemlere karşı çıktıkça, kendimi karakollarda, savcılıklarda, duruşma salonlarında buluyorum. Sabahın bir sahibi var... Gün gelir devran döner, gidişat bizden yana da döner!...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Ayrıca bakınız:
LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı savcıyı bile kötü emeline âlet ediyor!
Bulunmaz savcıyı kötü emeline âlet eden Demirkanlı'yı değerlendiriyor!
Bulunmaz, savcıyı bile kötü emeline âlet eden Demirkanlı'ya ders verdi!
