ve ben
daha dokuz gün önce
dokuz yüksek basamaktan oluşan
mermer bir merdivenden düştüm
dünyaya meydan okuyan beynimin üstüne
elimde hortum
çiçekleri suluyordum
ve ben
akşamın geceye teslim olduğu saatte
mermer bir merdivenden düştüm
dünyaya meydan okuyan beynimin üstüne
elimde hortum
çiçekleri suluyordum
ve ben
akşamın geceye teslim olduğu saatte
artık kafatasımın üzerinde geziyordum
kafamda uzun bir yarık
içimde onulmaz bir hüzün vardı
bunların hiçbirine zerre kadar aldırmadım
elimde hortum
çiçekleri suluyordum
ve ben
sırtüstü yatıp yıldızlara bakarken
bir atardamar uzandı en uzak yıldıza doğru
kafamdan boncuk boncuk kan aktı kan
elimde hortum
çiçekleri suluyordum
ve ben
oğluma bağırdım bahçeden
koş
gel
su akmasın boşuna
ölüyorum galiba
bu suyu al
çiçekleri sula
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suladı
ve ben
kafamın içindeki kesilen atardamarı görünce suda
ölüm çok yakınımdaydı
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suladı
ve birden
boncuk boncuk
damla damla
hızlı hızlı
akan kan
bardaktan boşanırcasına yağdı
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suladı
ve ben
kendimde değildim artık
oğlum sırtlandı beni
götürdü işçilerin
son soluğunu verdiği hastaneye
öleceksen
eğer böyle erken
sen de işçilerin öldüğü hastanede öl
dedi
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suladı
kanın akışı hızlanınca birdenbire
hak verdim oğlumun bu isteğine
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suladı
ve ben
direndim
ölmedim
ve birdenbire
boncuk boncuk
damla damla
hızlı hızlı
akan kanı içtim
kana kana
elimde hortum
çiçekleri suluyordum
şimdi
elleri büyük
gözleri küçük
simitçilerle birlikte
son kalan simitteki susamın nöbetini tutuyorum
akşamın geceye teslim olduğu saatlerde
elimde hortum
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suluyordum
çiçekleri suladı
foto: ahmet özkara
şiir: hilmi bulunmaz
otuz mayıs iki bin on iki
daha dokuz gün önce
dokuz yüksek basamaktan oluşan
mermer bir merdivenden düştüm
dünyaya meydan okuyan beynimin üstüne
elimde hortum
çiçekleri suluyordum
ve ben
akşamın geceye teslim olduğu saatte
mermer bir merdivenden düştüm
dünyaya meydan okuyan beynimin üstüne
elimde hortum
çiçekleri suluyordum
ve ben
akşamın geceye teslim olduğu saatte
artık kafatasımın üzerinde geziyordum
kafamda uzun bir yarık
içimde onulmaz bir hüzün vardı
bunların hiçbirine zerre kadar aldırmadım
elimde hortum
çiçekleri suluyordum
ve ben
sırtüstü yatıp yıldızlara bakarken
bir atardamar uzandı en uzak yıldıza doğru
kafamdan boncuk boncuk kan aktı kan
elimde hortum
çiçekleri suluyordum
ve ben
oğluma bağırdım bahçeden
koş
gel
su akmasın boşuna
ölüyorum galiba
bu suyu al
çiçekleri sula
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suladı
ve ben
kafamın içindeki kesilen atardamarı görünce suda
ölüm çok yakınımdaydı
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suladı
ve birden
boncuk boncuk
damla damla
hızlı hızlı
akan kan
bardaktan boşanırcasına yağdı
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suladı
ve ben
kendimde değildim artık
oğlum sırtlandı beni
götürdü işçilerin
son soluğunu verdiği hastaneye
öleceksen
eğer böyle erken
sen de işçilerin öldüğü hastanede öl
dedi
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suladı
kanın akışı hızlanınca birdenbire
hak verdim oğlumun bu isteğine
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suladı
ve ben
direndim
ölmedim
ve birdenbire
boncuk boncuk
damla damla
hızlı hızlı
akan kanı içtim
kana kana
elimde hortum
çiçekleri suluyordum
şimdi
elleri büyük
gözleri küçük
simitçilerle birlikte
son kalan simitteki susamın nöbetini tutuyorum
akşamın geceye teslim olduğu saatlerde
elimde hortum
oğlum hortumu aldı
çiçekleri suluyordum
çiçekleri suladı
foto: ahmet özkara
şiir: hilmi bulunmaz
otuz mayıs iki bin on iki