18 Kasım 2012 Pazar

Selvi Doğan olduğunu iddia eden şahıs Melih Anık'a seslenmiş!


Aşağıdaki saçma sapan yorumun yapıldığı yazıyı okumak için, lütfen tıklayınız: "Haluk Bilginer'e Açık Mektup - Yakıştı mı?"

***

Selvi Doğan olduğunu iddia eden bir LİNÇÇİ "Tiyatro Dünyası" okuru, bozuk Türkçesi ile üfürüp durmuş. Biz, bozuk Türkçe kullanan ve adının Selvi Doğan olduğunu iddia eden şahsın  üfürüğünün bazı yerlerini iyice düzelterek yayınlıyoruz. Kendisini Selvi Doğan olarak tanıtan bu şahsın Türkçe özürlü yazısını okumak için, en altta sunduğumuz linke tıklayınız!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz

***

Selvi Doğan
1 Kasım 2011 

Değerli arkadaşlar, Haluk Bilginer'in söylediklerine katılırsınız ya da katılmazsınız; bunlar çok önemli değil. Ayrıca benim anladığım kadarıyla kendisi; "Devlet Tiyatroları kapatılsın!" da dememiş. Eğer bahsi geçen röportajı okusaydılar, buraya yazan arkadaşlar görürlerdi bunu. "Devlet Tiyatroları kapatılsın, ulusal tiyatro açılsın, çalışmayan sanatçılar para kazanmasın!" demiş...

Melih bey, üslubunuzu beğenmedim hiç. Çünkü, Haluk Bilginer bu ülkenin en önemli oyuncularından biri. Oyunlarındaki samimiyetinden çıkarıyorum bunu. Onu izlemenin ne büyük bir keyif olduğunu hatırlatmak isterim size tekrar tekrar... Tiyatro binası yapmak, orada yıllardır tiyatro yapmayı sürdürmek, yıllardır haftanın dört günü oyun oynamak kolay mı? Bütün emekleri ve yetenekleri yok saymak çok yakışıksız ve adaletsiz bir tavır olmuş. Sizin dışınızda da Haluk Bilginer'e bu röportajdan sonra yöneltilen saldırılar da çok çirkin... Dizilerden, filmlerden söz açmalar, soytarı demeler vb. Yani kimse konuyu tartışmamak üzere söz birliği yapmış gibi. Haluk Bilginer öyle konuşup hatâ yaptı diyelim ama sizler ona böyle cevaplar verip, daha büyük hatâlar yapmışsınız bence. Madem ki herkes tiyatroya bu kadar bağlı, neden sorunlarını konuşmuyor tiyatronun... Hep bir yıkıcılık var herkesin dilinde...

Fakat Melih bey, sizdeki bu Haluk Bilginer ve onun tiyatrosuna olan düşmanlığı anlayamıyorum. Sürekli bu tiyatroyla uğraşıyorsunuz. Bizim bilmediğimiz özel bir durum olsa gerek... Mimesis Dergisi'nde Ömer Faruk beyin yazdığı gibi adamın derdi ortada. Siz de, magazinel bir söylem geliştirmişsiniz cevap verirken... Siz, madem ki bir tiyatro eleştirmenisiniz, bu tür bir dil kullanmadan da saptamalarınızı, olması gereken, ama olmayanı yazabilirdiniz. Çok sinirli bir dille yazıyorsunuz yazılarınızı; bu insan yada tiyatrosu söz konusu olduğunda. Artık, Haluk Bilginer ve tiyatrosuyla ilgili fikirlerinizi merak etmiyorum. Çünkü, her defasında çok ön yargılı buluyorum, sürekli kötülüyorsunuz... 

Bazen beğendiğiniz bazı oyunlara bakıp çok şaşırıyorum; "Bunu beğenen insan nasıl 'şekspir müzikali'ni beğenmez?" diye. Bana taraflı geliyorsunuz Haluk Bilginer söz konusu olduğunda... Ama neden böyle düşündüğünüzü anlayamıyorum. Sizin, Devlet Tiyatroları ile ilgili fikirlerinizi merak ediyorum artık. Oradaki oyunlar, oyuncular, ya da ne bileyim bir tiyatro insanı olarak oradaki tiyatro problemleri... Bunlarla ilgili ne düşünüyorsunuz? Sizce çözümleri neler? Haluk Bilginer'in saptamalarındaki yanlışlık ne? Bence, böyle tartışılırsa çözümlenir tiyatro sorunları bana öyle geliyor...

Ben, Haluk Bilginer'in söylediklerine tamamen katılmasam da, Mimesis Dergisi'ndeki Ömer Faruk isimli beyin yazısını okuyunca, kullandığı dili çok takdir ettim. Yazısındaki tarafsızlığı ve kendi fikirlerini beyan etmesindeki üslubu çok beğendim... Bir sanat eleştirmeninin ve sanatçıların kendi duygularına yenilmelerini hem sanatımız hem de tiyatromuz adına sağlıksız buluyorum. Buradaki arkadaşlardan da öyle bir dil bekliyorum. Tiyatro bilgisine ve görgüsüne yakışır... Sevgiyle kalın hepiniz...

(Kaynak: Tiyatro Dünyası)

***

Ayrıca bakınız:

Çağlar Ozan Aksu olduğunu iddia eden şahıs Anık'a seslenmiş!