CHRIS
Zaferinin çığlığını duyabiliyorum.
Bu senin zaferindi Chris,
O sevgi dolu yüreğinle ve onurunla
Tüm dünyevi hazların ötesinde olanı, ruhunu,
En büyük ve tek hazineni,
Tanrı huzurunda ve yolunda
Kralına adadın.
Aklında kalanlar sadece düş gibi ama
Gerçekler her zaman düşlerde saklıdır ve sen
Geçmişinle savaşıyorsun artık
Ve geçmiş, en vahşi hayvanlardan daha ürkütücü
En keskin kılıçların bile biçemeyeceği kadar serttir.
Şimdi o zafer günlerinin tadına doyulmaz hayalleri
Kapladıkça yüreğini, hala ümitlerinin varolduğunu ve
Sevginin ve onurunun gücünü hissedebiliyorsun.
Hatırla Chris, inan hiç zor değil
Uzak ülkelere yaptığın o yolculukları,
O cesur savaşçılarla karşı karşıya döğüşmenin onurunu,
Büyük kadırgalarda, uçsuz bucaksız okyanuslarda açlığın
Ve hummalı uykularının, ölümlerin korkusunu...
Sen Chris, en dönülmez yolculuklardan çoktan döndün.
Mavi gecelerin sabahlara dualarla kavuşması
En az şarap kadehlerinin boşalmadığı müzikli akşamlar
Ve sevgilinin öpüşleri kadar mutlu etti seni.
Şimdi karşındaki düşmanın senin kendi geçmişin Chris.
Şimdi seni koruyacak ne bir kalkanın ne de zırhın var.
En büyük yara yine kalbinde açılacak,
Kanından düşmanların ve iblisler tadacak.
Kinini, pişmanlıklarını bırak bir yana
Dön artık yüzünün geçmişinin-ve acılarının-
Kokuşmuş ama bir türlü parçalanmamış suratına.
Yine de sevgi şarkıları söyle ve dua et.
Artık savunamazsın Chris, kaçamazsın da...
Sen hep kral için döğüştün ve tüm şovalyeler gibi
Sen de Tanrı'nın yanında yine bir savaşçı olacaksın.
Sonsuzluk seni bekler Chris,
Ta ki onun bir parçası olana dek...
(Kaynak: Cenk Çağdaş)
Zaferinin çığlığını duyabiliyorum.
Bu senin zaferindi Chris,
O sevgi dolu yüreğinle ve onurunla
Tüm dünyevi hazların ötesinde olanı, ruhunu,
En büyük ve tek hazineni,
Tanrı huzurunda ve yolunda
Kralına adadın.
Aklında kalanlar sadece düş gibi ama
Gerçekler her zaman düşlerde saklıdır ve sen
Geçmişinle savaşıyorsun artık
Ve geçmiş, en vahşi hayvanlardan daha ürkütücü
En keskin kılıçların bile biçemeyeceği kadar serttir.
Şimdi o zafer günlerinin tadına doyulmaz hayalleri
Kapladıkça yüreğini, hala ümitlerinin varolduğunu ve
Sevginin ve onurunun gücünü hissedebiliyorsun.
Hatırla Chris, inan hiç zor değil
Uzak ülkelere yaptığın o yolculukları,
O cesur savaşçılarla karşı karşıya döğüşmenin onurunu,
Büyük kadırgalarda, uçsuz bucaksız okyanuslarda açlığın
Ve hummalı uykularının, ölümlerin korkusunu...
Sen Chris, en dönülmez yolculuklardan çoktan döndün.
Mavi gecelerin sabahlara dualarla kavuşması
En az şarap kadehlerinin boşalmadığı müzikli akşamlar
Ve sevgilinin öpüşleri kadar mutlu etti seni.
Şimdi karşındaki düşmanın senin kendi geçmişin Chris.
Şimdi seni koruyacak ne bir kalkanın ne de zırhın var.
En büyük yara yine kalbinde açılacak,
Kanından düşmanların ve iblisler tadacak.
Kinini, pişmanlıklarını bırak bir yana
Dön artık yüzünün geçmişinin-ve acılarının-
Kokuşmuş ama bir türlü parçalanmamış suratına.
Yine de sevgi şarkıları söyle ve dua et.
Artık savunamazsın Chris, kaçamazsın da...
Sen hep kral için döğüştün ve tüm şovalyeler gibi
Sen de Tanrı'nın yanında yine bir savaşçı olacaksın.
Sonsuzluk seni bekler Chris,
Ta ki onun bir parçası olana dek...
(Kaynak: Cenk Çağdaş)