Dünya tiyatrosu, Shakespeare'e tapanlar ve Shakespeare'e karşı çıkanlar olarak, iki kampa bölünmüş durumda. Başta Lev Nikolayeviç Tolstoy olmak üzere, Shakespeare'e karşı çıkan önemli entelektüeller var. 400 yıldır dünya tiyatro sahnelerini kirleten sahte duygular mimarı William Shakespeare'i ülkemizde temsil edenlerin hemen hemen tamamı, LİNÇ KAMPANYASI düzenleyen 1100 kişilik kişiliksiz kişiler arasında bulunuyor.
Dünya tiyatrosu, emeğe düşman insanlar ve emek düşmanlarına karşı çıkanlar olarak, iki kampa bölünmüş durumda. Özellikle Türkiye tiyatro sanatında sosyalist estetik ve sosyalist etiği savunan, bu uğurda onlarca kez dava edilip savcılığa şikâyet edilmenin yanı sıra, zaman zaman noter onaylı ihtarname ile karşı karşıya gelen Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, Shakespeare çocuklarının salgıladığı tiyatral zehire karşı müthiş derecede büyük bir mücadele içerisinde.
Dünya tiyatrosu, dünya halklarının Amerika Birleşik Devletleri Emperyalizmi ile Avrupa Birliği Emperyalizmi arasında sıkışıp kalması için kafa patlatan Shakespeare çocuklarına karşı örgütlenmeye başladı. Ülkemizde Shakespeare çocukları tarafından yayınlanan ve tabii ki LİNÇ KAMPANYASI ana sponsoru olan Mimesis sitesine karşı, Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın liderlik ettiği kişi ve kuruluşlar, her saniye, tiyatro sanatının emperyalize edilmesi sürecine müdahale etmeyi sürdürüyorlar.
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
III. Richard’ın Ardından
Geçtiğimiz hafta İKSV, Old Vic Tiyatrosundan bir Shakespeare klasiğini İstanbullu seyirciyle buluşturdu.
III. Richard projesi, kıtalar arası, kuşaklar arası ve çağlar arası bir buluşmayı hedefleyen Bridges (Köprüler) projesinin son adımı. Uluslararası bağlamda farklı kıtalardan tiyatrocuları buluşturuyor, bir Shakespeare projesini 21. yüzyıl seyircisine aktarıyor ve yerel bağlamda, turne yapılan her noktada, Richard’s Rampage (Richard’ın Öfkesi) adı altında, genç tiyatrocular başta olmak üzere, sahne yapıtının mutfağını gösteren ve Shakespeare’i yeni kuşaklara tanıtan çeşitli atölye çalışmaları yapılıyor.
III. Richard prodüksiyonunun İstanbul ziyaretinin Türkiyeli tiyatrocular açısından dikkat çekici bir yönü vardı; salt bir sahneme olmasını ötesinde, beraberinde çeşitli atölyeler ve bu vesileyle bir söylem de getirdi: Kendi terimlerimizle ifade edecek olursak, “tiyatroyu tabana yaymak ve klasikleri erişilebilir kılmak”.
Türkiye açısından bu tür iddialar genelde alternatif tiyatro hareketinin gündemindedir ancak popülerleşme sıkıntısı çekilir. Ana akım veya popüler diye adlandırılan tiyatro yapıları ise genelde bu tür çalışmaları destekler ancak gündemlerine almazlar. Oysa yine III. Richard prodüksiyonu ile hedeflendiği gibi ne Shakespeare, ne de bu tarz atölyelerle birlikte turne yapmak “erişilemez” değil. Her tiyatrocunun eğitiminin köşe taşlarını oluşturan ve nerdeyse evrensel bir nitelik taşıyan eğitim çalışmaları meslektaşlarla ve yeni kuşaklarla “paylaşılabilir”.
III. Richard bize bu açıdan iyi bir turne modelinin bir örneğini gösterdi. Bu nedenle III. Richard prodüksiyonunu ve Richard’s Rampage projesine Mimesis’in sütunlarında yer vermek bizim açımızdan önem taşıyordu. Umarız çeşitlilik içeren bu yazılar söz konusu sanatsal olayı takip etme şansını bulamayanların belli bir fikir edinmesine yardımcı olmuştur.
(Kaynak: Mimesis)