16 Temmuz 2010 Cuma

Biz, "tiyatro sadece tiyatrodur" aldatıcı sözüne papuç bırakmayıp sanatsal şovenizm içerisinde yayın yapmadığımız için, önemli bir yazıyı aktarıyoruz!

Kurulduğu 4 Temmuz 1776 gününden bu yana, Amerika Birleşik Devletleri'nin bilgisi dışında, herhangi bir büyük toplumsal eylemlilik yapılabilmesi, olanaksıza yakın zorlukta bir durum.

Yine, kurulduğu 14 Mayıs 1948 gününden bu yana, İsrail Devleti'nin bilgisi dışında, herhangi bir büyük toplumsal eylemlilik yapılabilmesi, olanaksıza yakın zorlukta bir durum.

Zâten...

Dünyadaki birçok toplumsal eylemliliğin projelendirilmesinde, bu iki ülke en önemli aktörler olarak asla sahneden inmiyorlar. Özellikle Sovyetler Birliği'nin "dağılması" ile birlikte iyice "rahatlayan" Emperyalist Amerika ve Siyonist İsrail, dünyanın yöneticileri olmuş durumdalar.

Bu düşünceler ışığında aşağıdaki yazıyı okumanızda yarar var. Biz, her ne denli aşağıdaki bilgileri test edebilecek bir bilgi donanımına tam anlamıyla sahip olmasak da, bizi düşünmeye iten bu kısa yazıyı mutlaka okumanızı öneriyoruz! (HB)


***


Gizli tarih: İsrail Kürt ilişkileri


Metin Münir
mmunir@milliyet.com.tr
16 Temmuz 2010


İsrail İran ilişkileri her zaman şimdi olduğu gibi kötü değildi.

Tersine, İran 1948’de İsrail’i ilk tanıyan ülkelerden bir oldu. On yıl sonra iki ülke savunma ve istihbarat konularında işbirliği anlaşması imzaladılar.

Aynı yıl, Şah’ın oluruyla İsrail ajanları, İran’daki üsleri kullanarak Kuzey Irak'taki Kürtleri silahlandırmaya ve eğitmeye başladı. Amaç, iki ülkenin de ortak düşmanı olan Irak’ta istikrarı bozmaktı.

İsrail-Kürt işbirliği o kadar gelişti ki İsrail 1967’de Mısır, Ürdün ve Suriye'ye saldırdığında peşmergeler de Irak’ı meşgul etmek için bölgelerindeki Irak askerlerine saldırdılar. Benzer bir eşzamanlı operasyon 1973’te yapıldı.

Dostluk pekişiyor

Kürt lider Molla Mustafa Barzani 1967 ve 1973’te İsrail’i ziyaret edip Kürt-İsrail dostluğunu pekiştirdi.

1973’ten sonra Amerikan Merkezi Haber Alma Örgütü CIA de bu işbirliğine katıldı. CIA ajanları, Kuzey Irak’ta, İran üzerinden peşmergelere gelen askeri malzemenin akışını koordine etmeye başladılar.

İran 1975’te İran-Irak ile barış anlaşması imzalanınca Tahran Kürtlere yardımı kesti, bu da Irak’taki Kürt ayaklanmasının sonunu getirdi.

İsrail ise Kürtlerle yakın ilişkisini kesintisiz sürdürdü. 1991 Birinci Körfez Savaşı’nın ardından Kuzey Irak’ta varlığını pekiştirdi. İran ve Irak’taki Kürtleri kullanarak her iki ülkede de istihbarat toplamaya başladı.

İsrail’de yaşayan 50,000 civarında Irak doğumlu Kürt var. İsrail bunlar arasından seçtiği ajanlar aracılığıyla her iki ülkede, özellikle kitle imha silahları konusunda istihbarat toplamaya başladı.

Bu arada, Türkiye'de olanca hızıyla devam eden PKK terörü İsrail için işleri karmaşıklaştıran bir etken oldu.

İsrail kimin yanında?

Türkiye ile İsrail arasındaki yakın ilişkiler 1958’de imzalanan işbirliği anlaşmasıyla başladı. İstihbarat paylaşımı bu anlaşmanın önemli parçalarından biridir. İsrail Azerbaycan'daki istihbarat ağını Türkiye’nin yardımıyla kurdu.

İsrail, Kürtler yüzünden Türkiye ile işbirliğini bozmak istemediği için Ankara ile bir uzlaşmaya vardı. Türkiye İsrail’in Kuzey Irak ve İran’da Kürtlere dayalı istihbarat faaliyetlerini görmezden gelecek, İsrail Türkiye’ye PKK ile ilgili istihbarat verecekti.

Abdullah Öcalan, Şubat 1999’da İsrail istihbaratının yardımıyla yakalandı.*

İsrail’in İran’la ilişkileri Mollaların iktidara gelmesiyle bozuldu. Ama hem Irak hem de İran Kürtleriyle ilişkisi sıcaklığını hiç kaybetmeden devam etti.

Soru şu: Kürtler er veya geç Kuzey Irak’ta bağımsızlık ilan ettiklerinde, İsrail, Türkiye’nin mi Kürtlerin mi yanında olacak? Şu anda kimin yanında?

*Bu ve bu yazıdaki diğer bilgilerin tamamını Scot Ritter’in Target Iran (Hedef İran) adlı kitabındandır.

(Kaynak: Milliyet)


***


Ayrıca bakınız:

Üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir kitap!
Görünmeyen Önderler: Rotary ve Lions Kulüpleri

"Onca Yoksulluk Varken", bunca festival niye?