21 Temmuz 2011 Perşembe

Bulunmaz, Haluk Bilginer'in Avukatı Süleyman Anıl'ı savcıya şikâyet etti!

T.C.
İSTANBUL
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA


ŞİKÂYET EDEN: Hüseyin Hilmi Bulunmaz (T.C. Kimlik No: 50482204038)
Mollafenari Mh. Vezirhan Cd. Alibaba Türbe Sk. 13/8-9 Çemberlitaş - Eminönü, İstanbul

ŞİKÂYET EDİLEN: Avukat Süleyman Anıl (21298)
ADRES: Osmanağa Mh. Serasker Cd. No: 35 D.2 34714 Kadıköy - İstanbul
TELEFON: 0 216 414 29 16

SUÇ: Tehdit
SUÇ TARİHİ: 20.07.2011
SUÇ SAATİ: 11:35

AÇIKLAMALAR

1 - Oyun Atölyesi, Nihat Haluk Bilginer ve Kemal Aydoğan tarafıma karşı bir dâvâ açmıştır ve bu dâvâ Avukat Süleyman Anıl tarafından yürütülmektedir.

20/07/2011 günü bu davanın son duruşması görüldü ve duruşma normal seyrinde başladı. Duruşma sırasında Avukat Süleyman Anıl, benim aklî dengemin yerinde olup olmadığı konusunda rapor alınmasını istedi ve hâkim bu talebi reddetti. Bunun üzerine Avukat Süleyman Anıl'ın sinirlendiğini gözlemledim. Ancak bu kişisel gözlemim olduğundan, hâkime bu konuda hiçbir şey söylemedim.

Dâvâ normal bir şekilde tamamlandı ve hâkim salonu terk etti. Kapıdan çıkmasının hemen ardından kâtip Sevgi Altınkum ve adını bilmediğim mübaşir de içerideyken ve onların duyacağı şekilde defalarca "seni şubeye çektiririm" diyerek beni tehdit etti.

2 - "Şubeye çektirme"nin, kişiler yargılanmaksızın, kişisel bağlantılarla karakolda gözaltına aldırılarak, dayak ve işkenceye tâbi tutulması anlamına geldiğini ve neyse ki bu uygulamaların Türkiye'nin gelişimiyle son yıllarda yok denecek kadar azaldığını her Türk vatandaşı bilmektedir.

Bunun yanında pek çok Türk vatandaşı gibi 12 Eylül döneminde ben de 57 gün gözaltına alınarak işkence gördüm. Haksız yere cezâevinde tutuldum. Ve hiçbir açıklama olmaksızın salıverildim. Bu durum bende birçok travmaya neden oldu, o dönemde travma sonrası stres bozukluğu oluştu ve günlük basit olaylarla bu durum nüksettiğinde bu etki bugün de sürüyor.

Yukarıda saydığım iki nedenden dolayı, Avukat Süleyman Anıl'ın, henüz mahkeme salonundan çıkmadan tarafıma yaptığı bu tehdide karşı; "Ben 12 Eylül döneminde işkence gördüm, beni işkenceyle mi korkutacaksın?" dedim.

Bunun üzerine hatâsını anlayıp, özür dilemesini beklerken, bana; "Seni yanlış dâvâdan yargılamışlar, sen yargılanmayı görürsün!" dedi.

Cevap olarak; "Ne yapacaksın, sikime elektrik mi verdireceksin?" dedim.

Ardından; "Seninle görüşeceğiz!" dedi.

Ben de; "Nerede görüşeceğiz, ne zaman görüşeceğiz?" diye sordum.

Ancak sanırım o sırada koridora çıkmış olmamız nedeniyle, koridorda kamera olabileceğini hatırlayarak, Avukat Süleyman Anıl, ses tonunu da alçaltarak ve bir sonraki duruşmayı kastederek "21 Aralık'ta görüşeceğiz, sen dâvâ neymiş, yargılanma neymiş görürsün!" dedi.

3 - Bu durum üzerine iyice tedirgin olarak, hiçbir şey söylemeden Avukat Süleyman Anıl'dan uzaklaştım. Durumdan tiksindim ve kendisinin bindiği asansöre binmekten dahi kaçındım.

4 - Birlikte tiyatro çalışmaları yaptığım Mesut Alptekin, dâvâyı izlemek için benimle gelmişti. Kâtip Sevgi Altınkum ve adını bilmediğim mübaşir ile birlikte, Mesut Alptekin de bütün konuşmaya tanık oldu. Kendisinin bu konudaki yazılı ve imzâlı ifâdesi de ekte sunulmuştur.

Ayrıca, bir sonraki dâvâya girmek için bekleyen ve orada tanıştığım, hakkında Bitlisli ve kuyumcu olduğu dışında bir şey bilmediğim bir kişi daha tüm bu konuşmalara tanık olmuştur. Kendisi ilgisini çekmesi nedeniyle mübaşirden izin alarak dâvâya girmiştir. Gerekirse mahkeme kayıtlarından tespit edilerek bu şahıs da dinlenebilir.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda sunduğum nedenlerle, adliye binasının kamera ve ses kayıtları incelenerek suçun tespitini, Avukat Süleyman Anıl'a kamu dâvâsı açılarak gerekli cezânın verilmesini, cezâ verilmesi hâlinde, eğer yasalar gerektiriyorsa, bu durumun İstanbul Barosu'na savcılık kanalıyla bildirilmesini, işkence tehdidinin kişisel geçmişim nedeniyle üzerimde travmatik etkisi bulunmasından dolayı, yasaların elvermesi durumunda Avukat Süleyman Anıl'a tarafıma yaklaşmama kararı çıkarılmasını, uygun görülmesi hâlinde söz konusu dâvâyı kendisi değil, bağlı olduğu avukatlık bürosundaki bir başka avukatın takibi kararının verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 21/07/2011


ŞİKÂYETÇİ
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ