24 Aralık 2012 Pazartesi

İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) reklâm kuleleri arka arkaya ticarî kuruluşların işgâline teslim edilirken, bizim yaptığımız incitici ve sert yayınlar sonucu seve seve olmasa da, söke söke İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunlarının afişleriyle süslenmek zorunda kaldı!

Arka arkaya "DİMES" ve "FİNAL"in işgâl ettiği İDT kuleleri, yeniden İstanbul Devlet Tiyatrosu oyun afişleriyle süsleniyor! (Fotoğraf: Cemal Bulunmaz)

***

Türkiye, gerçekten demokratik bir ülke, sahiden bir cumhuriyet, inandırıcı bir biçimde emekçilere saygı duyulan bir coğrafya olmak istiyorsa, birçok olay ve olguyla birden derhal yüzleşmesi gerekir. 

Türkiye, gerçek anlamda, nesnel olarak bir ülke olmak istiyorsa, tiyatro sanatını hızla kirleten olay ve olgularla çok net bir biçimde hesaplaşması, bu olay ve olgulardan ivedilikle arınması gerekir. 


Türkiye, adının arkasına sentetik bir kuyruk olarak yerleştirmiş olduğu "cumhuriyet" sözcüğünü gerçekten hak etmek istiyorsa, toplumsal her alanda yapılması gerektiği gibi, tiyatral alanda da müthiş derecede büyük devrimci bir kalkışma yapması gerekir.


Türkiye, kendi inisiyatifindeki kuruluş ve kurumları, "saldım çayıra, mevlâm kayıra" biçiminde ortalık yerde bırakmamak istiyorsa, bu kuruluş ve kurumlara hemen sahip çıkması gerekir.


Türkiye, kendisine bağlı olarak çalışmak ve halkın çıkarlarını gözetmek zorunda olan İstanbul Devlet Tiyatrosu'na ait reklâm kulelerini ticarî kuruluşların işgâlinden kurtarmak istiyorsa, bu kuleleri her zaman için oyunların afişleriyle süslemesi gerekir.


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz