10 Ekim 2012 Çarşamba

Hilmi Bulunmaz, "AZİZ NESİN'LE SON RÖPORTAJ"ı okuyor hâlâ!

Aziz Nesin diyor ki:

Bir transatlantik düşünün ki, Avrupa'dan Amerika'ya giderken birden büyük bir patlama oluyor gemide. Gövdenin dört bir yanından delikler açılıyor. Yani gemi neredeyse battı batacak... Kurtulabilmek için, deliklerin bir an önce tıkanması gerek mutlaka. Zâten bunun bilincinde olan yolcular da can havliyle delikleri tıkamaya çalışıyorlar. Diyelim, yolcular arasında bir de dünyanın en büyük keman virtüozu var. Şimdi delik tıkamakla uğraşan o virtüoza; "Yahu delik tıkamayı bırak da, bize bir keman resitali ver!" diyebilir miyiz hiç? Gemi batmak üzereyken resitalin sırası mı? İşte, biz Türk yazarlarının durumu da bu... Yani, sırası mı şimdi öykünün, romanın, oyunun falan? Önce delikleri tıkamaya çalışıyoruz biz de...

(Kaynak: Murat Malay, "Aziz Nesin'le Son Röportaj", 1H Yayınları sf. 47)