23 Ağustos 2010 Pazartesi

Hilmi Bulunmaz'a yanıt hakkı bile tanımayan BİRGün'de, Tuncer Cücenoğlu, Yaşam Kaya, Adnan Tönel gibi LİNÇÇİ imzaların yanında Onur Caymaz da yazıyor!

...................................................Ahmet Fazlı Elçi


Oyun'un notu: Onur Caymaz, bize sürekli olarak şiir ve yazı gönderiyor. Ancak, işimizin yoğunluğundan ve tiyatro sanatının, diğer sanatlara ağır basmasından ötürü, Onur Caymaz'ın gönderdiği yazınsal yapıtların tümünü yayınlayamıyoruz. Onur Caymaz'ın, bize bugün gönderdiği şiir tadındaki yazısından küçük bir tadımlık sunuyoruz.


***


Onur Caymaz, şiirini gönderirken bir not düşmüş:

Yaz sıcağında hamallık yaparken ölen ücretli din öğretmeni Ahmet Fazlı Elçi’ye ağıt...

Hani şu kimsenin anmadığı, kimsenin hatırlamak bile istemediği öğretmene...

http://bit.ly/bcomPA


***


Fazlı Öğretmene Ağıt

Fazlı Hoca çalışırken öldü… Zira ücretli öğretmenler yaz tatilinde maaş alamaz.
Yıldıray Oğur yazmadı.
Engin Ardıç adını bile anmadı.
Şamil Tayyar oruçluydu.
Rasim Ozan kusuyordu.
Bülent Arınç ağlamadı.
Ramazan cazı yapıyorlardı. Hani kültür başkentimiz yeni uygulama başlattı ya: Ramazanda Caz! Milli Gazete bile caz haberi yayımladı. Aslında sanatın, doğanın delisi bu adamlar. O soy sop tartışmaları falan, istihzayla karışık annesi Ermeni ağızları falan şaka hep! Hepsi “hayır”cıların faşist olduğunun hesabında.
Anayasa, alt tarafı toplumsal sözleşme değil miydi? Oylanır, kabul edilirse edilir, edilmezse yürür giderdi. Neden iktidar, zaten delik deşik edilmiş bir metin için bunca yırtınıyordu? Bu, nihayetinde toplumun meselesi değil mi? Peki, Fazlı Hoca bu toplumdan değil miydi?

Onur Caymaz