20 Eylül 2010 Pazartesi

"Devlet Tiyatroları'nın Aşil Topuğu" Mustafa Demirkanlı, Lemi Bilgin'den aldığı reklâm (sadaka) sayesinde ancak ayakta durup yalancılığını sürdürüyor!

Oyun'un notu: Aşağıdaki haberde bulunan LİNÇÇİ kişilerin sıfatlarını biz ekleyip, bu LİNÇÇİ kişilerin adlarını, kırmızı götlü maymundan esinlenerek, kırmızı renkle biz belirgin hâle getirdik.


***


LİNÇÇİ Tiyatrom ve LİNÇÇİ Ertuğrul Timur Yalnız Değildir: "Sansürcüler" İddiasındakilerin Sansürü


LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı
6 Mart 2009


Dizi ve oyun yazarı, dizi oyuncusu Coşkun Büktel, Reklam Yazarı Feridun Çetinkaya ve Kuyumcu Amatör Tiyatrocu Hilmi Bulunmaz bir süre önce tam 1 yıl önce kapanmış olan LİNÇÇİ Ertuğrul Timur'a ait internetin en kapsamlı ve şeffaf tiyatro sitesi tiyatrom.com’a yönelik sansürcülük iddiasını uzun bir aradan sonra yeniden gündeme taşımışlardı. LİNÇÇİ İATP-G (İstanbul Alternatif Tiyatrolar Platformu) ile yaşadıkları sürtüşmede LİNÇÇİ İATP-G'ye eleştiri getirmek adına tiyatrom’u bir koz gibi sunmaya çalışan üçlü daha önce de olduğu gibi tiyatrom editörünün karşı tavrıyla püskürtüldü. LİNÇÇİ Tiyatrom editörü yazdığı yazıyla (http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=582) bu gruba neden sitesinde yer vermemeyi seçtiğini, nesnel koşulları, yaratılan psikolojik baskıyı, üzerinde oynanan oyunları, iftiraları, yıldırma yöntemlerini ve mafyatik yöntemleri bir bir anlattı, bu şartlarda tartışma olamayacağını, doğal olarak da bu noktalara çekilen tartışmadan çekilip bu adı geçen kişilere yer vermemeyi seçtiğini tüm çıplaklığıyla yayınladı.

Beklemedikleri bu deşifre ve somut suçlamalar karşısında cevap vermekten ısrarla kaçınan Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz yazılmış bu somut suçlamaları yayınlamak yerine geçmişteki yazılarını yinelemeyi seçtiler. LİNÇÇİ Ertuğrul Timur'un ısrarla bu konularda cevap bekliyorum yaklaşımı karşısında suskunluğu seçip konuyu bertaraf etmeye çalışan üçlü bugün artık bir internet yayınına sahip olmayan LİNÇÇİ Ertuğrul Timur'a savunmalarına yer vereceklerini beyan edip ve sıfır sansür vaadinde bulundular.

Fakat bu sıfır sansür vaadi uzun sürmeden bu üçlü önce LİNÇÇİ Ertuğrul Timur'un deyimiyle sinsi bir sansürcülüğe ardından açık aleni sansüre başladılar.

Sinsi sansür nasıl başladı?

Düzensiz, kullanışsız, menü sistemi olmayan amatörler için hizmet veren ve asıl amacı her kişi ya da her kuruluş için kartvizit blog yapma amaçlı olan blog sistemi üzerinden yayın yapan Hilmi Bulunmaz’ın TiyatrOyun blogu üzerine yeni yazı girildikçe öncekileri alta ve arka sayfalara taşıyan bir sistemdir. Bu Hilmi Bulunmaz tarafından zaman zaman sinsi sansürün bir yöntemi olarak da kullanılmaktadır. Hoşuna gitmeyen bir yanıt geldiğinde bu yanıta yer veriyor fakat, birkaç dakika içersinde üzerine çokça haberi peş peşe girerek bu yer verdiği yazının hızla ana sayfadan kaybolmasını sağlıyordu. Bunu gerek LİNÇÇİ Ertuğrul Timur'un yazılarına, gerekse LİNÇÇİ İATP-G üyesi LİNÇÇİ Ömer F. Kurhan'ın yazılarına son dönemde sıkça uygulayarak bu sinsi sansürü işletmişti. Ayrıca yeni gelen yazıları belirgin bir üst başlıkla vermek yerine okurun gözünden kaçırırcasına daha önce yayınlanmış yazının aralarına ekleyerek de adeta bu sinsi sansür uygulamasını pekiştirmişti.

SIFIR SANSÜRDEN SİNSİ SANSÜRE, SİNSİ SANSÜRDEN ŞARTLI SANSÜRE

Hilmi Bulunmaz bu sinsi sansür uygulamasını yaparken Coşkun Büktel tarafı ve nedeni olduğu konuda LİNÇÇİ Ertuğrul Timur'dan gelen yanıtlara yer vermeyerek açık sansürünü başlatmıştı. Fakat son aşamada sinsi sansürün de yetersiz kaldığını düşünmüş olacaklar ki açık sansürcülüğe başladılar.

LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, Coşkun Büktel tarafından bir kolaj altında LİNÇÇİ tiyatrom'a yönelik suçlamaların da bolca yer aldığı yazısına bir yanıt verdi. Bu yanıtla dizi ve oyun yazarı, dizi oyuncusu Coşkun Büktel’in toplumsallıktan, siyasal terminolojiden ne denli uzak biri olduğunu ve sadece kendi ihtiyaçları doğrultusunda bu kavramları kendisi için kullanma çabasını, dolaysıyla da uzak olduğu bu söylemlerin inandırıcı olmamaktan da öte ne denli sakil durduğunu yanıtıyla deşifre etti. Ünlü bir yazar olduğunu savlayan (Bugüne dek profesyonel bir ekip tarafından sadece kısa bir süre bir oyunu kesilerek sahnelenmiştir.) Coşkun Büktel’in dağarcığının da birikiminin de aslında yetersizliğini ortaya seren bu yanıta ne Coşkun Büktel ne de Hilmi Bulunmaz yer vermedi. Coşkun Büktel’in bu şekilde sunulmasından rahatsızlık duyduklarını, okurların onun bu birikimsizliğini görmelerini istemedikleri açıktı.

Fakat bir yandan birilerine sansürcülük yaftasını yapıştırmaya kalkarken, öte yandan sıfır sansür uygulayacaklarını vaat ederken öte yandan da sansürcülük yapmalarına da bir açıklama getiremediler. Önce LİNÇÇİ Ertuğrul Timur'un kendi yorumu olan bir kelimeyi sebep göstererek bu kelimeyi biz kullanmadık, özür dilesin yayınlayalım gibi ortak bir açıklama kaleme aldılar.

Bunun ardından LİNÇÇİ Ertuğrul Timur gerekli açıklamayı yaptı, ayrıca bu sinsi, gizli ve şartlı sansür girişiminize karşı blöfünüzü görüyorum o kelime kendi yorumum olsa da bunu sansürünüze koz olarak ortada bırakmamak için özür diliyorum açıklamasını iletti.

Fakat elbette ki bu sadece bir blöftü, amaç Ertuğrul Timur’un Coşkun Büktel’in düzeyini deşifre ettiği yazısının okura ulaşmamasıydı. Özrün ardından hemen yazına yer vereceğiz ortak imzalı açıklamalarına karşın tükürdüklerini yalamayı ve bu yazıyı yayınlamayarak AÇIK SANSÜRCÜLÜĞE geçtiklerini bir anlamda ilan ettiler.

SANSÜRCÜLÜKLE SUÇLAYANLARIN SANSÜRCÜLÜĞÜ BELGELENDİ.

Bugüne dek kendi kişisel sorunlarından ibaret söylemlerini, kendi düşünceleri doğrultusunda iftiraya, küfüre, hakarete, düzeysizliğe dayalı metinlerini yayınlamayı reddeden siteleri sansürcülükle suçlayıp lakaplar takmayı yayıncılık sayan bu kişiler kısa sürede asıl sorunlarının sadece kendi çıkarlarının sitelerde yer bulabilmesi olduğunu, haber yorum özgürlüğünden anladıklarının kendilerine ve bu tür iftira, küfür ya da kendi reklamlarının yapılmasının özgürlüğü olduğunu, kendilerini deşifre eden yazılara karşı ise en ufak bir tahammülleri olmadığını sergilemiş oldular. Bu sansürcülük kavramını bile kendileri için kullananların sansürle imtihanı ve sınıfta kalması olarak belgelendi, deşifre oldu.

Biz, tiyatrodergisi.com.tr olarak, internette tiyatro yayıncığın yüz akı olan, Ertuğrul Timur’a sayfalarımızı sonuna kadar açıyor, Timur’un açıklamalarını yayımlamayarak, eski yazılarını “arşivden” başlığı ile öne çıkartıp, dezenformasyonun en kabasını yapan, kendilerine sorulan en basit sorulara bile yanıt vermeyerek, muhataplarına hakarete varan saldırılarla yıldırmaya çalışan bu üç saldırgana karşı sayfalarımız bütün mağdurlara açık olacaktır.

KISACA KİM OLDUKLARIN VE NASIL BİR ÇİFTE STANDART UYGULADIKLARININ ÖRNEĞİNİ VERDİKTEN SONRA LİNÇÇİ ERTUĞRUL TİMUR'UN VE LİNÇÇİ ÖMER. F. KURHAN'IN İKİNCİ THEOPE'YE İLİŞKİN YAZISINI SUNUYORUZ.

Coşkun Büktel, bugüne kadar LİNÇÇİ Ömer F. Kurhan'ın yazısına karşı tek kelime söylememiş ama “İftirica LİNÇÇİ Özdemir Nutku" yalanlarını arşivden başlıklarıyla sunmaya devam etmiştir.

İstanbul Alternatif Tiyatrolar Platformu Yayıncılık İnisiyatifi, sitemiz hakkında yanlış yönseme oluşturan başlık atarak, kafa bulandırmaya çalışıyor!

Yukarıdaki alıntı, Hilmi Bulunmaz’ın İATP-G’nin yazısının başlığına (LİNÇÇİ Tiyatrom ve LİNÇÇİ Ertuğrul Timur'a Dönük Tarafgir / Lekeleyici Yaklaşım Yapıcı Emeğe Saygısızlıktır) blogspot’unda başlıktan yaptığı yorum. Bu yoruma katkı olması, blogspot’u için “yanlış yönseme” oluşmaması adına aşağıdaki alıntıları, renklerle oluşan minik bir yorumla katkı olarak aktarıyorum.

LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı

LİNÇÇİ Tiyatro… Tiyatro… Dergisi Yayın Yönetmeni

***

Mehmet Akan yoğun bakıma alınmış...
Cuma, 07 Temmuz 2006

12 Eylül Faşizmi ülkemizin “miladı” sayılır. Cuntanın tüm ülkenin özgürlüklerini askıya aldığı gün, birçok kişi ve kuruluş “nasıl teslim oluruz?” sorusuna yanıt arıyordu. Dostlar Tiyatrosu ve “emekçileri” de bu soruyu nesnel olarak soranlardan…

Cunta iktidara el koyduğunda, Mehmet Akan Dostlar Tiyatrosu’ndaydı ve “sanırım” yine nesnel anlamda bu sorunun yanıtını arayan “emekçiler”dendi. Gel zaman git zaman zaten ödünç alınmış sosyalizm lafı rafa kaldırıldı ve televizyon gülü olmaya karar verildi. Şişede durduğu gibi durmayan faşizm, birçok kişi ve kuruluşla birlikte Mehmet Akan’ı da teslim almıştı. O dizi senin, bu dizi benim koşturan Mehmet Akan, Bizimkiler dizisinin apartman yöneticisi Sabri Bey olduğunda, kendi yazgısını da belirlemişti. Halkın ruhunu yok eden televizyon canavarına ruhunu teslim eden Mehmet Akan, yıllar önce ölmüştü. 67 yaşında bir ceset olan Akan’ın fiziksel ölümü pek bir anlam taşımıyor…

Kaynak: Hilmi Bulunmaz, tiyatroyun

***

Büktel'in senaryo doktoru (script writer) olarak görev yaptığı "Arka Sıradakiler", geçtiğimiz Pazar günü (11 Ocak 2009) yalnızca diziler arasında değil, günün "tüm" programları arasında da, "BİRİNCİ" oldu.

"ARKA SIRADAKİLER" ADLI TV DİZİSİNDE BÜKTEL KATKISINDAN tadımlık BİR ÖRNEK
(Aşağıda, geçtiğimiz Pazar günü yayınlanarak gün birincisi olan 57. Bölüm'den, tümünü Büktel'in yazdığı bir sahnenin metnini sunuyoruz.)
12 Ocak 2009 Pazartesi
Kaynak: Coşkun Büktel

***

Bir ölüm haberi daha gelecek

“Kralın soytarısı, padişahın dalkavuğu, burjuvazinin tiyatrocusu” olan insanlardan biri Lale Oraloğlu yoğun bakımda. Seksen iki yaşında olan Oraloğlu, doğal bir sürecin sonuna geldi. Ölecek…

Beyin kanaması geçiren Oraloğlu, kendine gelir gibi olduğu anlarda neler düşünüyor?.. Çok merak ediyorum doğrusu…

"Politik ve ekonomik sosyeteye hizmet edeceğime, işçi sınıfına hizmet etmiş olsaydım daha doğru bir iş yapmış olur muydum?..”
Bu ve buna benzer sorular soracak düşünce kırıntılarına sahip bir insan olabilir mi Oraloğlu?.. (Salı, 28 Kasım 2006)

Kaynak: Hilmi Bulunmaz, tiyatroyun

***

“Gazetenizin imtiyaz sahibi Nezih Demirkent'in ölümü nedeni ile çok üzgün olduğumuzu belirtir, gazetenizin başarıyla devamını dileriz.

Kuyumcu Dünyası, Uluslararası Gazete İmtiyat Sahibi / Hüseyin Hilmi Bulunmaz Genel Yayın Yönetmeni / Mehmet Cemalettin Bulunmaz”

***

Tiyatrom Yayıncısı A. Ertuğrul Timur Patladı…
ERTUĞRUL TİMUR’UN SANSÜRLENEN YAZISI VE DEVAMINDA ÖNCE ŞARTLI SANSÜRE SONRA AÇIK SANSÜRE GİDEN KARŞILIKLI YAZIŞMALAR
Ömer F. Kurhan: İkinci bir "Theope" Var mı?


***


TARTIŞMA YAZILARI ve AÇIKLAMALAR

Coşkun Büktel, Çıplaksın ve Üstelik Sen Kral Değilsin!
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
28 Mart 2009

Sorum Basit: “Evet” ya da “Hayır”. Hangisi?
LİNÇÇİ Mustafa DEMİRKANLI
22 Mart 2009

Dünü ve Bugünü ile Tiyatro Yayıncılığımızda Burak Caney Hadisesi
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
21 Mart 2009

Sansürden Baskıya Altı Aşama
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
19 Mart 2009

Teke Tek Görüşme Çağrısına Yanıtımdır
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
17 Mart 2009

Coşkun BÜKTEL Ya Düşündüğümüz Kadar Bile Zekaya Sahip Değil, Ya Da “ŞEREFSİZLİĞİNİ” Kendi Eliyle Tescil Etti…
LİNÇÇİ A. Ertuğrul Timur
16 Mart 2009

A. Ertuğrul Timur, bugün (16 Mart 2009) bana bir açık mektup göndermiş.
Coşkun BÜKTEL
16 Mart 2009

Coşkun Büktel’e Açık Mektup
LİNÇÇİ A. Ertuğrul Timur
16 Mart 2009

TİYATROM'U Dezenformasyon ve Sansürle Suçlayan Mehmet ATAK'a Ertuğrul TİMUR'un Belgelerle Yanıtı
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
14 Mart 2009

Tiyatro Adına Sansürcü ve Kirlilik Yaratan Yayıncılık Anlayışını Kınıyoruz
LİNÇÇİ İATP-G Yayıncılık İnisiyatifi
14 Mart 2009

Tiyatrom ve Tiyatroyu Sevenler: Tiyatro Yayıncılığında "Sansürle Suçlayanların Sinsi Sansürü"
LİNÇÇİ TİYATRO DERGİSİ
11 Mart 2009

Tiyatro Yayıncılığı Alanında Sanal Lümpenlik ve Sonuçları
LİNÇÇİ Ömer F. KURHAN
10 Mart 2009

Hilmi Bulunmaz'a Mektup
LİNÇÇİ Ömer F. KURHAN
9 Mart 2009

Ömer F. Kurhan Dedikodu mu Yapıyor, Enformasyon mu Veriyor
Himi BULUNMAZ
9 Mart 2009

Sayın Büktel'e YanıtımdırBölüm 2
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
9 Mart 2009

Sayın Büktel'e YanıtımdırBölüm 1
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
8 Mart 2009

Hiçbir Şeyden Çekmedi Kurduğu Yanlış İttifaklardan Çektiği Kadar
Coşkun BÜKTEL
7 Mart 2009

Sayın Mehmet Atak'a Yanıt
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
7 Mart 2009

Mehmet Atak Dedikodu mu Yapıyor, Enformasyon mu Veriyor?
LİNÇÇİ Ömer F. KURHAN
7 Mart 2009

Birkaç Anekdot
Mehmet ATAK
6 Mart 2009

Tiyatrom ve Ertuğrul Timur Yalnız Değildir: "Sansürcüler" İddiasındakilerin Sansürü
LİNÇÇİ Mustafa DEMİRKANLI
6 Mart 2009

Sinsi Sansür Resmileşti!
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
5 Mart 2009

Satır Satır, Paragraf Paragraf Yanıt Bekliyorum ya da Özürdür Beklediğim
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
5 Mart 2009

Tiyatrom ve Ertuğrul Timur'a Dönük Tarafgir / Lekeleyici Yaklaşım Yapıcı Emeğe Saygısızlıktır
LİNÇÇİ İATP-G Yayıncılık İnisiyatifi
3 Mart 2009

Hilmi Bulunmaz, Mustafa Demirkanlı, Coşkun Büktel ve Kamuoyuna Dönük Açıklamalar
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
2 Mart 2009

Tiyatrom ve Sansür Tartışmalarına İlişkin Açıklama
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
1 Mart 2009

Tiyatro Alanında Demokratikleşme ve Hak İhlalleri Bağlamında İATP-G’nin Duruşu Üzerine
LİNÇÇİ Ömer F. KURHAN
26 Şubat 2009

Ertuğrul Timur'dan Düzeltme ve Özür
LİNÇÇİ İATP-G Yayıncılık İnisiyatifi
25 Şubat 2009

"İATP-G 'Bazı' İnsan Hakları İhlallerine Karşı" Başlıklı Yazımı Çarpıtma Girişimlerine Karşı Zorunlu Bir Açıklama
Feridun ÇETİNKAYA
24 Şubat 2009

TİYATROM Sadece Küfüre, Sövgüye, Hakarete Özgürlük Tanımadı
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
20 Şubat 2009

Feridun Çetinkaya'nın Sansürcü Suçlamasına Dönük Açıklama
LİNÇÇİ A. Ertuğrul TİMUR
19 Şubat 2009

(Kaynak: iatp-g.blogspot.com)