28 Ekim 2011 Cuma

LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın (kiralık avukatı Burhan Gün kanalıyla) savcılığa şikâyet ettiği H. Hilmi Bulunmaz yargıca yardımcı dilekçe verdi!

.................................T.C.
............................İSTANBUL
1. SULH CEZA MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI’NA

DOSYA NO : 2010/8385
KONU : YARDIMCI DİLEKÇE

YANITLAR

1 - Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, sahibi olduğu tiyatro dergisinin gücünü de kullanarak, daha önce uzun süre, çok sayıda insanı yanıltarak internet üzerinden tarafıma karşı karalama kampanyası ve entelektüel linç düzenlemiştir. Bu karalama kampanyasına karşı kendimi savunma amacıyla yazdığım, kesinlikle hakaret içermeyen yazıları ise savcılığa sunarak tarafıma karşı suç duyurusunda bulunmuştur. Bu suç duyurusunun içeriğinde daha öncesinde kendi yaptığı saldırı ve karalama kampanyasından, bir araya getirerek üzerime saldığı insanlardan kesinlikle bahsetmemiştir.

2 - Türk tiyatrosunun modern tarihi ve Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı’nın sahip olduğu Tiyatro Tiyatro Dergisi’nin eski sayıları incelenirse, daha önce çok sayıda tiyatro insanına benzer biçimde haksız saldırı ve entelektüel linç girişiminde bulunduğu açıkça görülebilir. Örnekse Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, daha önce Devlet Tiyatroları Eski Genel Müdürü Sayın Rahmi Dilligil’e karşı benzer, haksız bir kampanya yürütmüştür. Bu durum tüm tiyatro çevrelerince çok iyi bilinmektedir. Gerekirse Sayın Rahmi Dilligil’in bu konudaki ifadesine başvurulabilir.

3 - Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, yine daha önceki bu saldırı ve entelektüel linç girişimlerinden, suç duyurusunda hiç bahsetmemiş, benim kendisine karşı yaptığım savunmayı, haksız ve sebepsiz bir saldırı gibi göstererek Sayın Savcı ve Mahkemeyi yanıltmak istemiştir.

4 - Kendi adını vererek tarafıma karşı uzun yıllardır sürdürdüğü saldırıların öncesinde, Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, yakın arkadaşı Sayın Ahmet Ertuğrul Timur ile birlikte “Burak Caney” takma adı ile yine tarafıma karşı büyük saldırılarda bulunmuştur. Bunun takma isim olmasını kullanarak, bu saldırıları iğrenç boyutlara taşımıştır. Fotoğrafımı porno fotoğraflarla montajlamış, çocuklarımın fotoğraflarını porno fotoğraflarla montajlamış, öğrencilerimi e-mail yoluyla taciz ederek benden uzaklaşmalarını sağlamış, adımı açıkça verdiği çok sayıda web sitesinden tarafıma ağıza alınmayacak küfürler etmiştir. Tüm bu materyaller mahkeme onayı ile tarafımdan saklanmaktadır, gerektiğinde mahkemenize sunulabilir. Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, “Burak Caney” kişisi olmadığını iddia etmektedir. Ancak hem ISP (Internet Service Provider) kayıtlarına başvurulduğunda kendi sitesinin ve “Burak Caney” kişisinin sitesinin aynı bilgisayar ya da aynı bölge / semt / apartman vs. ‘dan yüklendiği açıkça görülebilir. Eğer söz konusu bilgilerin ISP’den alınması mümkün olmazsa, söz konusu site ve Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı ile yakın arkadaşı Sayın Ahmet Ertuğrul Timur’un yıllar içinde hazırladığı sitelerin yazı düzeni, fotoğraf düzeni, fotomontaj mantığı, fotoğrafları hazırlarken el hareketlerindeki kişiye özel kaçmalar, kullandıkları dil gibi tamamen kişiye özel durumlar bilirkişilerce incelenirse, “Burak Caney” takma adıyla tarafıma karşı aşağılayıcı web siteleri yapan kişinin Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı ve Sayın Ahmet Ertuğrul Timur olduğu açıkça ortaya çıkacaktır.

5 - Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, kendi adını kullanarak, sahibi olduğu www.tiyatrodergisi.com.tr (ve daha önce www.tiyatrodergisi.com ile www.tiyatrodergisi.org) adresinde de, sık sık tarafıma karşı yazdığı çok sayıda yazıyı, suç duyurusunda bulunmadan hemen önce kaldırmış, bu anlamda bir delil karartma girişiminde bulunmuştur. Bu yüzden, www.tiyatrodergisi.com.tr adresinin arşivininde detaylı biçimde ISP ve Domain Server firmalarından alınarak net olarak incelenmesi gerekmektedir.

6 - Yukarıda yazdığım gibi, Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, uzun yıllardır çok sayıda tiyatro insanını da yanıltarak onların da tarafıma karşı saldırmasına neden olmuştur. Kendisi 1100 Kişilik bir imza kampanyası düzenlemiş, bu imza kampanyasının sloganında lanetliyoruz ifadesini kullanarak tarafımı hedef göstermiştir. Kendisinin bu saldırısı çok sayıda kişinin tarafımı telefonla defalarca taciz ederek ölüm tehditinde bile bulunmasına neden olmuştur.

7 - Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı yıllardır tarafıma karşı sistemli, zincirleme ve örgütlü biçimde saldırılarda bulunmakta, büyük bir entelektüel linç kampanyasını yönetmektedir. Tarafıma karşı bir araya getirdiği 1100 kişi çeşitli zamanlarda tarafımı ölümle tehdit etmiş, avukat olan bir diğeri şubeye çektirerek işkence yaptırmakla tehdit etmiştir.

8 - Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı’nın tüm bu saldırılarının sebebi, tamamen haklı olarak, kişisel blog’umda yaptığım bir haberle ilgilidir. Haberin içeriğinde, Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı’nın sahibi olduğu tiyatro dergisine, Devlet Tiyatroları tarafından yaz mevsiminde bile, yani tiyatroların tamamen kapalı olduğu zamanlarda bile reklam verildiği, bunun haksız ve gereksiz bir harcama olduğu yer almaktaydı. Bu uyarım üzerine Devlet Tiyatroları’nın o dönemde reklamlarını kesme olasılığı, Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı’nın tarafıma karşı giriştiği bu sistemli ve örgütlü saldırının sebebi oldu.

9 - Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı’nın tarafıma karşı birlikte örgütlü hareket ettiği kişilerden Sayın Ömer Faruk Kurhan da, bu entegre saldırıya destek için tarafıma karşı benzer bir hakaret davası açmıştır. Ancak bu dava, Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı’dan daha önce açıldığından beraatimle sonuçlanmıştır. İçeriklerin çok benzer olduğu düşünüldüğünde, Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı’nın benzer biçimde tarafıma karşı dava açması da kötü niyetini ortaya koymaktadır.

10 - Tarafıma karşı tüm bu saldırılarına rağmen, yıllardır mahkemelerin iş yükünü düşünerek Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı’ya karşı yasal mercilere başvurmadım. Ancak bu saldırılarını yönettiği örgütlü hareketiyle birlikte yasal boyuta taşıması sonucunda, Sayın Savcı ve Sayın Yargıçların tavsiyeleri doğrultusunda ben de kendisine karşı suç duyusunda bulundum.

SONUÇ VE İSTEM

LİNÇ KAMPANYASI ifadesinin SANAL olması ve bir yanlış anlaşılmaya yer vermemesi için bunu yazılarımda defalarca tekrarlamam göz önünde bulundurularak, LİNÇCİ sözcüğünün hakaret değil, kendimi savunma tepkim olarak incelenmesini, mağdur durumdayken suçlu duruma getirilmek istenmem halinin göz önünde bulundurulmasını, şahsıma karşı haksız biçimde yürütülen bu kampanyaya Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı ve onunla birlikte hareket eden 1100 kişinin derhal son vermesini ve aynı süreler boyunca aynı mecralardan tarafımdan özür dilemesini, söz konusu kampanyanın ve yukarıda sözü edilen web sitelerinin tespiti yapılarak, bu hareketin liderlerine gerekli cezaların verilmesini, arz ve talep ederim. 27.10.2011

HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ


EKLER

1) T.C. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Biokimya ve Mikrobiyoloji Laboratuarı Sağlık Raporu,

2) Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı’nın saldırılarının yoğunlaştığı dönemde dağılan dikkatim sonucunda Fransa’da yaşadığım soygun ile ilgili Fransız güvenlik birimlerinden alınan tutanak (ATTESTATION DE DECLARATION DE DEPOT D’UNE PLAINTE CONSECUTIVE UNE INFRACTION),

3) Yazar V. S. Naipaul’un yaşadığı, “entelektüel linç” kavramının sanat dünyasında bilinir bir kavram olduğunu gösterir gazete haberi ve bu konudaki yazım,

4) Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı’ya karşı Savcılığa yaptığım suç duyurusu,

5) Sayın Ömer Faruk Kurhan’ın tarafıma karşı benzer bir suçlamayla açtığı davanın, tarafımın haklı olduğunu gösterir bilirkişi raporu,

6) Sayın Ömer Faruk Kurhan’ın tarafıma karşı benzer bir suçlamayla açtığı davanın beraatimle sonuçlandığını gösterir duruşma tutanağı.