İşçi sınıfına hizmet etmek için anlamlı bir günde (1 Mayıs 1989) kurulan ve kurulduğu ilk günden başlayarak sürekli baskı altına alınıp, baskınlarla susturulmak istenen Bulunmaz Tiyatro, sadece kurucusu ve yöneticisi Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın gözaltına alınıp işkence görmesiyle susturulmak istenmedi. Aynı zamanda oyuncuları ve izleyicileri bile defalarca gözaltına alınan Bulunmaz Tiyatro, yapılan resmî baskılar sonucu, âdeta sahne yapıtı üretemez, neredeyse soluk alamaz, sanki yok hükmünde sayılacak hâle geldi.
Avrupa Birliği uyum yasaları sonucu resmî kurumların baskılarını, baskınlarını, gözaltılarını, işkencelerini, tehditlerini azalttığı, hattâ, neredeyse sıfır noktasına çektiği günümüzde, bu kez, Bulunmaz Tiyatro'ya karşı örgütlenen Sivil Toplum Örgütleri (Örnekse Anadolu Akademik Tiyatro Derneği, ÇOGED, Mardin Sanat Derneği, OYÇED, TEB, TİSEN-G, TİYAP, TOBAV, TOMEB, Türkiye Tiyatrolar Birliği) kendi yapılandırılmalarına uygun olarak, alçakta ve iğrenç bir LİNÇ KAMPANYASI başlattılar.
Seçkin bir zümre tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti, kendi gücüyle varlık gösterebilecek bir durumda bulunmayan Türk burjuvazîsini yoktan var edebilmek için, tabii ki, devlet eliyle egemen sınıf oluşturma imalatına başlamasına karşın, Batı tipi sınıflar söz konusu olmayan bir coğrafyada yaşadığımızdan, bu sentetik ameliyat bir türlü başarıya ulaşamadı. Klasik müzikle gusül abdesti aldırılan götü ve kökü dışarıdaki Türk burjuvazîsi, kendi çabasıyla bir sınıf olma niteliğine ulaşamadığından, her alanda olduğu gibi, tiyatro alanında da, ya Kültür Bakanlığı çanağı yalayarak ve/ya erotik yada pornografik oyunlarla kendisini oyalama sürecini yaşıyor.
Başta, Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın işçi sınıfına hizmet etmek için kurup yönettiği Bulunmaz Tiyatro olmak üzere, devrimci ve/ya sosyalist tiyatroları engellemek için, alçakça ve iğrenç uygulamalar yürütüp, alçakça ve iğrenç örgütlenmelerle tam tamına 1100 kişilik kişiliksiz alçak kişinin imza verip, "Theope" oyunu yazarı Coşkun Büktel'le Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını ilga ve imhâ etmek için LİNÇ KAMPANYALARI (BİRİNCİ LİNÇ KAMPANYASI, İKİNCİ LİNÇ KAMPANYASI, ÜÇÜNCÜ (HUKUKSAL) LİNÇ KAMPANYASI) düzenleyen bir onursuzluğu sahip olan Türk burjuvazîsinin sentetik tiyatrosu, kendi gücüyle değil, Kültür Bakanlığı gücüyle sahneleri işgâl ettikçe hızla, hem de şimşek hızıyla çürüyüp ceset hâline gelmeye devam ediyor hâlâ!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Yeliz Şar’ın nefesleri kesen sahneleri
Yeliz Şar, ilk tiyatro deneyiminde cesur sahnelerle adından çok söz ettireceğe benziyor.
Haberin diğer fotoğrafları için tıklayın
SEÇKİN ŞENVARDAR
Ünlü İngiliz yazar Ben Elton’ın kaleme aldığı, Tarık Günersel’in dilimize kazandırdığı “Canlı Yayın” adlı oyun, tiyatro severlerle buluştu. Bora Severcan’ın yönettiği, Volkan Severcan, Melda Gür, Ayşen Gruda, Yeliz Şar, Sefa Zengin, Aydan Burhan, Hazal Erdal, Onur Bilge ve Sevilay Şimşek gibi oyuncuların rol adığı oyun, hayata tutunamayan yozlaşmış iki insanın hayattan aldığı intikamı, toplumsal şiddet ve medya kültürü üzerinden anlatılıyor. Oyunda en çok ses getirecek sahneler ise Sefa Zengin ile Yeliz Şar’ın sevişmeleri oldu. İlk kez tiyatro deneyimi yaşayan Yeliz Şar, cesur sahnelerle izleyenlerin adeta nefeslerini kesiyor.
30 kez öpüştük
Şar’ın cesur sahnelerde külotlu çorabını çıkartıp, önünde striptiz yaptığı Sefa Zengin ile sevişmesi oyunun can alıcı sahneleri arasında yer aldı. Şar, oyundaki cesaret isteyen sahnelerle ilgili olarak “Provalar sırasında Sefa ile en az 30 kez öpüştük. Yaklaşık 4-5 aydır bu oyun üzerinde çalışıyoruz. Çok rahatsız oluğum ve zorladığım zamanlar oldu ama böyle bir rolde oynadığım için kendimi şanslı görüyorum. Bu zamana kadar hep ilişkilerimle gündeme geldim Bunda sonra oyunculuğumla gündemde kalmak istiyorum” dedi. Uzun bir zamandan beri ortalarda görünmeyen Aydan Burhan’da oyunda rol alarak dikkat çekiyor.
(Kaynak: Milliyet)
