Taksim'de Kendi Kendine Takılmak…
Arda Aydın
25 Mayıs 2013
25 Mayıs günü (yani yazının da yazıldığı bugün) Taksim'de, Devlet Sanat Kurumları'nın "Sanat Üst Kurulu" adlı bir kuruma bağlanması tasarısının geri çekilmesine yönelik eylem tertip edilmişti. Şehir, Devlet ya da özel tiyatro çalışanı olmak fark etmez, çünkü tüm bu girişimler silsile halinde cereyan ediyor diye düşündüğümüz için Şehir Tiyatrosu'ndan birçok arkadaş gittik. Kendi adıma 15 dakikalık gecikmeyi bile önemli saydığımdan, saat 13.00'ü geçirdiğim için hayıflandım. Gittiğimde gördüğüm manzaraysa hayıflanmamın hiç gereği olmadığına ikna etti beni. Bir avuç insan Taksim Atatürk Anıtı önünde kurulmuş polis barikatı önünden AKM yönüne yönlendirilirken sayının azlığı da kendi kendimizi nasıl yalnız bıraktığımızı kanıtlar nitelikteydi.
Bu işte sizce de bir tuhaflık yok mu? Yani sayıları yalnızca İstanbul'da binleri aşan sanat kurumları çalışanlarının çok azının o meydana gelmesi; bu kadar az katılımı destekleyenlerin arasında seyirci sayısının az olması v.s....
Bütün bunların bir sebebi elbet var ve hepimiz de bunu gayet iyi bilip dillendirmeye çekiniyoruz belki ama kendi içimizde sağlayamadığımız bütünleşmeyi, seyirciye, halka yaymak ancak bu kadar mümkün olabiliyor demek ki. Sonuçları misliyle karşımıza çıktığında bir türlü bu bütünleşmeyi sağlayamamak daha da acı verici oluyor…
Sevgiler
(Kaynak: Tiyatro Dünyası)
***
Ayrıca bakınız:
LİNÇ imzacısı 1100 kişi Taksim eylemine neden tam kadro katılamadı?
Melih Anık, LİNÇÇİ lider Genco Erkal'a doğru soru sormasını öğretiyor!
LİNÇÇİ tiyatro sitesi "Biber gazı yemeyecek kadar slogan atın"ı ima etti!
LİNÇÇİ Mimesis, LİNÇÇİ Orhan Aydın'ın anlamsız zırvasını yayınladı...
LİNÇ KAMPANYASI lideri Üstün Akmen sözüm ona tiyatroyu savunmuş!
Arda Aydın
25 Mayıs 2013
25 Mayıs günü (yani yazının da yazıldığı bugün) Taksim'de, Devlet Sanat Kurumları'nın "Sanat Üst Kurulu" adlı bir kuruma bağlanması tasarısının geri çekilmesine yönelik eylem tertip edilmişti. Şehir, Devlet ya da özel tiyatro çalışanı olmak fark etmez, çünkü tüm bu girişimler silsile halinde cereyan ediyor diye düşündüğümüz için Şehir Tiyatrosu'ndan birçok arkadaş gittik. Kendi adıma 15 dakikalık gecikmeyi bile önemli saydığımdan, saat 13.00'ü geçirdiğim için hayıflandım. Gittiğimde gördüğüm manzaraysa hayıflanmamın hiç gereği olmadığına ikna etti beni. Bir avuç insan Taksim Atatürk Anıtı önünde kurulmuş polis barikatı önünden AKM yönüne yönlendirilirken sayının azlığı da kendi kendimizi nasıl yalnız bıraktığımızı kanıtlar nitelikteydi.
Bu işte sizce de bir tuhaflık yok mu? Yani sayıları yalnızca İstanbul'da binleri aşan sanat kurumları çalışanlarının çok azının o meydana gelmesi; bu kadar az katılımı destekleyenlerin arasında seyirci sayısının az olması v.s....
Bütün bunların bir sebebi elbet var ve hepimiz de bunu gayet iyi bilip dillendirmeye çekiniyoruz belki ama kendi içimizde sağlayamadığımız bütünleşmeyi, seyirciye, halka yaymak ancak bu kadar mümkün olabiliyor demek ki. Sonuçları misliyle karşımıza çıktığında bir türlü bu bütünleşmeyi sağlayamamak daha da acı verici oluyor…
Sevgiler
(Kaynak: Tiyatro Dünyası)
***
Ayrıca bakınız:
LİNÇ imzacısı 1100 kişi Taksim eylemine neden tam kadro katılamadı?
Melih Anık, LİNÇÇİ lider Genco Erkal'a doğru soru sormasını öğretiyor!
LİNÇÇİ tiyatro sitesi "Biber gazı yemeyecek kadar slogan atın"ı ima etti!
LİNÇÇİ Mimesis, LİNÇÇİ Orhan Aydın'ın anlamsız zırvasını yayınladı...
LİNÇ KAMPANYASI lideri Üstün Akmen sözüm ona tiyatroyu savunmuş!