20 Temmuz 2010 Salı

Bir gözyaşı damlası kaç "anayasaya evet" eder?

Ben, idamın her türlüsüne karşıyım. Tıpkı, sansürün her türlüsüne karşı olduğum gibi...

Ben, "Bizimkiler idam edilmesin, ama bizimkilere karşıt olanlar idam edilsin!" anlayışına sonuna dek karşıyım. Tıpkı, "Bizimkiler sansür edilmesin, ama bizimkilere karşıt olanlar sansür edilsin!" anlayışına sonuna dek karşı olduğum gibi...

Ancak...

Erkin sağlamlaştırılması, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi adına yapılacak bir "halkoylaması" nedeniyle, arabesk politika aracı olarak gözyaşı kullanılması ve bu gözyaşlarının "anayasaya evet" dedirtmek için piyasaya sürülmesi, hiç hoşuma gitmiyor...

Anayasa oylaması için "evet/hayır" oyu kullanmayacağım ve seçim sandığı başında nöbet tutmayacağım hâlde, tarihe not düşmek göreviyle karşı karşıya kaldığımı bildiğimden, gözyaşlarıyla oluşturulan "anayasaya evet" propagandasını, www.milliyet.com.tr sitesinden alarak tiyatro kamuoyunun gündemine getiriyorum! (HB)


***


Erdoğan kürsüde gözyaşlarını tutamadı


AK Parti Grup toplantısında, MHP, CHP ve BDP parti tabanlarına seslenerek Anayasa Değişikliği teklifine referandumda evet oyu vermelerini isteyen Erdoğan, sağdan ve soldan idam edilen isimleri anlattığı konuşmasında göz yaşlarını tutamadı. Erdoğan, şair Nevzat Çelik'in Necdet Adalı için yazdığı şiirle, helikopter kazasında ölen BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun şiirini okudu. Erdoğan ayrıca 1980 yılında yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren'i de andı.

12 Eylül'de suçsuz yere gözaltına alınan 2 isimden bahseden Erdoğan kürsüde göz yaşlarını tutamadı. Erdoğan'ın ilk örneği Ahmet Kaya'nın da şarkılarına konu olan Necdet Adalı idi.

Adalı için Erdoğan şunları söyledi: "Bakın Necdet Adalı o zaman bir cinayet suçlaması ile tutuklandı. Serbest bırakılacağından o kadar emindi ki firar girişimine katılmadı. Kendisini yargılayan hakim karara şerh koydu ama fayda etmedi. Adalı darağacının götürüldü. O şarkı anlamlı beni burada arama anne kapıda adımı sorma, saçlarını yıldız düşmüş koparma anne, ölümü özledim anne...." Necdet Adalı geri gelmedi." Sağ kesimden de o dönemde haksız iftira ile idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu'nu da hatırlatan Erdoğan Pehlivanoğlu'nun mektubunu okurken gözyaşlarına hakim olamadı.

Bunu yapanlar ayrıca bir sağcı Mustafa Pehlivanoğlu'nu idam ettiler, dengelemek için. Mustafa'dan geriye şu satırlar kaldı. Sevgili anneciğim ve babacağım beni yetiştirdiniz. Beni afedin. Ben evladınız olarak Allah ve Resul'ünün yolundan ayrılmadım ben de Allah'ın hyuzuruna çıkacapğım kardeşim gibi ve suçum varsa çekeceğim ama bana haksız yere ithamda bulunan varsa onlarla da burada hesaplaşacağım dedi." Muhsin Yazıcıoüğlu'nu da anan Erdoğan Üşüyorum şiirini okudu...

(Kaynak: Milliyet)