30 Haziran 2011 Perşembe

Türkiye'nin en genç romancılarından Oğuzcan Önver bir okuruyla!

Oğuzcan Önver, Sultanahmet Parkı'nda simitçilik yapan bir okuruyla... (Fotoğraf: Mesut Alptekin)


Hilmi Bulunmaz
30 Haziran 2011


Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz Oğuzcan Önver, iki yılı aşkındır, Bulunmaz Kültür Merkezi sanatçısı olarak çalışıyor. Aynı fotoğraftaki simitçi, uzun yıllardır görüp bildiğim, ancak, birkaç aydır samimi olduğum bir sokak satıcısı...

Oğuzcan Önver, Bulunmaz Kültür Merkezi'ne ilk adımını attığında, onun, sanatsal olarak önemli işler yapabileceğini, hemen sezmiş ve elimden geldiğince, kendisine "yardımcı" olmuştum. Olmaya da devam ediyorum hâlâ...

Fotoğraftaki simitçiyi uzun yıllardır tanımama karşın, henüz yeni tanışmamın ve daha adını bile öğrenmemiş olmamın çok büyük bir anlamı yok. O bir emekçi ve ben, emekçilerin dünyasında soluk alan bir sanatçıyım...

Ben, Oğuzcan Önver gibi insanların roman yazması ve bu romanların emekçilerin sorunlarını anlatması için, çok büyük bir çaba harcıyorum.

Ben, sokak satıcıları ve diğer tüm emekçilerin, toplumcu değerlerle yazılan romanları okumaları için, çok büyük bir çaba harcıyorum.

Ben, gün yirmi dört saat, emekçilerin, işçi sınıfının siyasal düşünüş biçimi sosyalizmi benimsemeleri için, sanatsal mücadele verirken, bu sınıfın, Marksist estetik bilincine ulaşmalarını arzu ediyorum. Bu arzumu da, gökten düşecek üç elmaya bağlamıyor, elimi taşın altına koyarak, maddi-manevi gücümün yettiği oranda, "benim sınıfım" demekten gurur duyduğum işçi sınıfına, ücretsiz olarak dergi-kitap dağıtıyor ve tabii ki, ücretsiz olarak oyunculuk ve yazarlık çalışmaları yaptırıyorum.

Yukarıdaki fotoğrafta görmüş olduğunuz simitçi, Türkiye'deki faşist hareketin göçe zorladığı insanlardan biri. Türkiye'deyken, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve daha birçok devrimci kişiyle aynı safta mücadele etmiş olan bu simitçi, Atatürk'ün ölümünden önce dünyaya gelmiş bir kişi. Türkiye'de bir üniversite bitirdikten sonra, bir de, göç etmek zorunda kaldığı Fransa'da bir üniversite bitiren bu simitçi, birkaç dil biliyor ve Fransız bir doktorla evli. Marsilya'da ve İstanbul'da evleri bulunan simitçi ve doktor eşi, hemen her gün bir araya gelemeseler de, her sabah, mutlaka telefonlaşıyorlar. Hattâ, simitçi, her sabah, Marsilya'daki eşini arayıp, onu telefonla uyandırmayı önemli bir alışkanlık hâline getirmiş.

Yılmaz Güney'in de yakın arkadaşlarından biri olan ve Yılmaz Güney ölürken, kendisinin kollarına "düşen", Yılmaz Güney hakkında önemli anılara sahip simitçiyle, koşullar elverirse, yakın zamanda, bir video çekimi yapacağız.

Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Yılmaz Güney ve daha birçok devrimci kişiyle ilgili olarak renkli anılara sahip olan simitçiyi, daha geniş bir portre ile tanıtmayı düşünüyoruz...

Şimdilik bu kadar!...