28 Şubat 2012 Salı

"Rosenbergler Ölmemeli Skandalı"nı bir bardak suda koparılan fırtına boyutuna indirgemek isteyen LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin sanal kuyruğu LİNÇÇİ tiyatrodergisi.com.tr sitesi, "Rosenbergler Ölmemeli Skandalı"nın boyutunu küçültme gayreti içerisine giriyor!

Oyun'un notu: Türkiye dramatik yazarlığının "Everest"i "Theope" oyununun yazarı Coşkun Büktel'le Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını ilelebet ilga ve imhâ etmek için bir araya gelen 1100 kişilik kişiliksiz alçak kişi tarafından imzalanmış bir iftira metnini tiyatro piyasasına sahte para sürer gibi enjekte eden LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin sanal kuyruğu LİNÇÇİ tiyatrodergisi.com.tr sitesinden alıp olduğu gibi aşağıya aktardığımız imzasız yazıdaki bazı yerleri, daha net anlaşılsın diye "maymungötürengi" ile belirgin hâle biz getirdik!


***


Türkiye Tiyatrosu, yarısı çürük bir elmanın, tam ortasından kesildiği bir zamanı yaşıyor. Elmanın sağlam yarısına sahip çıkmak isteyen "mutsuz azınlık", elmanın çürüyen yarısına yuva yapmış kurt görünümündeki "mutlu çoğunluk" ile diyalektik bir toplumsal savaşım sürecinin en sert zamanını yaşıyor!


Türkiye Tiyatrosu, sanatsal ve/ya tiyatral şovenizm bataklığına boğazına kadar batmış dangalaklarla, ağzımızdan çıkan her sözcüğün bir kavram birimi olduğunu duyumsayan ve bu duyumsamayı halka mal etmek için gecesini gündüzüne katan mücadeleci kuramcıların uzlaşmaz çelişkilerine yataklık ediyor.


Türkiye Tiyatrosu, oyun yazarı Alain Decaux'un kendi beyniyle, kendi dünyasıyla, kendi emeğiyle, kendi gözüyle ilmek ilmek oluşturduğu "Rosenbergler Ölmemeli" oyununu, bizzat kendisinin "yasaklamış" olmasına zerre kadar olsun aldırış etmeyen Korsan Orhan'la, sadece Korsan Orhan'a değil, onun en yakın "silah arkadaşı" Ayşenil Şamlıoğlu'na karşı müthiş derecede sert ve "Rosenbergler Ölmemeli" oyununun yazarı Alain Decaux'un beynini, dünyasını, emeğini, gözünü kendi istenciyle "yasaklamış" olmasına saygı duyan insanların karşıtlığına tanık oluyor.


Türkiye Tiyatrosu, iğrenç bir iftira metnine dayanmaktan başka hiçbir şansı kalmamış insanların imzalamak mecburiyetinde kaldıkları çaput değerindeki bir algıyı ağır ağır pazarlayan LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin sanal kuyruğu LİNÇÇİ tiyatrodergisi.com.tr ile Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın Sosyalist OYUN Sitesi'nin karşıt görüşlerindeki tarihsel süreçte yeni ufuklara kulaç atıyor.


Sözün özü...


AKP'li Kadir Topbaş'ın emir komutasındaki "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Korsan Tiyatroları" (İBBKT) eski Genel Sanat Yönetmeni, "Öyle Bir Geçer Zaman ki"deki "Balıkçı" ve tabii ki "Kazmacıbaşı" Orhan Alkaya, ilkel bir korsan gibi Alain Decaux'un "Rosenbergler Ölmemeli" oyununu ipinin keyfine göre satışa sunuyor ve İBBKT yeni Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu da, sorgusuz sualsiz bu ilkel korsanlığa yardım ve yataklık yapıyor.


Durum böyle olunca da...


Ayşenil Şamlıoğlu'ndan reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) alan tiyatro dergileri, yazar Alain Decaux'ın yazarlık kararına göre değil, Alkaya&Şamlıoğlu (AŞ) iradesine göre görüş belirtip, kalemlerini, AŞ'nin çıkarları doğrultusunda kullanmak zorunda kalıyorlar!


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Rosenbergler Olayı, ONK Ajans ve Tanıdığımız Çakallar...


"Rosenbergler Ölmemeli" oyununun başına gelenlerle ilgili herkes bir şeyler yazdı, kimi İBBŞT'nin yanında durmaya çalıştı, kimileri de İBBŞT'nin karşısında durmaya, fırsat yakalamışken vurmaya çalıştı.

Yazının sonunda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, gerek görmeyenler de bütününü okuma zahmetine katılmasın.

Sorumluluk doğal olarak İBBŞT'de, telif işleri ile ilişkiyi kuran birim olan Dramaturgi birimi kusurlu, telif sözleşmesini yapması gereken idari birim kusurlu. ONK Ajans için ise şimdilik sadece ağır kusurlu demekle yetineceğim. Bazı belgeler gün yüzüne çıkınca daha kapsamlı tanım yapabileceğiz. Ortada yanıtlanması gereken çok soru var.

Olayın başına dönüp kronolojik olarak gitmemiz gerekecek, bölük pörçük açıklamaları toparladığımızda tekrarlar olacak ama ancak bütünlük içinde bir yorum yapabiliriz.

Orhan Alkaya, "Rosenbergler Ölmemeli"yi sahnelemek isteyip, Sanat Yönatimi'nden onay alıp okuma provalarına başlamadan önce (15 Haziran), dramaturgi ONK'u arayıp, telif hakkının kendilerinde olup olmadığını soruyorlar, ONK Ajans, kendilerinde olduğunu söylüyor. Bunu Osman Karaca da inkar etmiyor.

ONK Ajans'ın bu aşamada derhal yapması gereken, SACD’la iletişime geçmek.

ONK Ajans'ın "Eğer söz konusu oyun bize bağlı bir ajans ya da kuruluşta ise Tiyatro'ya çeşitli sorular olan bir form yolluyoruz. Tiyatroca doldurulan bu formu oyunun dünya hakları bağlı olduğu gerçek ya da tüzel kişilere yolluyoruz."  açıklamasından anlaşıldığı ve İBBŞT'nin açıkladığına göre bu form doldurulmuş ve ONK'a Kasım ayında iletilmiş. ONK bu zamana kadar SACD'la ilişkiye geçmeliydi, geçmiş mi?.. Anlaşıldığı kadarıyla "hayır" oysa tek işi bu... komisyonla ticari ilişki yürüten bir kuruluş, tıpkı emlak komisyoncuları gibi...

Buraya iki not düşmemiz gerekiyor.
1. 15 Haziran'da bilgi sahibi olan ONK, SACD'la ilişkiye geçmemiş.
2. Kasım ortasında İBBŞT'den formu alan ONK, SACD'la yine ilişkiye geçmemiş. Evraklarda eksiklik var, demiş, eksiklik varmış, tamamlanmış aralık ortasında ancak ONK, SACD'la yine ilişkiye geçmemiş. Neden?

Burada, İBBŞT'nin çok uzun yıllara dayanan ilişki güveni içinde ısrarlı davranmaması söz konusu, ancak ONK; "dert etmeyin bu ajans yavaş çalışır, 'hep geç yanıt verir" diyerek, rahatlatır.

Şimdi bu noktada "hep geç yanıt verir"i belleğimize yazarak, devam edelim.

Kasım ortasında oyunun provası başlıyor, Ocak başında prömiyer yapıyor ve provaların başladığı tarihten itibaren ONK aranmaya devam ediyor, aynı yanıtlar, ama telefonda... yazılı değil... Nasıl bir hata!..

Artık 11 Ocak kapıya geldiğinde elde sözleşme olmadan adım atılmaması gereken bir noktaya ulaşılmış durumda İBBŞT, ancak "güven" denen illet devreye giriyor ve hiç kimse Osman Karaca'nın şu açıklamayı yapacağı kuşkusunu duymuyor: "Rosenberg’ler Ölmemeli ile ilgili olarak Şehir Tiyaroları'nın ajansımıza başvuru yaptığı doğrudur, ancak kendilerine sözleşme yapacağız diye bir garanti verilmiş değildir ve ortada yapılmış bir sözleşme de yoktur. Hak sahibinden olumlu izin gelmeden ajansımızın sözleşme yapması kesinlikle mümkün değildir."

"hep geç yanıt verir"i unutmadan ilerleyelim.

Yıllarca çalıştığınız bir ajans, bunca yıldır kazandığı komisyonlarla var olmuş, var olurken en büyük müşterilerinden biri de sizsiniz... Bu noktada adaletli olalım, kim kuşku duyardı ONK Ajans'ın "hep geç yanıt verir"inden?

Kusurları bir kenara bırakarak sona yaklaşalım...

Hadi Ulergin'in yazısıyla kamuya yansıyan durum sonrası, İBBŞT Sanat Yönetmenliği tarafından ONK Ajans'a bu Hadi'nin iddiasının gerçekliği sorulduktan bir gün sonra "hep geç yanıt verir" ajans ertesi günü yanıt veriyor.

ONK Ajans şu soruların yanıtını kamuoyuna açıklamak durumundadır.

1. "hep geç yanıt verir" ajans nasıl oldu da hemen yanıt verdi?

2. Orhan Alkaya sizinle ofisinizde yaptığı görüşmede, SACD Ajans'la yaptığınız yazışmaları istediğinde bulamadınız -bu kadar mı dağınık bir ajanssınız?- , veremediniz... İlk işiniz bu yazışmaları açıklamanız olmalı.

3. Hadi Uluergin yazmasaydı, iddianıza göre telif sözleşmesi yapılmamış bir oyun sahnelenmeye devam ediyor olacaktı, neden müdahale etmediniz?

4. Bu aksaklıklar, sezon sonuna kadar devam etseydi, telifler ne olacaktı? Sizin asli göreviniz olan -takip işini- yok sayarak, görmemezlikten mi gelecektiniz? Yoksa sorunsuz çözülecek başka bir planınız mı vardı?

5. "hep geç yanıt verir" ajans neden başvuru yaptığınızı iddia etmenize rağmen, son sorunuza hemen cevap verdi?

İBBŞT'de, özellikle bu sözleşmeleri yapan idari birimlerin kusuru var ama bu kusur alkışlanacak bir kusur, tiyatronun kendi işleyişinin bürokrasinin çarklarıyla çözümlenemeyeceği gerçeğini bilenlerin, sahiplenenlerin kusuru... Bu kusur kadı kızında bile olur.

ONK Ajans, SACD Ajans'la yaptığı tüm yazışmaları açıklamazsa, kusurlu olmaktan çıkıp vicdanlarda sanık olmaktan  kurtulamayacaktır. Olay Hukuk'a da yansıyacağına göre ilişkiler yumağı bir bir çözülecektir.  Belki de bu süreç ONK Ajans'ı daha yakından tanımamızı sağlayacak...

Çünkü, akıllarda çok daha fazla soru var. Alain Decaux, oyununu 1984'de Fransa'da sahnelenmesinden çekmiş, ancak Fransa'da 2000 yılında sahnelenmiş ve Lyon Festivali'nde büyük ödül almış. SACD'da mı ONK kadar ilgisiz?


Alain Decaux, Fransa'da bakanlık yapmış bir şahsiyet, işin içine siyaset girdiyse akıllara çok soru gelir? "Rosenbergler Ölmemeli"mi önemli yoksa bilmediğimiz bir başka şey mi daha önemliydi?

Rosenbergler Sovyet casusu muydu? Hâlâ bilmiyoruz... KGB ajanının açıklamasını mı baz alacağız?

Ama şunu biliyoruz, Rosenbergler işlemedikleri bir suçtan dolayı idam edildi.

ONK Ajans, belgelerle açıklama yapmak zorunda... Umarım kusurunun ötesi yoktur...


Haber Giriş Tarihi: 29 Subat 2012

(Kaynak: Tiyatro... Tiyatro... Dergisi)


***


Ayrıca bakınız: