(...)
"Demokratik" ve "Özgürlükçü" Boğaziçi?
5 Kasım günü yaşananlar ve bunlara zemin oluşturan arka plan; Boğaziçi’nin diğer üniversitelerden farklı, “demokratik” ve “özgürlükçü” bir üniversite olma iddiasını gün geçtikçe daha geçersiz hale getiriyor. Boğaziçi’nin de YÖK’ün dayattığı eğitim politikalarından, kendine has ama temelde diğer üniversitelerle paralel şekilde etkilendiğini görüyoruz. Boğaziçi Üniversitesi artık, sermayeye eklemlenmeye, muhalif damarın beslendiği sosyal ve insani bilimlere gereken önemi vermemeye, öğrencilerin üniversite yönetimine demokratik katılım hakkını ve taleplerini göz ardı etmeye başlamıştır. Boğaziçi’nin “demokratik” ve “özgürlükçü” bir üniversite olduğu ön kabulü, bir özgürlük illüzyonuyla öğrencileri pasifize ettiği ve yönetimin antidemokratik uygulamalarına meşruiyet kazandırdığı için tehlikelidir. 5 Kasım olayları işte bu tehlikenin en görünen sureti oldu ve Boğaziçi’nin aslında inanıldığı kadar özgürlükçü, demokratik ve özerk olmadığı gerçeğini gözler önüne serdi. Artık yüzümüzü bu gerçeğe çevirmemizin ve üniversitemizde daha fazla mücadele yürütmemizin gerekliliği aşikar hale geldi.
(Kaynak: feminisite)