Yukarıda görmüş olduğunuz Sultanahmet'teki "İSTANBUL DEVLET TİYATROSU" damgalı ve "DT" patentli reklâm kulesi fotoğrafı, 2010'u 2011'e bağlayan gece sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz tarafından çekildi!Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Tiyatrosu, resmî bir kurum olmasına karşın, kendisine ait reklâm kulelerine bir türlü sahip çıkamıyor.
Reklâm kulelerinin yukarısında "İSTANBUL DEVLET TİYATROSU", aşağısında "DT" ibareleri bulunmasına karşın, bu kuleler, çoğunlukla ticarî kuruluşların reklâm panosu olarak kullanılıyor.
Peki, bu duruma profesyonel anlamda tiyatro yayıncılığı yapan tiyatro siteleri ve tiyatro dergileri, neden "çıt" bile çıkaramıyorlar? Bu sorunun bir tek yanıtı var:
Benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nden reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, diş kirası, sadaka, sus payı) almak zorunda olan bu tiyatro dergileri, velinimetlerine karşı herhangi bir eleştiri getirmek şöyle dursun, bu velinimetleri, onlara "tek ayak üzerinde durmak cezası" verse bile, bu cezaya hiçbir itiraz etme hakları yok! (HB)
"Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
................................-çürüyen diş, dökülen et-,
..........................bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktar en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
......................................bu güzelim memlekette hürriyet..."
Nâzım Hikmet
(Kaynak: siir.gen.tr)
