.........................................Muhbirimiz Coşkun Büktel
Biz, yayın organlarımızdan kâr etmediğimiz için, muhabir kadrosu kuramıyoruz. Muhabir kadrosu kuramayınca da, eşimizden dostumuzdan muhbirlik yapmalarını rica ediyoruz. Sağ olsun Coşkun Büktel, bizim muhbirlik önerimizi kırmayıp, Sayın LİNÇÇİ hanımefendi Gülhan Avşar'ın sahibi, Sayın LİNÇÇİ beyefendi Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın yöneticisi olduğu LİNÇ KAMPANYASI ana sponsoru Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin Ocak 2011 tarihli sayısının, neredeyse Ocak ayının ortalarına gelmemize karşın, nerelerde bulunmadığı konusunda bize ihbarda bulunuyor.
Gönüllü muhbirimiz Coşkun Büktel, 8 Ocak 2011 Cumartesi günü saat 18.00 sularında İstiklâl Caddesi'ndeki D&R'a uğrayıp dergi bölümünü ince ince inceledi ve LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin Ocak 2011 sayısını değil, Aralık 2010 sayısını buldu. Tahminimize göre, Aralık 2010 tarihli LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, bu mağazaya 25 tane bırakılmış olmalıydı.
Çünkü...
8 Ocak günü mağazaya giden muhbirimiz Aralık 2010 tarihli LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni saymış ve bu derginin yirmi iki tane olduğunu saptamıştı. Muhbirimiz Coşkun Büktel, tam yirmi beş saat sonra aynı mağazaya tekrar gidip Aralık 2010 tarihli LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin bir gün önceki gibi yine yirmi iki tane olduğunu, yani hiç satılmadığını saptayınca, biz de, bu derginin, bu mağazaya yirmi beş tane olarak götürülmüş olduğu tahmininde bulunuyoruz. LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, bir açıklama yapar ve yirmi beş yerine yirmi iki veya daha farklı bir sayıda teslimat yapmış oldukları yönünde bir uyarıda bulunursa, biz, bu açıklamayı ciddiye almak yerine, ilgili mağaza yöneticileriyle yapacağımız görüşmeyi ciddiye alacağız.
Ocak 2011'in neredeyse yarısı bitmiş olmasına karşın, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, yönetimindeki kurumun etkinlik programının LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin okurları tarafından okunması için bu dergiye reklâm vermiş olduğuna göre, bu dergi ayın onunda, on beşinde yayınlandığında, Lemi Bilgin'in bu dergiye verdiği reklâm paralarının yarısı havaya gidiyor demektir. Bizim yaptığımız ısrarlı yayınlara karşın, Lemi Bilgin, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen Devlet Tiyatroları'nın çıkarlarını değil de, neden LİNÇÇİ yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın çıkarını ısrarla ve inatla koruyor? Bu sorunun yanıtını biz de çok merak ediyoruz!
Yoksa...
Lemi Bilgin'in, LİNÇÇİ yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya verdiği reklâmlar nedeniyle, bizim bilmediğimiz farklı bir çıkarı mı var?
Türkiye tiyatrosunu, tam yirmi yıldır iliğine dek sömüren LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'yle işbirliği yapan Lemi Bilgin'i, bundan böyle daha yakın markaja almayı planlıyoruz!