Bulunmaz, İDT reklâm kulesi önünde yine nöbette... (Foto: Cemal Bulunmaz)
Ben, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını hiçbir kişiye, hiçbir kuruluşa, hiçbir kuruma asla yedirmemek için, çok büyük bir çaba gösteriyorum. Ben, bu mücadeleyi verirken çektiğim bütün acıları görmezden gelip, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin, benim vermiş olduğum bu mücadeleyi hak ettiği kanısı taşıyorum. Çünkü, halkı, tüyü bitmemiş yetimi yalnız bırakmamak, halkın çektiği acıların katlanmasına göz yummamak ve tüyü bitmemiş yetimi, bir de ben yetim bırakmamak için olağanüstü büyük bir çaba harcıyorum...
Ben, mücadele ederken, kuru gürültü çıkaracak geyik muhabbeti yapmak yerine, elle tutulur konulara temas ediyorum... Örnekse, Şakir Gürzumar yönetimindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) reklâm kulelerinin İDT'nin oyun afişleriyle süslenmesi gerekirken ticarî kuruluşların işgâline uğramasına karşı çıkarak, bu durumu sürekli bir biçimde tiyatro kamuoyunun gündemine taşıyorum... İDT reklâm kulelerinin, tekrar gerçek işlevine kavuşması, tiyatro afişleriyle süslenmesi için, kılı kırka yararak mücadele ediyor ve bu kulelerin önünde nöbet bile tutuyorum. Ben halkı seviyorum...
Devlet Tiyatroları'ndan reklâm almalarına karşın, hiçbir zaman için tam zamanında, her ayın tam tamına birinde asla ve kesinlikle yayınlanmayan tiyatro dergileri, benim kule nöbetlerimden bile hoşlanmıyorlar... Bunu nereden biliyorum? Benim, halk yararına, tüyü bitmemiş yetim yararına verdiğim mücadeleyi destekleyip sayfalarına kesinlikle taşımadıkları gibi, buldukları her fırsatta beni LİNÇ etmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar... Ancak ben, doğam gereği, devlet destekli tiyatro dergilerini değil, halkımı, tüyü bitmemiş yetimi savunmaya devam ediyorum hâlâ...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
Ben, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını hiçbir kişiye, hiçbir kuruluşa, hiçbir kuruma asla yedirmemek için, çok büyük bir çaba gösteriyorum. Ben, bu mücadeleyi verirken çektiğim bütün acıları görmezden gelip, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin, benim vermiş olduğum bu mücadeleyi hak ettiği kanısı taşıyorum. Çünkü, halkı, tüyü bitmemiş yetimi yalnız bırakmamak, halkın çektiği acıların katlanmasına göz yummamak ve tüyü bitmemiş yetimi, bir de ben yetim bırakmamak için olağanüstü büyük bir çaba harcıyorum...
Ben, mücadele ederken, kuru gürültü çıkaracak geyik muhabbeti yapmak yerine, elle tutulur konulara temas ediyorum... Örnekse, Şakir Gürzumar yönetimindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) reklâm kulelerinin İDT'nin oyun afişleriyle süslenmesi gerekirken ticarî kuruluşların işgâline uğramasına karşı çıkarak, bu durumu sürekli bir biçimde tiyatro kamuoyunun gündemine taşıyorum... İDT reklâm kulelerinin, tekrar gerçek işlevine kavuşması, tiyatro afişleriyle süslenmesi için, kılı kırka yararak mücadele ediyor ve bu kulelerin önünde nöbet bile tutuyorum. Ben halkı seviyorum...
Devlet Tiyatroları'ndan reklâm almalarına karşın, hiçbir zaman için tam zamanında, her ayın tam tamına birinde asla ve kesinlikle yayınlanmayan tiyatro dergileri, benim kule nöbetlerimden bile hoşlanmıyorlar... Bunu nereden biliyorum? Benim, halk yararına, tüyü bitmemiş yetim yararına verdiğim mücadeleyi destekleyip sayfalarına kesinlikle taşımadıkları gibi, buldukları her fırsatta beni LİNÇ etmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar... Ancak ben, doğam gereği, devlet destekli tiyatro dergilerini değil, halkımı, tüyü bitmemiş yetimi savunmaya devam ediyorum hâlâ...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz