
........................................T.C.
...................................İSTANBUL
.......1. SULH CEZA MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'NA
DOSYA NO: 2010/8583
KONU: YARDIMCI DİLEKÇE
En sonda söyleyeceğim sözü, en başta söylemek istiyorum: Oyun Atölyesi, Kemal Aydoğan ve Nihat Haluk Bilginer'in vekili avukat Süleyman Anıl tarafından T.C. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu'na verilmiş olan dilekçeyle birlikte "şüpheli" bir kişi olarak anılıp, hakkımda "Kamu Davası" açılması, bana göre, son derecede yanlış bir tutumdur.
(...)
Yargılama sonucunda, "Kim kime neler söylemiş?"in ötesine geçilip, tiyatro sanatını hızla, hem de şimşek hızıyla kirleten magazinleştirme ameliyesinin de hukuksal açıdan değerlendirilip, hukuk tarihinin gelecek kuşaklara kalabilecek nitelikteki kazınmaz sayfalarına olumlu bir karar eklenmesi gerekir. Yani, bir kişi, gayet sorumsuzca; "Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle..." dedikten, özne belirtmediği için yargılanmayacağı garantisini elde ettikten, özne belirtmediği için tüm oyuncuları aşağılayabilme kurnazlığında bulunduktan sonra, biri yada birileri bu oyuncuya "yavşak" demeliydi ve ben, her türlü hukuksal cezalandırılmayı göze alarak, toplumsal sorumluluğum, oyunculuk ahlâkını koruma refleksim sonucu, Nihat Haluk Bilginer'e "yavşak" dedim ve "yavşak" demeye devam ediyorum hâlâ.
(...)