Fotoğraf: Arman Şahin
Resmî kurumlardan "Türkiye Cumhuriyeti" ibarelerinin sökülmesinin tartışıldığı bir süreçte, yapay barış nidaları atılıyor... Sınıf ideolojisi gibi gayet doğal bir tartışma yaşamak yerine, ırk mahreçli tartışmaların göz doldurduğu günümüzde, "Atatürkçü - Atakürtçü" süreç sonrası, şimdi de, AKP+PKK=AKPKK denklemi sonucu, tabelalar üzerinden sentetik politikalar geliştiriliyor. Oysa, şimdiye dek, resmî kurumlardaki kurum bağlayan yöneticiler sayesinde, zâten hiçbir kapı menteşe tutmuyordu!
Biz tiyatro sanatçısı olduğumuz ve konumuz tiyatro olduğu için, vâkıf olduğumuz tiyatro sanatındaki ceset olma hâllerine, çürümüşlüklere, küflenme durumlarına ışıldak tutmaya devam ediyoruz. Uzun yıllardır Devlet Tiyatroları kurumunun başında nöbet tutup, bu makamdaki en yüksek koltukta kuluçkaya yatan K. Lemi Bilgin, kendi inisiyatifindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerine bile sahip çıkamıyor... Son derecede âciz bir görünüm çizen Lemi dergilere reklâm (PARA) veriyor!
Lemi Bilgin'den reklâm (PARA) almalarına karşın, tam zamanında, her ayın tam tamına birinde yayınlanmayan naylon tiyatro dergileri, benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerden elde edilen gelirle beslenen Devlet Tiyatroları oyun düzenini asla ve kesinlikle zamanında duyurma sorumluluğu göstermiyorlar... Durum böyle içler acısı olunca da, resmî kurumlardan "Türkiye Cumhuriyeti" simgesi "T.C." tabelaları sökülmüş olsa ne olur, sökülmemiş olsa ne olur? D.T. İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerindeki harfleri leş kargaları parçalasa ne olur, parçalamasa ne olur?... Bu kuleler, emperyalizmin simgesi McDonald's tarafından işgâl edilse ne olur, işgâl edilmesi ne olur? Ancak biz, Kültür Bakanlığı Çanağı yalayacak kadar düşkün bir hâlde olmadığımız için, sadece emperyalizmin soyut kavramlarına değil, somut kavramlarından biri olan McDonald's'a ve onun D.T. İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerini işgâl etmesine de son derecede karşıyız... Çünkü biz, halkın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen Devlet Tiyatroları kasasından haksız reklâm alan tiyatro dergilerine asla benzemiyoruz!...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz