16 Aralık 2011 Cuma

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, "Theope" yazarı Coşkun Büktel'in aşağıdaki yazısını okuyunca dedi ki: "Deniz Atam, LİNÇ KAMPANYASI için imza vermemesine karşın, imzasını onun yerine kullananlar alçak, banal, cahil, namussuz, onursuz, orospu çocuğu, puşt, şerefsiz kişilerdir!"




Deniz Atam
 
DENİZ ATAM: "benim boyle bir kampanyaya arayarak yada mail atarak imza vermisligim yoktur..."

İŞTE DENİZ ATAM AÇIKLAMASININ VE BÜKTEL TARAFINDAN ATAM'A VERİLEN CEVABIN TAM METNİ:17 Aralık 2011


DENİZ ATAM: benim boyle bir kampanyaya arayarak yada mail atarak imza vermisligim yoktur... Gereksiz ve fazla uzatılmış bir tartışma olarak görüyorum. Daha önce bu isimlerin çıkarılması icin bir girişimde bulunduk ancak daha sonra tiyatromuzun isminin çıkarıldığını ve kisisel ismimizin kaldığını gördük geri dönüp bu gereksiz konu hakkında efor harcamak ihtiyacı duymadım. Konuyla ilgili yada sizin şahsınız ile ilgili hiçbir yerde hiçbir yazılı yada sözlü bir yorumda bulundugumu da görmemiş sinizdir. Otekilesyirmek, sansurlemek yada linç etmenin benim ile pek ilgili olmayan sözcükler olduğunu beni tanıyan arkadaslarım zaten bilirler. Sizinle boyle bir tanışıklığımız olmadıgı icin boyle yaklaşmanızı anlıyorum ama en azından her zaman bana ulaşıp sorabileceginizi bilmenizi isterim.

COŞKUN BÜKTEL: Sayın Atam;
Bize atılmış iğrenç bir iftira ve linç kampanyası'nın imza listesinde imzanız var. Tiyatronuzun isminin ve tiyatronuz yöneticisi Nazif Uslu'nun şahsi isminin, o listeden çıkarılmış olması, onlara elbette onur kazandıran soylu bir davranış olmuştur. Ama sizin isminiz bugün hâlâ o listede ve siz yıllardır bundan hiç rahatsız değilsiniz. Yukarıdaki cevabınızda yer alan "rahat" ifadeler de zaten, yıllardır süren tavrınızın bugün de geçerli olduğunu belgeliyor. İmzanızın iradeniz dışında o listeye konduğunu ve imzanızın kaldırılmasını istemiş olduğunuzu ilk kez açıklıyorsunuz. Bu, yine de güzel. Ama tavrınız, ne yazık ki, linççilerin gayrı insani ve bencil tavırlarına çok benziyor, hatta sizi onlarla akraba kılıyor.

Örneğin, "Gereksiz ve fazla uzatılmış bir tartışma olarak görüyorum." cümlenizi ele alalım.

Linççilerde, beni en iğrendiren tavır, benim bu tartışmayı gereksiz yere fazla uzattığımı söylemeleri olmuştur.

Siz, bir tek oyun yazmaya 7 yıl harcayacak kadar tutkulu bir yazar değilsiniz. Sizin "Theope" kalitesinde bir eseriniz yok ve asla olmayacak. Siz, lafını sakınmadan yazılmış eleştirilerle dolu iki tane kocaman eleştiri kitabı ne yazdınız ne de (sanırım hayatınız boyunca) yazabileceksiniz. O nedenle, Özdemir Nutku gibi tiyatral iktidarın temsilcilerini ne eleştirdiniz ne de (sanırım hayatınız boyunca) eleştireceksiniz. Bu yüzden, ne Özdemir Nutku ne de başka herhangi bir iftiracı, sizin herhangi bir "eserinize" iftira etmedi, etmeyecek.

Bu durumda, siz hangi hakla, eserine iftira edilen bir yazarın (iftiranın DT video görüntüsüyle belgelenmesine rağmen -Bkz: http://www.coskunbuktel.com/buktelgerizekarehberi.htm) yıllardır hâlâ özür dilemeye bile tenezzül etmeyen, (tersine, özür dilemek yerine, o yazara karşı düzenlenen iftira kampanyasına imza veren, onlarca takma isimli sapığın o yazara saldırmasını destekleyen) iftiracı profesöre karşı mücadelesini "gereksiz ve fazla uzatılmış bir tartışma" olarak nitelersiniz? Bir kere bu bir tartışma değil. Ortada tartışmalı bir durum yok; DT'nin görüntü kaydıyla saptanmış, belgelenmiş, bir suç üstü hali, somut ve sabit bir skandal var. 1100 kişinin, (tiyatral iktidarın en meşhur temsilcisi olan) bu profesörün iftirasına imza vererek iftirayı desteklemesi (ya da destekliyormuş gibi görünmesi ya da böyle görünmesine aldırış etmemesi) sayesinde, çok daha vahim sosyotiyatral boyutlar kazanmış bir skandal, bu...

(Sizi kelimenin gerçek anlamıyla bir sanatçı saysaydım, ilgilenmemek hakkını da tanımazdım ama) siz bu skandalla (benim yazarlık onuruma saldırılmasıyla) ilgilenmemek hakkına elbette sahipsiniz. Ama, linççi iftiracılar, bana yönelik bir iftiranın altına sizin de imzanızı (izninizle veya değil) koymuşlarsa; sizin bu iftirayla ilgilenmemek ya da onu önemsememek hakkınız kalmaz. Siz (bırakın sanatçı olmayı sıradan bir insan olarak bile) ancak kendinize atılan iftiraları önemsememek hakkına sahipsiniz; oysa siz, (hem de sizin imzanız kullanılarak) bana atılan bir iftirayı, hem de hâlâ, bugün bile, önemsemiyor; mevcut şartlarda adi bir iftiracıdan başka bir şey olmadığınız halde, yıllardır mevcut şartları değiştirmek için en küçük bir "efor"harcamadığınız gibi, yıllardır gırtlağınıza kadar gömülmüş olduğunuz linç çukurunda "mağrur" bir eda ile burnunuzu havaya kaldırarak diyorsunuz ki: "bu gereksiz konu hakkında efor harcamak ihtiyacı duymadım."

Öyleyse gene duymasaydınız. Sizin şahsınızı hedef alan şu yukarıdaki üç satırlık yorumumun size efor harcatmasına izin vermeseydiniz. O üç satırda söylediklerim nedir ki, linç imzacıları sayfamda söylediklerimin yanında...? (Bkz: http://coskunbuktel.com/lincimzacilari.htm)

Son olarak, şunu bir kez daha burada da belirtmiş olayım: Ben, senaryosuna katkı verdiğim "Arka Sıradakiler" dizisi oyuncularından ve beni sevdiğine inandığım Pelin Akil dışında, linççiler listesinde imzasını gördüğüm hiç kimseye ulaşmaya kalkışmadım. Pelin Akil de zaten tam tahmin ettiğim gibi, imzasının listeye konduğundan tamamen habersizmiş ve imzası, "3. Abdülhamid" lakaplı, sansürcü Ertuğrul Timur tarafından izni alınmaksızın oraya konmuş. Pelin, imzasının kendinden habersiz kullanıldığını duyunca, sizin kadar "rahat" davranmadı. Çok sinirlendi ve derhal "efor" harcayıp imzasını listeden derhal sildirdi. Onun iyi bir oyuncu olduğuna daha önce de inanıyordum, ama o davranışı, Pelin'in bence "sanatçı" da olabilecek karaktere sahip olduğunu kanıtlamıştır. Sizin verdiğiniz "rahat" cevabın neyi kanıtladığına ise kendiniz ve okurlar karar versin.

Ben, Pelin Akil'den ya da herhangi bir linççiden imzasını geri çekmesini asla rica etmedim; sayın Atam! Sizden de etmem. O nedenle size ulaşmaya çalışmam. Bu, sizinle linççiler arasında bir sorun. Tabii, bu sorun, sizin için, ancak, eğer gerçekten linççi değilseniz, bir sorun...

TARTIŞMANIN ÖNCESİ İÇİN, BAKINIZ:

http://www.facebook.com/notes/co%C5%9Fkun-b%C3%BCktel/b%C3%BCktelin-deniz-atam-cevabina-cevabi/10150809407885711#!/notes/co%C5%9Fkun-b%C3%BCktel/mimesis-ve-deniz-atam-gibi-lin%C3%A7%C3%A7ilerin-temiz-tiyatro-demesi-lafta-kolayca-m%C3%BCmk%C3%BCn/10150808832925711
BU YAZIYI FACEBOOK'TAKİ ORİJİNAL SAYFASINDA GÖRMEK VE YORUM EKLEMEK İÇİN: