12 Aralık 2012 Çarşamba

Şüpheli Sanık Dâvâlı Mustafa Şükrü Demirkanlı Bulunmaz'ı da karalıyor!


H. Hilmi Bulunmaz'dan Kurum Tiyatroları'na "Ortaklık" Çağrısı

Kuyumculuk ve uluslararası elmas kalemleri ticaretiyle iştigal eden, tiyatro kamuoyu tarafından tiyatroyla ilgili bilinen hiçbir tiyatral donanımı ve pratikte bilinen bir icraatı olmayan, amatör tiyatro heveslisi, Coşkun Büktel'in yakın arkadaşı H. Hilmi Bulunmaz, tiyatro insanlarına yönelik küfür ve hakaretlerinden dolayı tiyatro yayıncıları ve tiyatro insanları tarafından "küfürsüz yayıncılık yapmaya" davet edildiği çağrı metni sonrası, ücretsiz yayın yapılan blogspot'undan hakaretlerini artırarak yayınına devam etti.

Genellikle blogspot'unda kaleme aldığı yazılardan oluşturarak yayımlamaya çalıştığı tiyatro dergisi (İki kez denemiş, iki denemesi de 2-3 sayı sürebilmiş, ilkinde yakın arkadaşı Coşkun Büktel'in de tepkisini çekmesine, ilk sayıda "Ben Bu Oyun'da Yokum" diyerek yazar kadrosundan ayrılmasına rağmen…) deneyimlerini unutup, kendisini hâlâ Yayın Yönetmeni olarak lanse eden bu şahıs, sadece küfür ve hakaret etmemesi istenen çağrı metnini oluşturan ve imzalayan tiyatro insanlarına karşı öfkesini kontrol edememekte, şimdi de sürekli hakaret ettiği ödenekli kurum tiyatrolarına "ortaklık" çağrısı yapmakta, paralarının yetmediği noktada kendisinin destekleyeceğini ifade edebilmekte!

Sınırlı bir süre için imzaya açılan ve belirlenen süre sonunda durdurulan site, amaç hasıl olduğu için yayından kaldırılmasına rağmen, metni ve imzacı listesini yine kendisinin oluşturduğu ücretsiz yayın yapılan bir başka blogspot'ta muhafaza eden ve kendisine ve yakın arkadaşı Coşkun Büktel'e yönelik küfürsüz yayın yapın metnini: "İftiracı ve LİNÇÇİ Prof. Dr. Özdemir Nutku'nun ruhanî liderliğinde, Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'la 'Theope' adlı oyunun yazarı ve 'Ölüleri Gömün' oyununun çevirmeni Coşkun Büktel'in sanatsal ifade olanaklarını ilelebet ilga ve imhâ etmek için düzenlenen" olarak algılayan, fakat bu konuda "küfürsüz yayıncılık yapın" demenin ötesinde kendileriyle ilgilenmeyen insanları Linççi olarak tanımlamakta ve şu küfürleri art arda sıralamayı kendinde hak görmekte:

"Haksızlıkların yasalarla korunduğu bir ülkede yaşadığının ayrımında olan Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, gördüğü lüzum üzerine, LİNÇÇİ orospu çocuğu kişiler hakkında çok önemli bir açıklama yaptı!

12 Eylül Faşizmi piçi LİNÇÇİ alçaklarla, LİNÇÇİ beceriksizlerle, LİNÇÇİ cahillerle, LİNÇÇİ çanak yalayıcılarla, LİNÇÇİ çaresizlerle, LİNÇÇİ deyyuslarla, LİNÇÇİ dübbüklerle, LİNÇÇİ düzenbazlarla, LİNÇÇİ eblehlerle, LİNÇÇİ faşistlerle, LİNÇÇİ gebeşlerle, LİNÇÇİ göt yalayıcılarla, LİNÇÇİ halk düşmanlarıyla, LİNÇÇİ kuyruk sallayıcılarla, LİNÇÇİ namussuzlarla, LİNÇÇİ oportünistlerle, LİNÇÇİ orospu çocuklarıyla, LİNÇÇİ pragmatistlerle, LİNÇÇİ partisyenlerle, LİNÇÇİ puştlarla, LİNÇÇİ reformistlerle, LİNÇÇİ revizyonistlerle, LİNÇÇİ şerefsizlerle, LİNÇÇİ teorisyenlerle, LİNÇÇİ yetim hakkı yiyicileriyle her alandaki mücadelemi, aynı kararlılıkla, ısrarla ve inatla sürdürüyorum! Kaynak: H. Hilmi Bulunmaz'ın blogspot'u, Tarih: 5 Aralık 2012" demeyi kendisinde hak görmekte. "Haksızlıkların yasalarla korunduğu…" saptamasını yapmasına rağmen lehine olan yasalardan yararlanmak için başvurmakta ve yararlanmış olmasına rağmen yel değirmenleriyle kavga etmeye devam etmekte… "….Bu savunmalarımın yanı sıra suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 Sayılı Yasa lehime olup, bu yasadan yararlanmak istiyorum."  

Kaynak: H. Hilmi Bulunmaz'ın blogspot'u

Tarih: 5 Aralık 2012"

Sadece küfür ve hakaretlerinden vazgeçmesi kadar basit bir konuda çağrı yapılması karşısında öfke kontrolü yapamayan bu şahıs, küfürsüz yayıncılık yapması için oluşan metni imzalayan kişileri "iftira" suçu ile savcılıklara şikayet etmekte, Cumhuriyet Savcıları'nın kovuşturmaya yer yok kararlarına öfkelenerek Cumhuriyet Savcıları'nı da hedef tahtasına koymaktan çekinmemekte: "Ey Savcı" başlığı ile yayımladığı ve şiir olarak tanımladığı cümlelerde "sana kirli kağıttan bir diploma, kavak ağacından yapılmış bir masa, bir de boynunu tutsun diye, korkunç renkli bir kravat vermişler" dedikten sonra "haksızlıkların yasalarla korunduğu ülkemizde, sen, eline tutuşturulan kağıdı fetva, önüne konulan masayı rahle, boynunu sıkan kravatı sakal sanıyorsun". diyebilmektedir.

Sadece avukatlığımı yaptığı için bir hukuk insanı olan Av. Burhan Gün'e: "…ancak Mustafa Şükrü Demirkanlı gibi alçak ve şerefsiz birinin arkasında duran İstanbul Barosu'nun tiyatrosunun Genel Sanat Yönetmeni Linççilerin avukatı  Burhan Gün, nasıl ki linççi, alçak ve şerefsiz Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın belgelerini savcılığa sunarken, nasıl ki belgede karartma yaptı, nasıl ki belgede sahtecilik yaptı, duruşmalara gelemiyor bu nedenle, 4 duruşmadan sadece bir tanesine geldi, onda da süt dökmüş kedi gibi mırıldandı mırıldandı siktirdi gitti, defoldu gitti." demekten hicap duymamakta… Hatta , Av. Burhan Gün'ün bağlı olduğu İstanbul Barosu'nu: "İstanbul Barosu Tiyatrosu'nu Genel Sanat Yönetmeni sıfatıyla Burhan Gün'e teslim ettiğine göre, avukattır Burhan Gün, kendisi linççi değildir kesinlikle, o da sahtekarlık yaptığı için adliyede, delil karartması yaptığı için İstanbul Barosu da sahtekar bir kurumdur bana göre" demekten geri durmuyor.

Kısa örneklerle, hakarette sınır tanımadığını aktardığımız H. Hilmi Bulunmaz'ın Ödenekli Kurumlarla olan (5 günlük) ilişkisini ve ortaklık önerisini aktararak, bu şahsın ne kadar ilkeli olduğunu gösterip, hakaretten mahkumiyet aldığı davaların listesini sunarak yazıyı bitirelim.

İstanbul Devlet Tiyatrosu Namusunu Asla ve Kesinlikle Koruyamıyor


"Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz aşağıdaki tweet'i okuyunca şöyle söyledi: "Hiçbir zaman için tam zamanında, yani yayınlanması gereken ayın tam birinde yayınlanmamasına karşın, naylon tiyatro dergilerine reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) vermesine ve İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerini işgâl eden ticarî kuruluşlar karşısında namusunu asla ve kesinlikle koruyamamasına karşın, 'Oyuncuların çoğu YAVŞAKtır genellikle...' kem sözcüyle ünlü Shakespeare Çocuğu Nihat Haluk Bilginer gibi densizlerin saldırısına marûz kalması karşısında Devlet Tiyatroları'nı bile duyurmak, savunmak zorunda kalıyoruz!

Kaynak: H. Hilmi Bulunmaz'ın blogspot'u
Tarih: 6 Aralık 2012

İ.B.B. Korsan Tiyatroları


AMERICAN THEATRE DERGİSİ, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı AKP'li Ertuğrul Günay'ın emrindeki Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'den, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li Kadir Topbaş'ın emrindeki "İstanbul Korsan Tiyatroları" Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin'den, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li İbrahim Karaosmanoğlu'nun emrindeki Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Nejat Birecik ve diğerlerinden reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) almalarına karşın, hiçbir zaman için tam zamanında yayınlanmayan Türk tiyatro dergilerine kesinlikle benzemiyor!

Kaynak: H. Hilmi Bulunmaz'ın blogspot'u
Tarih: 7 Aralık 2012

Ortak Dergi Yayınlayalım

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü K. Lemi Bilgin, şehir tiyatroları genel sanat yönetmenleri Hilmi Zafer Şahin ve Veysel Sami Berikan, reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) verdiğiniz tiyatro dergilerine ne kadar para aktarıyorsanız, gelin o paraları bir havuzda toplayalım ve paranızın yetmediği yerde benim sizleri desteklemem sonucu, ortak bir tiyatro dergisi yayınlayıp, izleyicilere ücretsiz dağıtalım. Hem de tam zamanında, yani ayın tam birinde dergi çıkarılması nasıl olurmuş dosta düşmana ve dergicilere gösterip öğretelim!

Kaynak: H. Hilmi Bulunmaz'ın blogspot'u
Tarih: 10 Aralık 2012

Yukarıdaki alıntılardan da görüleceği gibi, bir gün (6 Aralık) "namusunu koruyamayan" diye tanımladığı, bir başka gün (7 Aralık) "İstanbul Korsan Tiyatroları" diye lanse ettiği kurumlara  3 gün sonra "ortak dergi çıkartma" çağrısı yapabilmekte.

H. Hilmi Bulunmaz'ın hakaretlerinden dolayı aldığı mahkumiyetler:

1. Şikayetçi: Av. Mehmet Bozkır, Karar: 125/4'den 105 gün adli para cezası.


2. Şikayetçi: Seval Deniz Karahaliloğlu, Karar: Adli para cezası.


3. Şikayetçiler: Haluk Bilginer, Kemal Aydoğan,  Karar: Adli para cezası.

4. Şikayetçi: Haluk Bilginer, Karar:  5 ay hapis cezası.

5. Mustafa Şükrü Demirkanlı, Karar: Adli para cezası.

6. Şikayetçi: Levent Çağlayan, Karar: Adli para cezası.

Bu 6 davada almış olduğu cezalarda "Hükmün açıklanmasının ertelenmesine" karar verildi, ancak Adli Büro'da birleşecek olan kararlar sonrası, sadece bir kez "Hükmün açıklanmasının ertelenmesi" kararı verilebileceği için tüm hükümler açıklanacak.

7. Şikayetçi Av. Burhan Gün- Nurhan Tekerek, Karar: Kovuşturmanın ertelenmesi kararı verildi. 3 yıl içinde tekrar suç işlerse, kovuşturma devam edecek.

Ayrıca devam etmekte olan davaları da bulunan H. Hilmi Bulunmaz hakaretlerine ara vermiyor, hakaret ettiği kurumlara 3 gün sonra "ortak dergi çıkartma" önerisi yapabiliyor.

Hakarette sınır tanımayan, ağza alınmayacak küfürleri art arda sıralayan bu şahsa karşı her türlü yasal haklarımızı kullanılmaya devam edeceğiz.

Mustafa Demirkanlı
Yayın Yönetmeni

Haber Giriş Tarihi: 12 Aralik 2012

(Kaynak: Tiyatro Dergisi)