LİNÇÇİ tiyatro esnafının dayanışması devam ediyor!
"Oyun"u "koyun"a dönüştürüp, etinden, götünden, sütünden, yününden yararlanarak, yani "oyun" demeye bin şahit gerektiren düzeysiz müsamerelerini, Lemi Bilgin'in Devlet Tiyatroları ile Ayşenil Şamlıoğlu'nun Şehir Tiyatroları'na gözünü hiç kırpmadan kakalayan LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu'nun sade suya tirit metinlerinin ne anlama geldiğini eğitimciler bile öğrendiler.
"Türkiye Tiyatro Sanatı"nı LİNCE bulayan 1100 kişilik kişiliksiz kişinin neferlerinden LİNÇÇİ Üstün Akmen, kendi tiyatro sanatı yoksunluğunun ayrımında olmadığından, düzeysiz oyunlar yazarı LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu'nun "Kördövüşü" adlı ucubesini yıkayıp yağlayarak, eğitim emekçisi kişilere aba altından sopa gösteriyor. Köpeksiz köyde değneksiz gezmeye alışmış olan LİNÇÇİ Üstün Akmen, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi sahibesi LİNÇÇİ Gülhan Avşar Demirkanlı'nın Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'a "KAMU DAVASI" açtırmayı becerebilecek yetenekte olduğunu bildiğinden, eğitim emekçilerinin de üzerine gitmekte hiçbir sakınca görmüyor.
Ancak...
Biz, hangi dünya görüşüne sahip olursa olsun, düzeysiz "Kördövüşü" garabetinin niteliksizliğini algılayan eğitim emekçilerinin yanında olmaya devam edeceğiz!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
TEB Başkanı Üstün Akmen: "Alın Size, Bir Hukuk Skandalı Daha"
Tuncer Cücenoğlu’nun “Kördövüşü” başlıklı oyununun Manisa Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından düzenlenen Liselerarası Tiyatro Festivali’nde Manisa Demirci Sağlık Meslek Lisesi tarafından sahnelenmesi ile ilgili davada alınan takipsizlik kararını Yargıtay bozdu.
Bilindiği gibi, 2010 yılında Manisa’da düzenlenen Liselerarası Tiyatro yarışmasında Demirci Sağlık Meslek Lisesi birincilik ödülünü kazanmıştı. Ancak okulun “Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi” dersi öğretmeni tarafından, oyun içerik olarak illegal düşünce, çarpık zihniyet ve üfürükçü hoca tiplemesi nedeniyle din adamlarına hakaretle suçlanarak ergenlik dönemindeki gençlerin gelişimlerine olumsuz örnek oluşturduğu iddiasıyla Manisa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması olay olmuştu. Şikayet üzerine savcılık soruşturma başlatmış, yapılan inceleme sonucunda bahsedilen konularla ilgili “takipsizlik” kararı vermişti. Diğer taraftan, oyunu sahneye koyan iki öğretmen bu suçlamayı yapana manevi tazminat davası açtı, dava geçen haziran ayında sonuçlandı ve yerel mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozuldu.
Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan, Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (IATC/AICT) Türkiye Merkezi (TEB) Başkanı Üstün Akmen, olayı “utanç verici” olarak değerlendi. Devlet tiyatroları tarafından defalarca oynanmış, ödüller almış, dünyaya oyunları sahnelenen bir yazarımızın bu oyununun çarpık zihniyet ve din adamlarına hakaretle suçlanmasının ve ergenlik dönemindeki gençlerin gelişimlerine olumsuz örnek oluşturacağı savının komik olduğunu vurgulayan Akmen: “Hukuk, her geçen gün biraz daha ‘guguk’ halini getiriliyor. Diğer taraftan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yirmi birinci yüzyıldaki kadrosunun zavallılığı da bir kez daha kanıtlanmış oluyor. Mustafa Kemal’in ‘muasır medeniyet seviyesi’ dediği ve yıllardır aşılmaya çalışılan, aşılması için yarışılan seviye, işte bu kararla bilerek ve istenilerek seviyesizleşiyor. Yıllardan beri Türkiye’nin her tarafında oynanan oyunun yazarından özür dilemelidir” dedi.
(Kaynak: Tiyatro... Tiyatro... Dergisi)
"Oyun"u "koyun"a dönüştürüp, etinden, götünden, sütünden, yününden yararlanarak, yani "oyun" demeye bin şahit gerektiren düzeysiz müsamerelerini, Lemi Bilgin'in Devlet Tiyatroları ile Ayşenil Şamlıoğlu'nun Şehir Tiyatroları'na gözünü hiç kırpmadan kakalayan LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu'nun sade suya tirit metinlerinin ne anlama geldiğini eğitimciler bile öğrendiler.
"Türkiye Tiyatro Sanatı"nı LİNCE bulayan 1100 kişilik kişiliksiz kişinin neferlerinden LİNÇÇİ Üstün Akmen, kendi tiyatro sanatı yoksunluğunun ayrımında olmadığından, düzeysiz oyunlar yazarı LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu'nun "Kördövüşü" adlı ucubesini yıkayıp yağlayarak, eğitim emekçisi kişilere aba altından sopa gösteriyor. Köpeksiz köyde değneksiz gezmeye alışmış olan LİNÇÇİ Üstün Akmen, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi sahibesi LİNÇÇİ Gülhan Avşar Demirkanlı'nın Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'a "KAMU DAVASI" açtırmayı becerebilecek yetenekte olduğunu bildiğinden, eğitim emekçilerinin de üzerine gitmekte hiçbir sakınca görmüyor.
Ancak...
Biz, hangi dünya görüşüne sahip olursa olsun, düzeysiz "Kördövüşü" garabetinin niteliksizliğini algılayan eğitim emekçilerinin yanında olmaya devam edeceğiz!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
TEB Başkanı Üstün Akmen: "Alın Size, Bir Hukuk Skandalı Daha"
Tuncer Cücenoğlu’nun “Kördövüşü” başlıklı oyununun Manisa Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından düzenlenen Liselerarası Tiyatro Festivali’nde Manisa Demirci Sağlık Meslek Lisesi tarafından sahnelenmesi ile ilgili davada alınan takipsizlik kararını Yargıtay bozdu.
Bilindiği gibi, 2010 yılında Manisa’da düzenlenen Liselerarası Tiyatro yarışmasında Demirci Sağlık Meslek Lisesi birincilik ödülünü kazanmıştı. Ancak okulun “Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi” dersi öğretmeni tarafından, oyun içerik olarak illegal düşünce, çarpık zihniyet ve üfürükçü hoca tiplemesi nedeniyle din adamlarına hakaretle suçlanarak ergenlik dönemindeki gençlerin gelişimlerine olumsuz örnek oluşturduğu iddiasıyla Manisa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması olay olmuştu. Şikayet üzerine savcılık soruşturma başlatmış, yapılan inceleme sonucunda bahsedilen konularla ilgili “takipsizlik” kararı vermişti. Diğer taraftan, oyunu sahneye koyan iki öğretmen bu suçlamayı yapana manevi tazminat davası açtı, dava geçen haziran ayında sonuçlandı ve yerel mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozuldu.
Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan, Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (IATC/AICT) Türkiye Merkezi (TEB) Başkanı Üstün Akmen, olayı “utanç verici” olarak değerlendi. Devlet tiyatroları tarafından defalarca oynanmış, ödüller almış, dünyaya oyunları sahnelenen bir yazarımızın bu oyununun çarpık zihniyet ve din adamlarına hakaretle suçlanmasının ve ergenlik dönemindeki gençlerin gelişimlerine olumsuz örnek oluşturacağı savının komik olduğunu vurgulayan Akmen: “Hukuk, her geçen gün biraz daha ‘guguk’ halini getiriliyor. Diğer taraftan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yirmi birinci yüzyıldaki kadrosunun zavallılığı da bir kez daha kanıtlanmış oluyor. Mustafa Kemal’in ‘muasır medeniyet seviyesi’ dediği ve yıllardır aşılmaya çalışılan, aşılması için yarışılan seviye, işte bu kararla bilerek ve istenilerek seviyesizleşiyor. Yıllardan beri Türkiye’nin her tarafında oynanan oyunun yazarından özür dilemelidir” dedi.
(Kaynak: Tiyatro... Tiyatro... Dergisi)