23 Kasım 2011 Çarşamba

Ayşenil Şamlıoğlu ile Lemi Bilgin'den aldığı avanta reklâmlara rağmen, doğru dürüst bir dergi yayınlayamayan LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı, iyice dağıttı!

Oyun'un notu: Yukarıdaki başlık bize ait!


***


LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, yirmi bir yıldır Türkiye tiyatro evrenini kirletebilmek için VELİNİMET olarak iki kurumun yöneticilerini kullanıyor: Devlet Tiyatroları Genel Müdürü ve Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni...

LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, bir LİNÇ KAMPANYASI düzenleyebilmek için, Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları'ndan aldığı reklâm gücüne güveniyor. Adını andığımız bu iki kurumdan reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) almaya devam eden LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, VELİ olarak Lemi Bilgin'i ve NİMET olarak da Ayşenil Şamlıoğlu'nu görüyor.

VELİLEMİNİMETAYŞENİL sayesinde ense yapmaya devam eden LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, bir yandan yalan makinesi olarak işlev görürken, diğer yandan da, avukatları, savcıları, yargıçları kendi dünya görüşü lehine ivmelendiriyor. Sürekli olarak ipliği pazarda bulunan LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın, çaresizliklerine çare bulmak için, ne hinoğluhinlikler yaptığını algılamak isteyenler, Coşkun Büktel'in sadece aşağıdaki yazısını değil, tüm yazılarını okumalılar!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


MUSTAFA DEMİRKANLI, SAVCININ, BÜKTEL SAVUNMASINI "ANLAMADAN" İDDİANAME YAZDIĞINI, YANİ BÜKTEL'E, "BÜKTEL'İ ANLAMADAN" DAVA AÇTIĞINI AĞZINDAN KAÇIRDI:

Coşkun BÜKTEL / 23 Kasım 2011

Dün akşam facebook'ta, Küçük Sahne'deki açık oturumla ilgili bir haberimin altına eklediği yorumunda, Mustafa Demirkanlı, asıl konuyu çarpıtmaya ve benim konuşmalarımı kimsenin anlamadığı yolunda okurları yanıltmaya çalışırken; aynı cümle içinde araya (Mustafa'nın talebiyle) bana dava açmış olan savcıyı da karıştırdı ve savcının bile benim savunmamı "anlamadığı" için iddianamesinde "yanlışlık" yaptığını, yani sayın savcının, bana, beni "anlamadan" dava açtığını söyledi. (Sayın savcı, bana yönelik iddianamesinde, Yücel Erten'in "Ortada sandık sike sike usandık" şeklindeki küfrünü bana mal etmiş, sanki ben söylemişim gibi yansıtmıştı.)

İşte, Mustafa'yla Küçük Sahne açık oturumu üstüne tartışmamızın metni (Savcının benim savunmamı "anlamadığına" ilişkin Mustafa Demirkanlı ifadesini koyu ve sarı harflerle belirginleştirdik):

LÜTFEN, TIKLAYINIZ!