23 Nisan 2011 Cumartesi

Aşağıdaki yazının küçücük bir virgülü bile doğruysa: Sümeyye Erdoğan Skandalı, çuvala bile sığmamaya başladı demektir!

Bu anlatacağım olayın üstünden on sene geçti; ama eğer kendisi sözlüğü okuyor ve okurken sinirden tırnaklarını yiyorsa muhtemelen hatırlar.

Sümeyye Hanım ile yaşıtız. Aynı sene liseyi bitirdik ve aynı sene yurtdışına eğitim almaya gittik. Tek fark, bana bursu devlet değil; alnının teriyle çalışan babamın vermiş olmasıydı.

Neyse, yurtdışına başvuru yaparken okul evraklarınızın, diplomalarınızın vs. yeminli tercüman tarafindan çevrilmis noter tasdikli kopyalarını isterler. Ben de, Kadıkoy'de bulduğum bir tercümana işlerimi yaptırmak için gittim. Tercüman, "Şu gün gel, hazır olur" dedi. Ben de, buna göre diğer işlerimi ayarlamaya koyuldum; vize, doktor kontrolleri, zart zurt... Hepsi zaman alan ve teferruatlı işler...

Gel zaman git zaman, aradan birkaç hafta geçti ve tercümandan evraklarımı alma günüm geldi; dayandım kapısına; ama kadın "Çok yoğunuz, sizinkiler daha bitmedi" gibi gudik bir cevap verdi. Ben de, neden arayıp haber vermediğini, beni müşkül duruma düşürdüğünü, işlerimi bugün alacağım evraklara göre ayarladığımı izahat etmeye çalıştım.

Tam bu tartışma sırasında, ofiste çay içip kurabiye yiyen türbanlı bayan yerinden kalktı ve bana doğru geldi. Kendisini tanımıyordum, çok sonradan öğrendim ki Sümeyye Sultan ve anası Emine Hanım ile muhatab olmuşum. Aramızda şöyle bir diyalog geçti:

Sultan - Amaaan, başka yere gidin memnun değilseniz.

Ben - Efendim?? :/

Sultan - Tercüman benim işlerimle ilgilenecek. Madem çok acil işin, başka yere git, anladın mı?

Ben - Ben, evraklarımı haftalar önce getirdim, bugüne almam gerekiyordu. Bu, benim ve tercümanın arasında geçen bir şey, sizi alakadar etmiyor.

Sultan - Offf, sen benim kim olduğumu biliyor musun???

Emine Hanım - (İçeriden) Hadi kızım, sen başka yere git, bizim işimiz çok acil. neyse parası biz veririz. Fazla konuşma da al su parayı ve bas git başka kapıya. ("Şırak" diye para firlattı!)

Parayı almadım, evraklarımı istedim ve gayet ezik bir şekilde başka tercümana götürdüm.

Başka herhangi bir yorum yapmadan, Sümeyye Hanım'ın terbiye seviyesini size bırakıyorum.

(Kaynak: Zeynep, Ekşi Sözlük)