aç gözlerini
bak bana
görüyorum seni
ege'deyim
izmir'in tepelerinde
görüyorum seni
açılan kalbimin gözüyle
aziz katerina'ya selâm söyle
musa'ya da
titreyen parmaklarının ucuyla dokunduğu
tevrat'ın yapraklarına selâm söyle
sina dağı
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
mısır'dan baktım dünyaya
ege'nin kıyısından
ve istanbul'da
boğaz'dan
bağırıyorum sana
sina dağı
bak bana
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
balmumu tıkıştırılmış kulaklarda
allah'ın sesi var
musa'nın şiirsel ezgisi
on ayrı emir
ve
seninle başlayıp
seninle biten doruk var
sina dağı
bak bana
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
çölden geldim ben
çöle dönmek isterim
bir prenses büyüttü beni
prens olmam için
bir prenses büyüttü
ama ben
ezilenlerin türküsünü söyledim
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
bir köleyi dövüyordu
mısırlı bir kâhya
dayanamadım
ölüm acı da olsa
öldürdüm mısırlıyı
ve
çöle kaçtım hızlıca
katırtırnaklarının arasından
çöle
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
çalılar yandı
vahiy geldi
ve
döndüm mısır'a
dinlemedi firavun beni
hiç kimseyi dinlemedi
on felâket getirdi başımıza
oysa on emir gizliydi ellerimde
firavun ellerimi dinlemedi
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
açıldı kızıldeniz
ve
kapandı açıldığı hızla
boğuldu firavun
boğuldu acı veren insanlar
üzülmedim onlara
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
hilmi bulunmaz
yedi ekim iki bin sekiz
görüyorum seni
ege'deyim
izmir'in tepelerinde
görüyorum seni
açılan kalbimin gözüyle
aziz katerina'ya selâm söyle
musa'ya da
titreyen parmaklarının ucuyla dokunduğu
tevrat'ın yapraklarına selâm söyle
sina dağı
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
mısır'dan baktım dünyaya
ege'nin kıyısından
ve istanbul'da
boğaz'dan
bağırıyorum sana
sina dağı
bak bana
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
balmumu tıkıştırılmış kulaklarda
allah'ın sesi var
musa'nın şiirsel ezgisi
on ayrı emir
ve
seninle başlayıp
seninle biten doruk var
sina dağı
bak bana
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
çölden geldim ben
çöle dönmek isterim
bir prenses büyüttü beni
prens olmam için
bir prenses büyüttü
ama ben
ezilenlerin türküsünü söyledim
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
bir köleyi dövüyordu
mısırlı bir kâhya
dayanamadım
ölüm acı da olsa
öldürdüm mısırlıyı
ve
çöle kaçtım hızlıca
katırtırnaklarının arasından
çöle
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
çalılar yandı
vahiy geldi
ve
döndüm mısır'a
dinlemedi firavun beni
hiç kimseyi dinlemedi
on felâket getirdi başımıza
oysa on emir gizliydi ellerimde
firavun ellerimi dinlemedi
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
açıldı kızıldeniz
ve
kapandı açıldığı hızla
boğuldu firavun
boğuldu acı veren insanlar
üzülmedim onlara
kavmimi salıver ki
çölde bana bayram etsinler
hilmi bulunmaz
yedi ekim iki bin sekiz