Oyun'un notu: Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez görülen büyük bir tiyatral cadı avı başlatarak, LİNÇ KAMPANYASI inşa etmiş bileşenlerden LİNÇÇİ Türkiye Tiyatrolar Birliği, kedi olalı bir fare yakalayıp önemli bir bildiriye imza attı. Biz, LİNÇ KAMPANYASI sürecini bir kan davası olarak görmeyip, bu süreci bir sınıfsal çelişki, sınıfsal ilişki bağlamında değerlendirdiğimiz için, hiçbir LİNÇÇİ kişi ve hiçbir LİNÇÇİ kuruluşa karşı kişisel kin beslemiyoruz. Bu anlamda, sınıfsal olarak burjuvazinin yanında saf tutmuş olsa da, LİNÇÇİ Türkiye Tiyatrolar Birliği'nin aşağıdaki karşı çıkışını önemsiyoruz. Ancak, Türkiye Tiyatrolar Birliği LİNÇÇİ bir kuruluş olduğu için ve bu bildiriyi alıntıladığımız www.tiyatrohaber.net, LİNÇÇİ Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) tarafından kurulup, LİNÇÇİ Orhan Aydın tarafından yönetildiği için, ilkelerimiz gereği, bu metinde kullanılmış olan fotoğrafı baş aşağı olarak yayınlamakla birlikte, metinde adı geçen LİNÇÇİ Türkiye Tiyatrolar Birliği'ne biz link verdik.
***
LİNÇÇİ TTB BASIN AÇIKLAMASI
Herkes haddini bilmelidir…
Sanat kamuoyu, geçtiğimiz günlerde Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından üç sezondur oynanan Genç Osman oyununda olup bitenleri, Başbakan’ın kerimesi Sümeyye Erdoğan’ın açıklamalarını ve Bakan Ertuğrul Günay’ın tiyatroculara ‘haddini bildiren’ tavrını konuşuyor.
Yaşananlar ortadadır.
Sümeyye Erdoğan, “ağzında sakızıyla oyun izlemeye gitmiş, yer bulunmayan salonda birinci sıraya oturmuş(!) ve oyun sırasında, sahnedeki oyuncu tarafından başörtüsü hedef alınarak hakarete uğradığını” söyleyerek salonu terk etmiştir.
Yaptığı açıklamada, ‘sanatçıları ve sanat camiasını geri kafalılıkla suçlayıp, faşist ilan etmiş’ ve yine haddi olmayan işlere burnunu sokarak, kendisi gibi düşünmeyenlere ve tüm sanatçılara sözüm ona, ‘başörtüsü üzerinden ders’ vermeye kalkışmıştır!
Kerime tarafından basına yansıyan mektup, densizlik ve seviyesizlik örneği olarak tiyatromuz için bir ilktir.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ise, söz konusu olayı genelleyip tiyatro sanatına ve sanatçısına saldırmayı adeta bir görev bilmiştir!
Huzuruna kabul ettiği genel müdüre, oyuncu arkadaşımıza ve sahne amirine hakaret etmiştir.
Bakan Beyin basına yansıyan ifadeleri de tiyatro sanatı adına, akıl almazdır!
“Bu tür olaylar aynı oyunda daha önce de yaşanmış; değişik şikâyetler aldık ama bu densizliktir”
Bakan bu açıklamayla, Sümeyye Erdoğan’ın hamisi olduğunu açıkça dile getirmiştir!
Oysa sahne üstünde disiplinsiz davranan, oyun rejisinin dışına çıkan yaratıcılar için yaptırımların ne olduğu bellidir.
Kaldı ki ‘açık oyun’ biçiminde sahnelenen ve ‘doğaçlamaya’ uygun sahnelerin olduğu bir oyunda oyuncunun özgürlüğü, oyunun yönetmenin saptayacakları ile sınırlıdır.
Sümeyye Erdoğan ve Ertuğrul Günay’ın ortaklaşıp, oyunculuk mesleğine ve sanat alanlarına vermeye çalıştıkları ‘gözdağını’ şiddetle protesto ediyor, bu durumun 21.yüzyıl Türkiye’si için, ‘faşist-gerici’ bir dayatma olduğunu kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz.
LİNÇÇİ Türkiye Tiyatrolar Birliği Yürütme Kurulu
