6 Aralık 2010 Pazartesi

Büktel, Bulunmaz Tiyatro sanatçısı Oğuzcan Önver'e yanıt verdi!

OĞUZCAN'A ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER

(Oğuzcan'ın yazısına eklenmek üzere yazılmış ama uzunluğu nedeniyle eklenememiş bir yorum)


Coşkun Büktel
6 Aralık 2010


Sevgili Oğuzcan, diyorsun ki:

"Şunu çok açık ve çok net söylüyorum; 'Arka Sıradakiler' televizyon dizisini izlemeyi, beynim bir dakika, sinirlerim iki dakika, gözlerim üç dakika, kulaklarım dört dakika ve midem beş dakika bile kaldırmadı."

Keşke mesaini izlemediğin şeyler hakkında yazmaya harcamak yerine, örneğin, "o müthiş ve insanı koltuğundan hoplatan oyun" dediğin "Shakespeare'siz Herifler" hakkında yazmaya harcasaydın.

"Arka Sıradakiler"i yermek (hele de izlemeden yermek) gerçek bir yazar için, vakit kaybı... Onu zâten binlerce insan yeriyor. Sürekli seyredenler dahi yeriyor. Merak etme, insanlar "Arka Sıradakiler"i neyin ne olduğunu bilerek izliyor. Senin yazını okumak, izleyenlerin tercihini değiştirmez. İzlemeyenlere ise asla fikir veremez, çünkü izlemeden yazmışsın. Niye herkes, izlemeden de olsa "meşhurlar" hakkında yazmak istiyor?

Niye kimse "o müthiş ve insanı koltuğundan hoplatan oyun" dediğin "Shakespeare'siz Herifler" hakkında yazmıyor? "Shakespeare'siz Herifler" hakkında yazılmış şu uzunlukta bir tek yazı bile yok.

Niye Hamdi Alkan'la "hiç tanışmak istemediğini" yazıyorsun? Hamdi Alkan'ı üzmek için mi? Bu saçma, sen dahil herkes biliyor. Hamdi Alkan'dan daha önemli bir adam olduğunu dolaylı olarak belirtmek için mi? Ondan daha önemli olduğuna inanman güzel ama senin de beğendiğin Oğuz Atay'dan alıntılayarak her zaman kullandığım ifadeyle, kendinin önemini niye "açıkça mertçe Türkçe" ifadelerle ve kendinden kalkarak dolaysız biçimde anlatmıyorsun? Hamdi Alkan'la tanışmak istemeyişin kimseyi ilgilendirmez ki (Hele Hamdi'yi, hiç...) Niye kendini, kendi hayatından anekdotlarla anlatmak yerine, senin varlığından bile haberli olmayan hangi ünlülerle tanışmak istemediğini anlatarak ifade etmeye çalışıyorsun? Tanışmak istediklerini yazsan çok daha anlamlı değil mi?

Peki kimseyi yermeyecek miyiz? Yereceğiz elbette! Bu düzende yazılarımız elbette ki, daha çok, yergi olmalı. Ama toplumun farkında olmadığı, bizden başka kimsenin kalem oynatmadığı ya da kalem oynatsa bile "dezenformasyon" yaptığı konularda, işin aslını en iyi bizim bildiğimiz, bizim uzmanı olduğumuz konularda yereceğiz. O konuları bulacağız: Örneğin, ustan Hilmi Bulunmaz olmasaydı, bugün Türk tiyatrosunda Talât Halman ve TAKSAV ödülü diye bir skandaldan kimsenin haberi olmayacaktı. DT panolarının kapitalist markalara peşkeş çekilmesinden kimsenin haberi olmayacaktı. Özdemir Nutku iftirasından, ancak benim olanaklarımla ulaşılabilen sınırlı bir kitlenin dışında, kimsenin haberi olmayacaktı. Bu konulardan büyük kitlenin hâlâ haberi yok. Bu konularda ne kadar yazılsa azdır. Ama bu konular, insanın piyasayla "papaz" olmasına yol açan konular olduğu için, hiç kimse, sen dahil, bunları yazmaya yanaşmıyor.

Sen dahil, herkes, "risksiz" konulara yöneliyor, örneğin, "Arka Sıradakiler"i yazıyor. Hamdi Alkan'ı yazıyor. Kimisi onları neden beğendiğini yazıyor ve en az onlar kadar başkaları da, neden beğenmediğini yazıyor. Çünkü bunun bir riski yok. Sen de "riskten kaçan kalabalığa" katılıyor, üstelik onlardan daha beter olarak, izlemediğin bir dizi hakkında konuşuyor, ancak Hamdi'den bir tanışma talebi gelip de reddettiğin zaman anlamlı olabilecek absürd cümleler kuruyor, Hamdi'yle tanışmak istemediğini filan söylüyorsun.

Bu hatalar, insanların elli yaşında koskoca adam olduktan sonra bile tamamen kurtulamadığı komplekslerden kaynaklanıyor. Benim bu kompleksler yüzünden 17 yaşında bir çocuğu vakit ayırıp böylesine eleştiriyor oluşum ise, yaşına ve sadece yaşından kaynaklanıyor olmasını umduğum hatalarına rağmen, sende umut verici pek çok değer görmemden ve Oğuzcan Önver hakkında yazmayı, Hülya Avşar veya Kenan İmirzalıoğlu veya "Kurtlar Vadisi" hakkında yazmaktan daha önemli saymamdan kaynaklanıyor.

Lütfen şimdi kalkıp "Shakespeare'siz Herifler" hakkında bir yazı yazayım deme! Beni hiç anlamadığını kanıtlamış ve hakkındaki umutlarımı suya düşürmüş olursun.


***


Ayrıca bakınız:

"Ön Sıradakiler" / "Arka Sıradakiler", Hamdi Alkan ve "Öğretmen Kemal"

www.oguzcanonver.blogspot.com