19 Mart 2012 Pazartesi

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'den reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) almak zorunda kalacak kadar zavallılaşmış tiyatro dergilerinin hiçbirinin hesap soramadığı Şakir Gürzumar yönetimindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) reklâm kulelerinin ticarî kuruluşlar tarafından kullanılmasına yıllardır karşı çıkan Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, bugün (19 Mart 2012) yine, İDT reklâm kulelerinin tiyatro sanatı dışında kullanılmasına içerleyerek, İDT'nin Sultanahmet'teki reklâm kulesi önünde sembolik olarak da olsa, ısrarla ve inatla nöbet tuttu!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, Şakir Gürzumar yönetimindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerinin nöbetini tutmaya devam ediyor hâlâ! (Fotoğraf: Cemal Bulunmaz)

***


"Bana reklâm aldığın kurumu söyle, senin hangi sınıfa hizmet ettiğini söyleyeyim!" Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Türkiye Cumhuriyeti, kapitalist devlet mantığıyla "kalkınma" yolunu seçtiği için, resmî devlet kuruluşları da, doğal olarak, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için varlık gösteriyor.


Türkiye Cumhuriyeti, kapitalistler lehine ve emekçiler aleyhine örgütlenmiş bir devlet tarafından inşa edildiğine göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı da, kapitalistlerin lehine ve emekçilerin aleyhine mesai yapıyor.


Türkiye Cumhuriyeti, kapitalist düşünce dizgesinin emekçi insanlar tarafından bile içselleştirilmesi için, resmî kültür kurumları oluştururken, bir de Devlet Tiyatroları inşa etti ve bu inşaat sadece fiziksel olarak değil, tinsel olarak da, emekçi kitlelerin alnına beton renkli kara lekeler serpiştirmeye devam ediyor.


Türkiye Cumhuriyeti, kendi elleriyle kurmuş olduğun Devlet Tiyatroları'nın emekçi kitlelerin kendi sınıfsal değerlerine yabancılaşması için, kendi ellerini kirletmemek için, âdeta birer taşeron gibi kurdurduğu yada kurulmasına yardım ve yataklık ettiği tiyatro dergilerine reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) vererek, emekçi kitlelerin ilelebet kapitalist değerlere tutsak olmasını estetize ediyor.


Türkiye Cumhuriyeti, kendi değerleri dışında varlık gösteren tiyatro sanatçılarının LİNÇ KAMPANYALARI ile susturulması için, LİNÇÇİ tiyatro dergilerini her koşulda besliyor.


Türkiye Cumhuriyeti, kendisine ait Şakir Gürzumar yönetimindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerini bile korumaktan aciz olmanın derin sessizliğini korumaya devam ediyor. İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerinin tiyatro sanatı dışında kullanılıyor olmasının en büyük nedeni, tiyatro dergilerinin "Kuzuların Sessizliği Korosu" hâlinde otluyor olmaları!


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz