Türkiye Cumhuriyeti, gerçekten çok garip bir ülke... Her gün onlarca insanın birbirini öldürdüğü bir coğrafyanın kanlı kuluçka makinesinde genç ölüler cumhuriyeti var eden bu ülkede, değil tiyatro sanatı icra etmek, günlük temel gereksinimleri karşılayacak kadar bir beceriye sahip olmak bile neredeyse olanaksız!
Türkiye Cumhuriyeti, gerçekten çok garip bir ülke... Sınıfsal ilişkilerin değil, etnik çelişkilerin politika pazarını oluşturduğu bir coğrafyada tiyatro sanatı icra etmek için mücadele veren "mutsuz azınlık", faşizan bir ruha sahip "mutlu çoğunluk" tarafından LİNÇ edilmek isteniyor!
Türkiye Cumhuriyeti, gerçekten çok garip bir ülke... Âdeta bir "Kürt-Türk savaşı" için kurgulanmış sentetik toplumsal senaryolara teslim olmuş bulunan coğrafyada, kendi ölülerine "şehit", karşı tarafın ölülerine "leş" deme alışkanlığı geliştiren bir ülkede, tabii ki, Coşkun Büktel'le Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarının imhâ edilmesi için bir LİNÇ KAMPANYASI başlatılmalıydı ve başlatıldı da!
Türkiye Cumhuriyeti, gerçekten çok garip bir ülke... Bu ülkedeki Kültür Bakanlığı, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için varlık gösteren sentetik tiyatrolara çanak yalatmak adına öyle bir düzenek oluşturmuş ki, neredeyse hiçbir okuru bulunmayan LİNÇÇİ SAHNE Dergisi'nin bile Devlet Tiyatroları reklâmıyla beslenmesine hiç şaşmıyoruz!
Ancak...
Sormadan edemiyoruz:
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'den reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) almasına karşın, LİNÇÇİ SAHNE, neden tam zamanında, yani ayın birinde yayınlanamıyor?!!!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz