Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu günden bu yana, âdeta bir seçkinler adası gibi yönetiliyor. Kıçı kırık Türk burjuvazisi, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için, öyle bir stratejik ve öyle bir taktiksel planlarla emekçi halkın, işçilerin, köylülerin iliğine kadar sömürülmesine yönelik olarak tahkimat yapıyor ki, bu kıçı kırık burjuvazinin karşısına geçip, avazımız çıktığı kadar slogan da atsak, bu kıçı kırık burjuvazinin yüzü asla ve kesinlikle hiç kızarmıyor. Maymunun götünden bile daha kızarmış bir hâlde olan insanların egemenliğindeki kıçı kırık burjuvazinin utanmazlığı, sadece bizim gibi sosyalist insanları değil, sosyalist olmayan onurlu insanları da çileden çıkarıyor!!!
Yukarıdaki "genellemeyi" ve ince ayrıntılarla beslenerek kaleme alınıp, "Çürük Elmacı" imzasıyla yayınlanmış aşağıdaki
"Soruşturma Bilmecesi" başlıklı yazıyı okuduğunuzda, tiyatro alanındaki her türlü çürümüşlüğe karşı çıkmayı doğal bir refleks olarak içselleştirmiş "Theope" oyunu yazarı Coşkun Büktel'le Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını ilga ve imhâ etmek için, tam tamına 1100 kişilik kişiliksiz alçak kişinin bir araya gelme ihtiyacı hissedip, hangi ruh hâliyle LİNÇ KAMPANYASI başlattıklarını derhal anlayabilirsiniz.
Malumunuz, oyun yazarı Coşkun Büktel'le Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarının ilga ve imhâ edilmesi için, "Orospu Çocuğu Burak Caney"in düzenlediği BİRİNCİ LİNÇ KAMPANYASI, "McCarthy Çocuğu Mustafa Şükrü Demirkanlı"nın düzenlediği İKİNCİ LİNÇ KAMPANYASI ve "Shakespeare Çocuğu Ömer Faruk Kurhan" ve Mimesisli yoldaşlarının düzenlediği ÜÇÜNCÜ (HUKUKSAL) LİNÇ KAMPANYASI söz konusu. Bütün bu kampanyaları okuyup anlamayanların ve bu kampanyalara omuz ve/ya imza veren LİNÇÇİ Haluk Işık'ın "Sanat Danışmanı" palavrasına ışık tutan "Çürük Elmacı" Nivent Kurtuluş'un yazısını okumayanların, ne bireysel kurtuluş, ne toplumsal kurtuluş ve daha da önemlisi ne de sınıfsal kurtuluş üzerine söyleyebilecek iki kelâmı vardır!!!
Tabii ki, kendilerini, İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerinin ticarî kuruluşlar tarafından şimşek hızıyla işgâl edilmesine bile karşı çıkamayacak kadar edilgenleştirerek Devlet Tiyatroları'na kapı kulu olmak, Ayşenil Şamlıoğlu ve/ya Nejat Birecik'ten hızla gelecek siparişlerin önünü kesmeyecek kadar Şehir Tiyatroları ışıklarından kör olmak, "Cihangir Televizyon Cumhuriyeti"nde kıytırık roller kapmak, LİNÇÇİ tiyatro dergilerinden ödül alıp onlara ödün verme kıskacına iyice tutsak olmak sevdasındaki bireyleşememiş unsurlar, ne Nivent Kurtuluş'un, ne de Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın davalarına hiçbir ilgi duymadıkları gibi, onların, bu davalar sonucu ceza almaları için, en yakın camiye, en yakın kiliseye ve en yakın havraya koşarak dua etmeye başlarlar!!!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Soruşturma Bilmecesi
Çürük Elmacı / Nivent Kurtuluş
19 Aralık 2011
Geçtiğimiz günlerde beni bilgi fukaralığıyla suçlayan, bununla da yetinmeyip, hakkımda "kişisel hakları ihlalden dava" açmayı da ihmal etmeyen Sayın Haluk Işık'ı, İzmir Belediyesi'nde "Sanat Danışmanı" olarak bilirdik, ama herkes gibi ben de yanılmışım; meğer kendileri, Ege Şehir Planlama A.Ş'de yönetim kurulu üyesiymiş.
Şaşırmayın; 19 Temmuz 2011 İçişleri Bakanlığı Mülkiye teftiş kurulu kararında, "İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat danışmanı unvanını kullanan Haluk Işık'ın, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görev yapmadığı" diye giden karar beni şaşırttı. Nasıl olur da, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki odasının kapısında "Sanat Danışmanı" yazacak, içeride "Haluk Bey" oturacak, ama "Sanat Danışmanı" olmayacak. Bu nasıl bir çelişkidir?!
Beni "bilgi fukaralığı" ile suçlayarak, tarafıma "tekzip" yollayacak ve uzun uzun kaleme aldığı "tekzip"te; "Komisyonda Başkanlık Sanat Danışmanı ve mesleğinde 30. Yılını yaşayan bir tiyatro insanı olarak bulunmam kadar doğal bir durum olamaz." diyecek, ama "Sanat Danışmanı" kadrosunda bulunmayacak.
Hattâ, iddialarından o kadar çok eminler ki, ihalenin usulsüz olduğu iddialarıma karşın da, "İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Sanat Danışmanlığı görevimle hiçbir ilgisi ve organik bağı yoktur ve olamaz da. Bunun tersi kanıtlanırsa ne gerekiyorsa onu yapar, kanıtlanamazsa bu hakaretin bedelinin ödenmesini sonuna dek isterim ve elbette isteyeceğim." Peki, benim değil, Bakanlık müfettişleriyle kanıtlanan konudan sonra ben ne bedeli isteyim.
"Ben gerçekten çok yoğun bir insanım ve bu soruya yanıt bulmak, ne yazık ki çok değerli zamanımı çaldı" diyen Haluk Işık, şimdi benim çalınan zamanım için ne söyleyecek?!!! Karakolda ifade veren bendim.Ya benim çalınan zamanım ne olacak?
Tarafıma yollanan "tekzip" yazısının 11. Maddesi beni çok şaşırtmıştı ve hâlâ şaşırtmakta! "Nasıl olur da, komisyon üyesi, kendi yazdığı oyunu satın alabilir?" demiştim ve tezimde de haklı çıktım. İsterseniz, bir hatırlayalım:
Haluk Işık ne demişti?
"Bir not daha, komisyon üyelerimizin yazdığı, çevirdiği, yönettiği oyunlar da dünden bugüne İzmir Tiyatro Günleri'nde sahnelenmiştir, sahnelenmektedir, sahnelenecektir."
Kendilerinin yapmış olduğu hatâyı, "geçmişteki sanat danışmanlarının da işlediği ve gelecektekiler de işleyeceklerdir" demek, bence son derece yanlış. O zaman, kamu görevi üstlenmeden ve komisyon üyesi olmadan, elbette nadide eserlerinizi sergileyeceksiniz. Bu sizin hakkınız.
Haluk Işık, bana hitaben yazdığı "tekzip" yazısının sonunda, kendilerinden özür dilemediğim takdirde, maddi manevi tazminat davası da açacaklarmış. Şimdi ben dava açar mıyım acaba? Ne dersiniz?
Şimdi merak ettiğim bir konu; "Sanat Danışmanı" olarak İBB'nin kendi sitesinde yer alan Sayın Haluk Işık'ın, neden kadrosu Ege Şehir Planlama A.Ş'de oluyor? İBB'nin sitesinde "Sanat Danışmanı" olarak gösterilen kişi, neden kendi kadrosunda gösterilmez ki? Aslında araştırmak lâzım! Kim bilir hangi kadrolarda danışman yada daire başkanı olarak bildiğimiz kişilerin kadrosu nerede çıkacaktır. Sayın Haluk Işık, hakikaten bilgi birikimiyle, bu kadroyu en fazla hak eden kişilerden biridir. Şikâyet etmiş olduğum konu, ihale konusudur. Bu beyefendinin, bu işi hak etmediği gibi bir şey sakın anlaşılmasın. Böylesine birikimli bir kişi, konusunun çok dışında bir yerde neden görevlendirilmiştir?
Bu konu hakkında Bakanlık tarafından yapılan inceleme sonucunda, İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Kültür Sanat Şube Müdür Vekili Adalet Okhan'ın haklarında "Soruşturma İzni Verilmesine..."
Başkanım, bana kızıyorsunuz biliyorum. Ancak, birileri yanlışların üstüne gitmeli ki, sizin dediğiniz gibi "çocuklarımıza temiz yarınlar bırakabilelim" değil mi?
Soruşturma izni kararını en altta sizlerle paylaşacağım.
(Oyun'un notu: Çürük Elmacı sitesindeki görselleri görüp yayınlayamadık! Bu nedenle okurlarımızdan özür dileriz!!!)
***
Notlarım:
1 - İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarından biri, "Urla Bin Evler"den havuzlu sitede ev almış; iddialar var. Onun bulunduğu "sitede yaşayanlara iyilik olsun" diye de, sitenin yakınına durak da koydurmuş. Sitenin önünden geçmeyen otobüs güzergâhı da, değişmiş. Yol, fazladan iki üç kilometre uzamış. Gidiş gelişte 6 km. Bu iddiaları araştırıyorum. Yakında sizlerle paylaşacağım.
2 - Aziz Kocaoğlu, taşocağı ruhsatı veren özel idareye atıfta bulunuyor da, siz 2010 yılında, iki adet ruhsat vermediniz mi? Tüm detaylarını sicil numaralarıyla açıklayacağım.
3 - İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürü, hangi ilçe belediye başkanının yakını, onun nereden nereye geldiğini tek tek açıklayacağım
4 - Kemalpaşa Belediye Başkanı, Belediye Başkan Yardımcısı ve İmar Müdürü için de, İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma izni verilmiş. Yakında tüm detayları, ince ince, tüm detayına kadar paylaşacağım. Bu arada, "pazar yeri tahsis paraları"nı, "bağış" adı altında almaya kalkmayın! Benden söylemesi; çünkü, belediye ancak işgaliye alabilir.
5 - İZBETON için çok ciddi mektuplar almaya başladım; bir iki değil, onlarca mektup. Aziz Başkan, isterseniz, önce sizinle paylaşabilirim bu konuyu; eğer beni dikkate alırsanız. Görmezden geliyorsunuz da!...
6 - Aylarca kaleme aldığım SANOKS otobüsleri için de çok anlatacaklarım var. Biraz sabır.
Sağlıkla Kalın
Çürük Elmacı Nivent Kurtuluş
(Kaynak: Çürük Elmacı)
Yukarıdaki "genellemeyi" ve ince ayrıntılarla beslenerek kaleme alınıp, "Çürük Elmacı" imzasıyla yayınlanmış aşağıdaki
"Soruşturma Bilmecesi" başlıklı yazıyı okuduğunuzda, tiyatro alanındaki her türlü çürümüşlüğe karşı çıkmayı doğal bir refleks olarak içselleştirmiş "Theope" oyunu yazarı Coşkun Büktel'le Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını ilga ve imhâ etmek için, tam tamına 1100 kişilik kişiliksiz alçak kişinin bir araya gelme ihtiyacı hissedip, hangi ruh hâliyle LİNÇ KAMPANYASI başlattıklarını derhal anlayabilirsiniz.
Malumunuz, oyun yazarı Coşkun Büktel'le Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarının ilga ve imhâ edilmesi için, "Orospu Çocuğu Burak Caney"in düzenlediği BİRİNCİ LİNÇ KAMPANYASI, "McCarthy Çocuğu Mustafa Şükrü Demirkanlı"nın düzenlediği İKİNCİ LİNÇ KAMPANYASI ve "Shakespeare Çocuğu Ömer Faruk Kurhan" ve Mimesisli yoldaşlarının düzenlediği ÜÇÜNCÜ (HUKUKSAL) LİNÇ KAMPANYASI söz konusu. Bütün bu kampanyaları okuyup anlamayanların ve bu kampanyalara omuz ve/ya imza veren LİNÇÇİ Haluk Işık'ın "Sanat Danışmanı" palavrasına ışık tutan "Çürük Elmacı" Nivent Kurtuluş'un yazısını okumayanların, ne bireysel kurtuluş, ne toplumsal kurtuluş ve daha da önemlisi ne de sınıfsal kurtuluş üzerine söyleyebilecek iki kelâmı vardır!!!
Tabii ki, kendilerini, İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerinin ticarî kuruluşlar tarafından şimşek hızıyla işgâl edilmesine bile karşı çıkamayacak kadar edilgenleştirerek Devlet Tiyatroları'na kapı kulu olmak, Ayşenil Şamlıoğlu ve/ya Nejat Birecik'ten hızla gelecek siparişlerin önünü kesmeyecek kadar Şehir Tiyatroları ışıklarından kör olmak, "Cihangir Televizyon Cumhuriyeti"nde kıytırık roller kapmak, LİNÇÇİ tiyatro dergilerinden ödül alıp onlara ödün verme kıskacına iyice tutsak olmak sevdasındaki bireyleşememiş unsurlar, ne Nivent Kurtuluş'un, ne de Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın davalarına hiçbir ilgi duymadıkları gibi, onların, bu davalar sonucu ceza almaları için, en yakın camiye, en yakın kiliseye ve en yakın havraya koşarak dua etmeye başlarlar!!!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Soruşturma Bilmecesi
Çürük Elmacı / Nivent Kurtuluş
19 Aralık 2011
Geçtiğimiz günlerde beni bilgi fukaralığıyla suçlayan, bununla da yetinmeyip, hakkımda "kişisel hakları ihlalden dava" açmayı da ihmal etmeyen Sayın Haluk Işık'ı, İzmir Belediyesi'nde "Sanat Danışmanı" olarak bilirdik, ama herkes gibi ben de yanılmışım; meğer kendileri, Ege Şehir Planlama A.Ş'de yönetim kurulu üyesiymiş.
Şaşırmayın; 19 Temmuz 2011 İçişleri Bakanlığı Mülkiye teftiş kurulu kararında, "İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat danışmanı unvanını kullanan Haluk Işık'ın, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görev yapmadığı" diye giden karar beni şaşırttı. Nasıl olur da, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki odasının kapısında "Sanat Danışmanı" yazacak, içeride "Haluk Bey" oturacak, ama "Sanat Danışmanı" olmayacak. Bu nasıl bir çelişkidir?!
Beni "bilgi fukaralığı" ile suçlayarak, tarafıma "tekzip" yollayacak ve uzun uzun kaleme aldığı "tekzip"te; "Komisyonda Başkanlık Sanat Danışmanı ve mesleğinde 30. Yılını yaşayan bir tiyatro insanı olarak bulunmam kadar doğal bir durum olamaz." diyecek, ama "Sanat Danışmanı" kadrosunda bulunmayacak.
Hattâ, iddialarından o kadar çok eminler ki, ihalenin usulsüz olduğu iddialarıma karşın da, "İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Sanat Danışmanlığı görevimle hiçbir ilgisi ve organik bağı yoktur ve olamaz da. Bunun tersi kanıtlanırsa ne gerekiyorsa onu yapar, kanıtlanamazsa bu hakaretin bedelinin ödenmesini sonuna dek isterim ve elbette isteyeceğim." Peki, benim değil, Bakanlık müfettişleriyle kanıtlanan konudan sonra ben ne bedeli isteyim.
"Ben gerçekten çok yoğun bir insanım ve bu soruya yanıt bulmak, ne yazık ki çok değerli zamanımı çaldı" diyen Haluk Işık, şimdi benim çalınan zamanım için ne söyleyecek?!!! Karakolda ifade veren bendim.Ya benim çalınan zamanım ne olacak?
Tarafıma yollanan "tekzip" yazısının 11. Maddesi beni çok şaşırtmıştı ve hâlâ şaşırtmakta! "Nasıl olur da, komisyon üyesi, kendi yazdığı oyunu satın alabilir?" demiştim ve tezimde de haklı çıktım. İsterseniz, bir hatırlayalım:
Haluk Işık ne demişti?
"Bir not daha, komisyon üyelerimizin yazdığı, çevirdiği, yönettiği oyunlar da dünden bugüne İzmir Tiyatro Günleri'nde sahnelenmiştir, sahnelenmektedir, sahnelenecektir."
Kendilerinin yapmış olduğu hatâyı, "geçmişteki sanat danışmanlarının da işlediği ve gelecektekiler de işleyeceklerdir" demek, bence son derece yanlış. O zaman, kamu görevi üstlenmeden ve komisyon üyesi olmadan, elbette nadide eserlerinizi sergileyeceksiniz. Bu sizin hakkınız.
Haluk Işık, bana hitaben yazdığı "tekzip" yazısının sonunda, kendilerinden özür dilemediğim takdirde, maddi manevi tazminat davası da açacaklarmış. Şimdi ben dava açar mıyım acaba? Ne dersiniz?
Şimdi merak ettiğim bir konu; "Sanat Danışmanı" olarak İBB'nin kendi sitesinde yer alan Sayın Haluk Işık'ın, neden kadrosu Ege Şehir Planlama A.Ş'de oluyor? İBB'nin sitesinde "Sanat Danışmanı" olarak gösterilen kişi, neden kendi kadrosunda gösterilmez ki? Aslında araştırmak lâzım! Kim bilir hangi kadrolarda danışman yada daire başkanı olarak bildiğimiz kişilerin kadrosu nerede çıkacaktır. Sayın Haluk Işık, hakikaten bilgi birikimiyle, bu kadroyu en fazla hak eden kişilerden biridir. Şikâyet etmiş olduğum konu, ihale konusudur. Bu beyefendinin, bu işi hak etmediği gibi bir şey sakın anlaşılmasın. Böylesine birikimli bir kişi, konusunun çok dışında bir yerde neden görevlendirilmiştir?
Bu konu hakkında Bakanlık tarafından yapılan inceleme sonucunda, İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Kültür Sanat Şube Müdür Vekili Adalet Okhan'ın haklarında "Soruşturma İzni Verilmesine..."
Başkanım, bana kızıyorsunuz biliyorum. Ancak, birileri yanlışların üstüne gitmeli ki, sizin dediğiniz gibi "çocuklarımıza temiz yarınlar bırakabilelim" değil mi?
Soruşturma izni kararını en altta sizlerle paylaşacağım.
(Oyun'un notu: Çürük Elmacı sitesindeki görselleri görüp yayınlayamadık! Bu nedenle okurlarımızdan özür dileriz!!!)
***
Notlarım:
1 - İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarından biri, "Urla Bin Evler"den havuzlu sitede ev almış; iddialar var. Onun bulunduğu "sitede yaşayanlara iyilik olsun" diye de, sitenin yakınına durak da koydurmuş. Sitenin önünden geçmeyen otobüs güzergâhı da, değişmiş. Yol, fazladan iki üç kilometre uzamış. Gidiş gelişte 6 km. Bu iddiaları araştırıyorum. Yakında sizlerle paylaşacağım.
2 - Aziz Kocaoğlu, taşocağı ruhsatı veren özel idareye atıfta bulunuyor da, siz 2010 yılında, iki adet ruhsat vermediniz mi? Tüm detaylarını sicil numaralarıyla açıklayacağım.
3 - İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürü, hangi ilçe belediye başkanının yakını, onun nereden nereye geldiğini tek tek açıklayacağım
4 - Kemalpaşa Belediye Başkanı, Belediye Başkan Yardımcısı ve İmar Müdürü için de, İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma izni verilmiş. Yakında tüm detayları, ince ince, tüm detayına kadar paylaşacağım. Bu arada, "pazar yeri tahsis paraları"nı, "bağış" adı altında almaya kalkmayın! Benden söylemesi; çünkü, belediye ancak işgaliye alabilir.
5 - İZBETON için çok ciddi mektuplar almaya başladım; bir iki değil, onlarca mektup. Aziz Başkan, isterseniz, önce sizinle paylaşabilirim bu konuyu; eğer beni dikkate alırsanız. Görmezden geliyorsunuz da!...
6 - Aylarca kaleme aldığım SANOKS otobüsleri için de çok anlatacaklarım var. Biraz sabır.
Sağlıkla Kalın
Çürük Elmacı Nivent Kurtuluş
(Kaynak: Çürük Elmacı)