30 Ocak 2011 Pazar

Düşkün Maşallah ile Şaşkın Maazallah'ın absürd hikâyeleri - 1

Düşkün - Elimde bir oyun var...

Şaşkın - Yapma yaaa...

Düşkün - Niye şaşırdın ki?

Şaşkın - Adıma uygun hareket etmek için...

Düşkün - Bırak şimdi lâfın belini kırmayı da, bu oyunumu sizin tiyatroya kakalayabilir miyim?

Şaşkın - Kazanacağın paracıkların ne kadarını bana vereceksin?

Düşkün - Her zaman ne veriyorsam, yine aynısını vereceğim!

Şaşkın - Ne kadar veriyordun?

Düşkün - İlk başlarda, benim kazancımın yüzde beşini alıyordun...

Şaşkın - Yapma be!

Düşkün - Canım ilk başlarda öyleydi. Ne çabuk unuttun! Hatırlasana!!!

Şaşkın - Hatırlamıyorum...

Düşkün - Nasıl olur kardeşim? Unutulacak bir şey değil ki bu! İnsan, aldığı rüşvetin miktarını unutur mu hiç?!

Şaşkın - Unutmadım ki!...

Düşkün - Öyleyse neden hatırlamıyorsun?

Şaşkın - Sen yazar olacaksın da ben göreceğim be dalyanak! İnsan, unutmadığı bir şeyi hatırlama ihtiyacı duymaz ki! Zâten unutmadığından, hatırlamasını gerektiren bir sebep yoktur!!!

Düşkün - Hah, buldum. Elimdeki oyunun konusunu buldum! Konu, unutmak yada unutmamak ikilemini işleyip, hatırlamak yada hatırlamamak bağlamında ilerleyerek, kadınların sosyal meselelerinin aile içi şiddetten kaynaklı, feodal kalıntıların üzerinde yükselen töre cinayetlerindeki dışsal davranışbilimlerle ilişkilendirilecek ve böylelikle yepyeni bir problematiğin enformatif izdüşümü olması nedeniyle Avrupa Birliği sürecindeki "beriki kadın, öteki kadın" denklemini işâretleyecek!...

Şaşkın - Tamam dostum... Ben, konuyu çaktım... Anlaşıldı, tamam... Bu konuyu bizim müdüre yediririm... Ancak, işin içine bizim müdür de dahil olacağı için, senin paracıklarının yarısını isteriz!

Düşkün - Olmaz...

Şaşkın - Ha siktir be!... Olmazsa, senin oyunun da elinde patlar!!... Sen, zâten yazar-mazar değilsin!!! Sen, sağcıya göre sağcı oyun, solcuya göre solcu oyun, futbolcuya göre futbolcu oyun yazan alçağın tekisin!!!...

Düşkün - Tamam, anlaşıldı... Senin dediğin olsun... Ver elini sıkayım... Uzak yanağını öpeyim... Dön kıçını koklayayım... Makam masasının üzerine çık, ayaklarının altını yalayayım...

Şaşkın - Tamam, sık, öp, kokla, yala... Ancak, oyunu bir an önce yazıp bana hemen teslim et, gerisini merak etme sen!

Düşkün - Hemen yarın yazıp sana teslim edeceğimden hiçbir şüphen olmasın. Nasıl olsa, inanmadığım şeyler yazmaya o kadar alıştım ki... Bende karakterin "k"si kalmadığı için, hayatımın sonuna dek el sıkmaya, yanak öpmeye, kıç koklamaya, ayak yalamaya mahkûm olmuş, Allah'ın belası bir herifim ben!!!