Çolpan İlhan’a Açık Mektup
Keşanlı Ali Destanı ile ilgili bir eleştiri SAKM'nin sayfasında yayımlandı. O yazı üzerine ben de bir yazı yazdım. (http://hayatinnabzi.blogspot.com/2012/01/sapkasz-klavyenin-yazar-acelesi-var.html) Bağlantıyı vermemin nedeni düşüncelerimi tekrar etmemek içindir.
Öve öve yayımlanan yazının SAKM’nin sayfasına yanlışlıkla konulduğunu düşündüğüm için sizinle görüşmek için SAKM’ni aradım, beni Nurcan Kaçmaz’a bağladılar.
Nurcan Hanım, sizin bu konularla ilgilenmediğinizi, bu nedenle sizinle konuşmamın gereksizliğini ve yeni bilgilendiği bu konu ile kendisinin bizzat ilgileneceğini söyledi. Ancak her görüşe açık olduklarını, kendilerini kötülese bile yazıyı sayfalarına koymalarının da bu düşüncenin ürünü olabileceğini; yazıyı okuyacağını ve ilgili kişilerle müzakere edeceğini belirtti. SAKM, içeriğinden memnun olmadığı yazıları daha önce örneğini görmediğim bir “demokratlık” uğruna yayımlamış bile olsa yazının tanıtımında kullanılan övgü dolu ifadelerin aslında içeriği de onaylar olduğunu söyleyemedim. Benim edindiğim izlenim şudur ki SAKM, içeriğine aldırmadan/okumadan/algılamadan “sezonun en iddialı oyunu” ifadesi ile tatmin olabiliyor, içeriğin taşıdığı hakaretleri (özellikle Türk Tiyatrosu'nun doruklarından biri olan Haldun Taner'e) önemsiz sayıyor ve -bence etkisi kuşkulu- yazıyı “reklâmın iyisi kötüsü olmaz anlayışı” içinde kullanıyor, bu arada kendi takipçilerinin zekâsını da hafife alıyor.
Aradan geçen iki gün içinde herhangi bir değişikliğin olmadığını görünce ve de Nurcan Kaçmaz’a gönderdiğim mesaja cevap alamayınca bu mektubu yazma gereği hissettim. Merak ettiğim husus SAKM’ni yaratan sizin bunu nasıl dikkate alacağınızdır. Zira bugünün “gelgeç” dünyası içinde bazı değerlerin bazı kişiler için halâ var olduğuna inanmak istiyorum. Siz, gerekli hassasiyeti göstereceğine inandığım kişilerden birisiniz diye düşünüyorum ve zihnimdeki “son kale”lerden birinin halâ ayakta olup olmadığını anlamak istiyorum. Tutumunuz öğrencileriniz, seyircileriniz, meslektaşlarınız, tiyatro camiası için yön gösterici olacaktır. Merakla bekliyorum.
Saygılarımla.
Melih Anık
(Kaynak: Günlük)
Keşanlı Ali Destanı ile ilgili bir eleştiri SAKM'nin sayfasında yayımlandı. O yazı üzerine ben de bir yazı yazdım. (http://hayatinnabzi.blogspot.com/2012/01/sapkasz-klavyenin-yazar-acelesi-var.html) Bağlantıyı vermemin nedeni düşüncelerimi tekrar etmemek içindir.
Öve öve yayımlanan yazının SAKM’nin sayfasına yanlışlıkla konulduğunu düşündüğüm için sizinle görüşmek için SAKM’ni aradım, beni Nurcan Kaçmaz’a bağladılar.
Nurcan Hanım, sizin bu konularla ilgilenmediğinizi, bu nedenle sizinle konuşmamın gereksizliğini ve yeni bilgilendiği bu konu ile kendisinin bizzat ilgileneceğini söyledi. Ancak her görüşe açık olduklarını, kendilerini kötülese bile yazıyı sayfalarına koymalarının da bu düşüncenin ürünü olabileceğini; yazıyı okuyacağını ve ilgili kişilerle müzakere edeceğini belirtti. SAKM, içeriğinden memnun olmadığı yazıları daha önce örneğini görmediğim bir “demokratlık” uğruna yayımlamış bile olsa yazının tanıtımında kullanılan övgü dolu ifadelerin aslında içeriği de onaylar olduğunu söyleyemedim. Benim edindiğim izlenim şudur ki SAKM, içeriğine aldırmadan/okumadan/algılamadan “sezonun en iddialı oyunu” ifadesi ile tatmin olabiliyor, içeriğin taşıdığı hakaretleri (özellikle Türk Tiyatrosu'nun doruklarından biri olan Haldun Taner'e) önemsiz sayıyor ve -bence etkisi kuşkulu- yazıyı “reklâmın iyisi kötüsü olmaz anlayışı” içinde kullanıyor, bu arada kendi takipçilerinin zekâsını da hafife alıyor.
Aradan geçen iki gün içinde herhangi bir değişikliğin olmadığını görünce ve de Nurcan Kaçmaz’a gönderdiğim mesaja cevap alamayınca bu mektubu yazma gereği hissettim. Merak ettiğim husus SAKM’ni yaratan sizin bunu nasıl dikkate alacağınızdır. Zira bugünün “gelgeç” dünyası içinde bazı değerlerin bazı kişiler için halâ var olduğuna inanmak istiyorum. Siz, gerekli hassasiyeti göstereceğine inandığım kişilerden birisiniz diye düşünüyorum ve zihnimdeki “son kale”lerden birinin halâ ayakta olup olmadığını anlamak istiyorum. Tutumunuz öğrencileriniz, seyircileriniz, meslektaşlarınız, tiyatro camiası için yön gösterici olacaktır. Merakla bekliyorum.
Saygılarımla.
Melih Anık
(Kaynak: Günlük)