3 Ocak 2012 Salı

Başta Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'den ve İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu'ndan reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) almaktan başka Türkiye tiyatrosuna hiçbir katkısı(!) bulunmayan LİNÇ KAMPANYASI düzenleyicisi tiyatro dergileri (Mimesis Dergisi, Sahne Dergisi, TEB OYUN Dergisi, Tiyatro... Tiyatro... Dergisi) olmak üzere, hiçbir tiyatro yayın organının karşı çıkamadığı İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerinin ticarî kuruluşlara kullandırılmasına, en ciddi biçimde sadece biz karşı çıkıyor ve bizi destekleyen birkaç kişinin dışında bu konuya değil kafa yormak, göz yormak bile istemeyen cahil bir tiyatro evreninde yaşamanın dayanılmaz acımasızlığıyla karşı karşıya kalıyor olsak da, bizim dayatmalarımız sonucu, zaman zaman İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü ve LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi tarafından düzenlenen "Tiyatro Ödülleri"nde "En İyi Yapım Ödülü" alan "Ölüleri Gömün" oyununun yönetmeni Şakir Gürzumar, kendi inisiyatifindeki kulelere, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun afişlerini asabilme gücüne erişebiliyor!

Biz, bir basın yayın organı olduğumuz için, tabii ki, benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle ayakta duran kurum ve kuruluşları "denetlemek" göreviyle karşı karşıyız. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Tiyatrosu da, benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle ayakta durduğuna göre, gayet doğal olarak, bu kurumun etkinlikleri de bizim merceğimiz altından bir milim olsun uzaklaşamıyor. Hemen her gün önünden geçtiğim ve büyük bir çoğunlukla ticarî kuruluşların işgâli altında bulunan İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kuleleri, bizim yaptığımız sürekli uyarı sonucu, zaman zaman, bu uyarılarımız dikkate alınıp, İstanbul Devlet Tiyatrosu sahnelerinde sergilenen oyunların afişlerini, bir zahmet bu kulelere asmak zorunda kalıyorlar. Bu sabah, erken saatlerde çektiğimiz fotoğraf da bunun kanıtı...


Peki, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'den reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) almalarına karşın, bu işgâl karşısında susup oturan, süt dökmüş sümüklü kedi gibi sessiz kalıp, kös dinleyen LİNÇ KAMPANYASI düzenleyicisi tiyatro dergileri bize karşı nasıl bir eylemlilik içerisine giriyorlar? Tabii ki, bizim yayıncılık olanaklarımızı ilga ve imhâ etmek için, çeşitli bahaneler uydurarak bize noter onaylı ihtarname gönderip, bizi savcılığa şikâyet etmenin yanı sıra, bizi mahkemeye veriyorlar...


Bu durum karşısında biz ne yapıyoruz? Benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek için, neredeyse gün yirmi dört saat bu kulelerin bekçiliğini yapmaya özen gösteriyoruz!


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz