"Kınıyoruz!
Tiyatro İnsanları Olarak, Yayınlarımıza ve Yayıncılarımıza Yönelik; İftira, Karalama, Baskı Altına Alma Girişimlerini Kınıyoruz!
Tiyatro kamuoyunun tanıklık ettiği üzere, oyun ve dizi film yazarı Coşkun Büktel ve internet ortamını hesapsızca kullanan Hüseyin Hilmi Bulunmaz, kişisel site ve bloglarını sistemli aşağılama, hakaret ve küfür aracı olarak kullanarak Türkiye tiyatrosunun kurum ve kişilerine saldırmakta ve rencide etmektedirler. Tiyatro gündemini bu şekilde işgal etmekte, tiyatro ortamında üretimleriyle var olmak yerine intikam duygularını ortaya saçmaktadırlar" diyerek, bir yalana imza atacak kadar zıvanadan çıkmış LİNÇÇİ Bülent Sezgin, rahat koltuğunda nasıl ahkâm kesiyor okuyunuz:
"Tiyatro ve drama alanında Kürt sorununun tartışılmaya başlanması sadece tiyatromuzun geleceği açısından değil, sanatçılar arasında ortak yaşama kültürünün inşa edilmesi açısından da önemli bir yerde duruyor. Bir İzmirli olarak yazımı yazdım, barışa katkıda bulunmak isteyen Türkiye’nin her yerindeki tüm tiyatrocu dostlarımız da tartışmaya katkıda bulunabilir. Özelikle Kürt meselesinin tiyatro ve drama alanındaki yansımaları üzerinde durulursa memnun olacağım. Önemli olan tiyatronun yaşama sanatına hizmet etmesi ise, “barış oyununda” rol almanın vakti çoktan geldi."
(Kaynak: Mimesis)
Tiyatro İnsanları Olarak, Yayınlarımıza ve Yayıncılarımıza Yönelik; İftira, Karalama, Baskı Altına Alma Girişimlerini Kınıyoruz!
Tiyatro kamuoyunun tanıklık ettiği üzere, oyun ve dizi film yazarı Coşkun Büktel ve internet ortamını hesapsızca kullanan Hüseyin Hilmi Bulunmaz, kişisel site ve bloglarını sistemli aşağılama, hakaret ve küfür aracı olarak kullanarak Türkiye tiyatrosunun kurum ve kişilerine saldırmakta ve rencide etmektedirler. Tiyatro gündemini bu şekilde işgal etmekte, tiyatro ortamında üretimleriyle var olmak yerine intikam duygularını ortaya saçmaktadırlar" diyerek, bir yalana imza atacak kadar zıvanadan çıkmış LİNÇÇİ Bülent Sezgin, rahat koltuğunda nasıl ahkâm kesiyor okuyunuz:
"Tiyatro ve drama alanında Kürt sorununun tartışılmaya başlanması sadece tiyatromuzun geleceği açısından değil, sanatçılar arasında ortak yaşama kültürünün inşa edilmesi açısından da önemli bir yerde duruyor. Bir İzmirli olarak yazımı yazdım, barışa katkıda bulunmak isteyen Türkiye’nin her yerindeki tüm tiyatrocu dostlarımız da tartışmaya katkıda bulunabilir. Özelikle Kürt meselesinin tiyatro ve drama alanındaki yansımaları üzerinde durulursa memnun olacağım. Önemli olan tiyatronun yaşama sanatına hizmet etmesi ise, “barış oyununda” rol almanın vakti çoktan geldi."
(Kaynak: Mimesis)