14 Mayıs 2010 Cuma

Ödül avcısı kostümleri kuşanmış tiyatro kalpazanlarının yönettiği sahte ve asparagas Türkiye tiyatrosuna gerçek eleştiri: "YÖNETMEN TİYATROSU"NA KARŞI

Türkiye tiyatrosu, büyük bir estetik ilgisizlik ve LİNÇ girdabında kıvranıyor. Türkiye tiyatrosunun, estetik ilgisizlik ve LİNÇ girdabında kıvranmasının birçok nedeni var. Ancak, Türkiye tiyatrosunun, estetik ilgisizlik ve LİNÇ girdabında kıvranmasının birincil nedeni, sahte para basan kalpazanlar gibi, sahte tiyatro yapıp "Kültür Bakanlığı çanağı" yalayan tiyatral kalpazanların derinlikten yoksun "hâl ve gidişleri".

Shakespeare'i bilmeyenlerin Shakespeare sahneleme inadı; Nâzım Hikmet'i anlamayanların Nâzım Hikmet'in oyunlarını ve/ya şiirlerini yönetme hezeyanı; Türkiye tiyatrosunun, tiyatral sahtekârlar tarafından yönetildiğinin somut kanıtları. Bu somut kanıtları, Coşkun Büktel yapıtlarının dışında, herhangi bir yerde, herhangi bir LİNÇÇİ "yazarın" imzası altında görebilmeniz asla olası değil.

Sürekli olarak vurgulayarak, âdeta bir slogan hâline getirdiğimiz "Kültür Bakanlığı çanağı" yalamacılığı nedenlerinin ipuçlarını da bulabileceğiniz Coşkun Büktel yapıtlarından biri de "YÖNETMEN TİYATROSU"NA KARŞI.

Sahte tiyatro yapan LİNÇÇİ tiyatral kalpazanların üçkağıtçılıklarını algılamak için, içinden küçük bir tadımlık sunduğumuz "YÖNETMEN TİYATROSU"NA KARŞI kitabını, mutlaka, ama mutlaka okumalısınız. (HB)


***


Coşkun Büktel'in "YÖNETMEN TİYATROSU"NA KARŞI kitabından küçük bir tadımlık sunuyoruz:


"Yönetmen tiyatrosu" denen asparagas tiyatro, tiyatro sanatını sirk ya da lunapark gibi bir "yüzeysel eğlence" durumuna getirmeye çalışmış; ama "yüzeysel eğlence" olmak yerine, hemen her zaman, yalnızca "yüzeysel" olabilmiştir. Bunun sonucunda, tiyatroyla hiçbir ilişkisi olmamış, "tiyatro görmemiş" geniş yığınlar, daha önce olduğu gibi, tiyatroya yine uzak kalmaya devam etmiştir. Daha önceleri, tiyatroya destek vermiş olan entelektüeller ise, "yönetmen tiyatrosu" denen asparagas tiyatronun tiyatromuza egemen olduğu yetmişli yılların ortalarından itibaren, desteğini geri çekmiş; tiyatro sanatından umudunu (ve ayağını) kesmiştir. Yani "yönetmen tiyatrosu" yüzünden, tiyatromuz 30 yıl boyunca sürekli kan kaybetmiş, zaten sahip olmadığı halk desteğinden yoksun kaldığı gibi, aydınların mevcut desteğini de, şımarık bir mirasyedi gibi, kaygısızca tüketmiştir.

O nedenle, ülkemizde tiyatro (özel tiyatrolar dahil) bugün ancak, devlet yardımıyla ve devletten para alabilmek için, yapılmaktadır. Çünkü seyircinin ödediği para, devede kulak kalmıştır.

Kaknüs Yayınları, 2001. Sayfa: 282

(Kaynak: Büktel, "YÖNETMEN TİYATROSU"NA KARŞI)