22 Haziran 2010 Salı

Fatih Altaylı olmayı anlatmayı denemiştik, bu kez de Murat Bardakçı için aynı şeyi yaptık...

Dün Birgün Gazetesi’nde yayımlanan yazımı, aşağıdaki adreste bulabilirsiniz.

http://bugeminezamandirburada.blogspot.com adresinden okuyabilirsiniz...

Yazıdan: Her daim saçmalayacaksın: "İnşallah 15. köprüyü de görürüz, çağdaşlık budur,” diyebilmek zordur. 3. köprü projesi kapsamında İstanbul'da 896.780 ağaç kesilmiş, kimin umuru; ekersin yine diye düşüneceksin. Tam da şöyle: Bu aralar Serdar Ortaç’ın bir videosu dolaşıyor internette. Haiti’ye, hayvanlar bilmem ne vakfına ya da kocasından şiddet görenler derneğine yardım için gönderilecek parayı, Toki’ye (hani en son Etiler Turizm Meslek Lisesi’ni kapatan kurum) bağışlamak gerektiğini açıklarken kendi dinimden olan insanlar var, her şeyin başı açlık falan diye söyleniyor. İşte bu zihniyetin en parlak temsilcisidir Bardakçı. Ona göre feministler çirkindir mesela; ya da ne bileyim çevreciler de vıdı vıdı diye konuşup zaman israfına yol açar ve bu israf da onun o üstün ahlakına göre günahtır. Eylem, toplantı, sivil toplum falan işsiz güçsüz adam işidir. Bardakçı, Orhan Kemal’in Murtaza’sıdır aslında bir nevi; “görmüştür kurs, almıştır amirlerinden terbiye!"

Onur Caymaz