8 Temmuz 2010 Perşembe

Haydaaa! Biz, kötü yönetilmiş bir korku filmine serpiştirilen birer gereksiz figüran mıyız? (Oyun)

figüran

[1] Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan ya da konuşması çok az olan rollere çıkan kimse.
[2] Bir toplumda, bir toplulukta sönük, silik kimse.

(Kaynak: VikiSözlük)


***


Malûmunuz, biz bir tiyatro sitesiyiz. Başta tiyatro esnafı olmak üzere, tiyatronun sanat yanını gölgeleyerek, bu sanat dalını çürüten insanlara karşı çıkmak için yayınımızı aralıksız olarak sürdürüyoruz. Yayınımızı sürdürürken ne Kültür Bakanlığı çanağı yalıyor, ne Efes Pilsen tezgâhtarlığı yapıyor, ne de Lions ödülleri peşinde koşuyoruz. Bizim işimiz tiyatro olduğu için, Bulunmaz Tiyatro'yu yaşatıp Oyun Dergisi'ni yayınlamanın yanı sıra, bir de bu tiyatro sitesini yayınlıyoruz. Sözün özü; arı, neden bal yapıyor ve inek neden süt veriyorsa, biz de aynı mantıkla tiyatro sanatıyla uğraşıyoruz. Yani, bizim tiyatroyla uğraşmamıza, tiyatro dışında neden olan herhangi bir başka faktör yok!

Ancak...

Herhangi bir işin yada bir sanatın sadece bir iş yada bir sanat olarak varlık göstermesinin olanaksız olduğunu bildiğimiz için, tiyatronun da "sadece tiyatro" olarak kalmasına gönlümüz el vermiyor. Bu nedenle, tiyatro sanatının, diğer sanat dallarıyla bağı olduğu gibi, sanat dışı toplumsal olaylarla da bağı olduğunu sürekli olarak gözetiyoruz.

Tiyatro sanatının, oluş/turul/an toplumsal olaylara karşı dinamik bir dille müdahale etmesi gerektiğinin bilincindeyiz. Bu anlamda, 1984 yılından bu yana parmakların tetiklere asıldığı coğrafyamızda, ister istemez tiyatro sanatçıları da bu durum üzerinde düşünce geliştiriyorlar.

Silahların başrol oyuncusu olarak konuştuğu ve insanların gereksiz birer figüran olarak sustu/ruldu/ğu çok kanlı bir süreçten geçiyoruz. Ellerinde silah ve bayrak tutanların söylediklerini sürekli olarak beynimizin bellek adlı defterine not ediyoruz.

Parmakları tetikteki kişilerin ve bu tetiklerin çekilmesini emredenlerin görüşlerine, silahlarına, bayraklarına hizmet etmemiz isteniyor yada en hafif deyimiyle, bizim de onlar gibi düşünmemiz arzu ediliyor.

Ancak...

Biz, "Kırk katır mı, kırk satır mı?" sorusunu asla sevmediğimiz için, "Ne kırk katır, ne kırk satır!" sözlerinin özgürlük kokan tarlasında gelincik yetiştirmek istiyoruz. Hem de hiçbir kişisel, grupsal, falansal, filansal çıkar gözetmeksizin.

Silahların ve bayrakların insanları tutsak aldığı, toprakları böldüğü, "genç ölüler cumhuriyeti" tesis ettiği bir dünyada yaşamak istemiyoruz.

Biz, insanları katleden bütün silahlara ve insanları birer "genç ölüler cumhuriyeti" vatandaşı yapmak için açılan bütün bayraklara karşı çıkıp, tiyatro sanatının, en büyük sanat olan yaşama sanatına hizmet etmesi için emek harcıyoruz.

Yukarıdaki anlayışa hizmet etmeye özen gösteren bir mantıkla düşündüğümüz bir süreçte, Taraf Gazetesi'ndeki bir haberi sayfalarına taşıyan www.zaman.com.tr sitesine yansımış çok önemli bir konuyu okurlarımızın dikkatine sunuyoruz. (HB)


***


Taraf'tan şok iddia: PKK ile gizli görüşmeleri Genelkurmay yürüttü


Taraf gazetesi yine çok konuşulacak bir habere imza attı. Genelkurmay ile terör örgütü PKK... İşte detaylar;

PKK ile 2000 sonrası MİT üzerinden yapılan gizli görüşmeler, 1996-1999 yıllarında bizzat Genelkurmay tarafından yürütülmüş. Türkiye-Hollanda-Brüksel trafiği...

Genelkurmay ile terör örgütünün ilk dirsek teması 1996 yılında olmuş.. Resmi temasın ise bir yıl sonra yapıldığı ortaya çıktı.

Taraf gazetesi yine çok konuşulacak bir habere imza attı. Taraf yazarı Yıldıray Oğur, Genelkurmay ile terör örgütü PKK'nın Öcalan yakalanmadan yıllar önce bile görüştüğünü yazdı..

PKK ile 2000 sonrası MİT üzerinden yapılan gizli görüşmeler, 1996-1999 yıllarında bizzat Genelkurmay tarafından yürütülmüş. Türkiye-Hollanda-Brüksel trafiği...

ALBAY HOLLANDA'DA GÖRÜŞTÜ GENELKURMAY

Toplumsal İlişkiler Dairesi'nden Kurmay Albay H.D, 14 Nisan 1996'da Hollanda'ya giderek PKK'nın Avrupa sorumlularından olan Abdurrahman Çadırcı ile görüştü. Bu, 1 Eylül 1998'deki ateşkes sürecini başlatan ilk gayrıresmî temas oldu.

RESMİ TEMAS ZABITLARDA VAR

İlk resmî temas ise Nisan 1997 tarhinde Hollanda'nın Arnheim kentinde yaşandı ve zapta bile alındı. Sonrasında yine Toplumsal İlişkiler Dairesi'nden bir albay örgütün Brüksel'deki temsilciliğine kadar gitti.

Ancak bu görüşmeler K. Irak'ta PKK kamplarına yapılan kara harekatı ile sona eriyor.. Bir süre sonra görüşmeleri yeniden başlatmak isteyen asker Bursa Cezaevi'nde yatmakta olan Sabri Ok ile görüşme trafiği başlatıyor.

Yazar Yıldıray Oğur Enis Berberoğlu'nun görüşmeleri teyit ettiği 4 Haziran 1999'daki yazısına yer veriyor:

"1997'de Nisan ayında Hollanda Arheim kentinde PKK'yı temsil eden (muhtemelen) Kani Yılmaz ile Genelkurmay'ın iki yetkilisi görüşmüştür. Aynı şekilde 30 Temmuz 1998'de PKK'ya cezaevinden ateşkes isteniyor haberi gelmiş. Apo da buna inanarak 1 Eylül'de ateşkes ilan etmiştir."

Öcalan yakalandıktan sonra Genelkurmay ile temaslarını açıkça anlattığını belirten yazar, Öcalan'ın yargılandığı duruşmada mahkemeye sunduğu zabıt tutanaklarına işaret etti. 3 sayfalık tutanakta devlet adına bir kişi ile Öcalan arasındaki ateşkes pazarlığı yazılıydı. Bu pazarlıkta Hollanda'daki ilk görüşmeye atıf yapılıyordu.

TARAF

(Kaynak: Zaman)