30 Mayıs 2012 Çarşamba

Sansürcü Fazıl Say'ın özrü kabahatinden büyük yada adam utanmıyor!

Kapitalist düzenin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilebilmesi için, hep pembe sermayeye hizmet etmeyi sürdüren Fazıl Say, Nâzım Hikmet'in "Akşam Gezintisi" şiirinin üzerinde tepinerek, bu şiiri SANSÜR etmiş ve bu şiirin etinden, sütünden, yününden yararlanmasına karşın, sanki hiçbir kabahat işlememiş gibi, insan içine çıkmaya devam ediyor hâlâ!...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz

***

Fazıl'dan Nâzım'a otosansür!

Fazıl Say, Nâzım Oratoryosu'nda 'sansür' uygulandığı iddiasını söyleyen Facebook'tan yanıt verdi... İşte o yanıt ve sansürlü dizeler...

Oral Çalışlar'ın cuma günü Nâzım Oratoryosu'ndaki Ermeni kıyımı ile ilgili bir bölümünü çıkartıldığını söyleyen yazısına, Fazıl Say dün Facebook üzerinden yanıt verdi. Say, 'Ermeni soykırımı konusunun çok ateşli olduğu bir dönemde bu bölümün çıkartıldığını' ama artık Nâzım'ın şiriinin aynen okunduğunu duyurdu.

Oral Çalışlar, cuma günü Radikal'deki köşesinde Ermeni tehciri konusundaki red ve inkâr yaklaşımından söz ederken Nâzım Hikmet'in aşağıdaki dizelerinin oratoryoda seslendirilmediğini yazmış, "Nâzım'ın dizeleri de unutturulmak istendi" demişti:

Bakkal Karabet'in ışıkları yanmış
Affetmedi Ermeni vatandaş
Kürt dağlarında babasının kesilmesini.
Fakat seviyor seni,
Çünkü sen de affetmedin,
bu karayı sürenleri Türk halkının alnına.

Fazıl Say ise açıklamasında "Oral Çalışlar, Orhan Pamuk'u koruma amaçlı, aydınlar bildirgesini ilk benim önüme koydu, ilk imzalayan da bendim. Ermeni meselesine, duyarlı yaklaşımımı bilir, yine de bakın, bu tür yazılar onların işidir, kurnazlığıdır" dedi. Say, mesajında 'Hapisten çıktıktan sonra' şiirinin oratoryonun notalarında aynen olduğu gibi yer aldığını, sansürün söz konusu olmadığını hatta son 4-5 konserde aynen okunduğunu duyurdu. Ancak 2002-2006 yılları arasında 'olay çıkmasın diye bir otosansür' uygulandığını söyledi: 

"Şiirdeki 7-8 kelime, zaten ermeni meselesinin bir savunusu filan da değildir... o bölümün 7-8 kelimesin içeren bir otosansür (şiire ve o anki müziğe, dolayısıyla, otosansür) uygulamak zorunda kalmıştık bir kaç konserde, tahrik ve olay çıkmasın diye... Buna sansür denilmez. Bu kadarını anlamamazlık yapılamaz."

(Kaynak: SABAH)