Sosyalist Sanatçı Hilmi Builunmaz, Devlet Tiyatroları mensuplarının sahip çıkamadıkları İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerinin kapitalist şirketler tarafından işgâl edilmesine sonuna dek karşı çıkmaya devam ediyor hâlâ! (Fotoğraf: Ahmet Özkara)
Sanat, bir üst-yapı kurumudur. Bir ülkenin kültürel, siyasal ve toplumsal örgütlenmesi neyse, sanatsal örgütlenmesi de, kültürel, siyasal ve toplumsal örgütlenme doğrultusunda şekillenir.
Türkiye Cumhuriyeti, kıçı kırık komprador kapitalistlerin acımasız egemenliğinde inim inim inlerken, çarpık sanayi burjuvazisinin pembe renkli aydınlarıyla, ticaret burjuvazisinin yeşil renkli aydınları kıyasıya bir menfaat kavgasına girmiş bulunuyorlar.
Dünyaca ünlü Fransız bilim adamı ve yazar Alain Decaux'un yazarlık ahlâkını, yazarlık namusunu, yazarlık onurunu ipine bile takmayıp, bu yazarın "Rosenbergler Ölmemeli" oyununu, yazarın iradesini hiçimseyerek gasp eden pembe kapitalistlerle, hayatı sağdan sola doğru okutan Zaman Gazetesi "ideoloğu" İskender Pala'nın dramatik kurgudan yoksun sözüm ona oyunlarını pazarlamak isteyen yeşil kapitalistlerin kapıştığı cambazhanede yaşarken, timsah gözyaşı dökenler, hiç de inandırıcı olamıyorlar.
Oysa...
AKP'li Ertuğrul Günay'ın emrindeki Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü'nün inisiyatifindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerine bile sahip çıkma cesaretinden yoksun tiyatro esnafının ağlayıp sızlandığı mıymıntılık içerisinde küçük küçük depremler yaşanırken, bu tiyatro esnafının samimiyetine zerre kadar olsun inanmıyor, onlara kesinlikle güvenmiyoruz.
Çünkü...
Kendi inisiyatifindeki reklâm kulelerine bile sahip çıkma cesareti gösteremeyen tiyatro esnafının, sadece "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Korsan Tiyatroları"nda değil, Devlet Tiyatroları'nda da sayısız gol yemesi yada hükmen mağlup sayılması gerekir.
Merak etmesinler...
Yakında Devlet Tiyatroları da pembeden yeşile doğru renk körlüğü yaşayabilir.
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
Sanat, bir üst-yapı kurumudur. Bir ülkenin kültürel, siyasal ve toplumsal örgütlenmesi neyse, sanatsal örgütlenmesi de, kültürel, siyasal ve toplumsal örgütlenme doğrultusunda şekillenir.
Türkiye Cumhuriyeti, kıçı kırık komprador kapitalistlerin acımasız egemenliğinde inim inim inlerken, çarpık sanayi burjuvazisinin pembe renkli aydınlarıyla, ticaret burjuvazisinin yeşil renkli aydınları kıyasıya bir menfaat kavgasına girmiş bulunuyorlar.
Dünyaca ünlü Fransız bilim adamı ve yazar Alain Decaux'un yazarlık ahlâkını, yazarlık namusunu, yazarlık onurunu ipine bile takmayıp, bu yazarın "Rosenbergler Ölmemeli" oyununu, yazarın iradesini hiçimseyerek gasp eden pembe kapitalistlerle, hayatı sağdan sola doğru okutan Zaman Gazetesi "ideoloğu" İskender Pala'nın dramatik kurgudan yoksun sözüm ona oyunlarını pazarlamak isteyen yeşil kapitalistlerin kapıştığı cambazhanede yaşarken, timsah gözyaşı dökenler, hiç de inandırıcı olamıyorlar.
Oysa...
AKP'li Ertuğrul Günay'ın emrindeki Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü'nün inisiyatifindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerine bile sahip çıkma cesaretinden yoksun tiyatro esnafının ağlayıp sızlandığı mıymıntılık içerisinde küçük küçük depremler yaşanırken, bu tiyatro esnafının samimiyetine zerre kadar olsun inanmıyor, onlara kesinlikle güvenmiyoruz.
Çünkü...
Kendi inisiyatifindeki reklâm kulelerine bile sahip çıkma cesareti gösteremeyen tiyatro esnafının, sadece "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Korsan Tiyatroları"nda değil, Devlet Tiyatroları'nda da sayısız gol yemesi yada hükmen mağlup sayılması gerekir.
Merak etmesinler...
Yakında Devlet Tiyatroları da pembeden yeşile doğru renk körlüğü yaşayabilir.
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz