Kemal Tahir, roman kişisine dedirtmiş ki:
Evet, ikisini karşılaştırınca önemli bir özelliğimiz daha meydana çıkar. İlk köy öğretmen okulunu İzmir Amerikan kollejinin saray gibi yapılarında kurduk. İkincisini ahırda... Ama palavralar yine değişmedi. Köylü şöyle soylu, böyle soylu, tuttuğunu koparır, kopardığını tükürüksüz yine yerine yapıştırır gibi bir pohpohlama ki rezillik.
(Kaynak: Hulûsi Dosdoğru, Batı Aldatmacılığı ve Putlara Karşı KEMAL TAHİR, sf. 199)
***
Ayrıca bakınız:
Tatildeyim... Kitaplarla demleniyorum...
İstanbul'un "en güzel yerleri"ndeki reklâm panolarını "üç otuz paraya" kiraya veren Devlet Tiyatroları'nın patronu Kültür Bakanlığı, fotoğraf seçecek!
Kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için "meta estetiği" üretenler, "Reşat Nuri'ye karşı Reşat Nuri" kartını ortaya sürüp duruyorlar...