20 Ekim 2011 Perşembe

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, LİNÇÇİ yazar Ömer Faruk Kurhan'ın şikâyeti sonucu yargılandığı davadan BERAAT ettikten sonra okuma uğraşına yöneldi!

İşçi sınıfının iktidar özlemini gölgeleyen en büyük faktör "Kürt-Türk Savaşı", tarihin sarı yapraklarındaki yerini almış bulunuyor.

"Her gün on kişi öldürülüyor!" sloganıyla iktidara gelen 12 Eylül Faşizmi, bir yandan, işçi sınıfının iktidar özlemi için mücadele veren sosyalist kadroları işkence tezgâhlarından geçirirken, bir yandan da, etnik savaş başlangıcının tohumlarını atıyordu.

Ve...

Başarılı da oldu!

Şimdi...

İşçi sınıfıyla burjuvazi arasındaki doğal çelişki yerine, yoksul Kürtlerle yoksul Türklerin birbirlerini öldürdüğü bir "savaş" sürecinden geçiyoruz!

Elimin altındaki "Geceyarısı Çocukları" romanı, "Hindistan-Pakistan Savaşı" sürecinde yitirenlerin her iki taraf olduğunu ve kazananların ise emperyalizmin temelini sağlamlaştıran silah tüccarlarından başkalarının olmadığını net bir biçimde duyumsatıyor.

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


"Geceyarısı Çocukları"ndan küçük bir tadımlık:

"Kaç tutuklama -on mu, dört yüz yirmi mi, bin bir mi?- yaptı 22 Numaralı İSİFK birimimiz o gece? Kadın sarileri ardına gizlenmiş kaç tavşan yürekli entelektüel Dakkalı sokaklara sürüklendi? Tuğgeneral İskender kaç kere -"Koklayın bunu! Bu bölücülüğün kokusu!- birlik ve beraberliğin savaş tazılarının tasmalarını bıraktı? 25 Mart gecesi öyle şeyler oldu ki hep bir bilinmezlikle örtülü kalacak."

(Kaynak: Salman Rushdie, Geceyarısı Çocukları, Metis Yayınları, sf. 381)